HABER MERKEZİ

100 milyon doza ihtiyaç var

Ecz. Gürkan Kılıçcıgil, Covid19 salgını ile savaşta maske, mesafe ve temizlikten sonra elimizde bir silahımız daha oldu. 14 Ocak 2021 günü tüm Türkiye'de sağlık çalışanları ve bazı siyasilerden başlayan aşılama şu anda risk değerlendirmesi çerçevesinde sağlık çalışanlarının büyük özverisi ile devam etmektedir. Aşılar 2 doz halinde, 28 gün ara ile uygulanmaktadır. Halk Sağlığı akademisyenlerine göre toplumsal bağışıklığın sağlanması için toplumun yüzde 60'nın aşılanması gerekmektedir. 84 milyonluk ülkemizde bu orana erişebilmemiz için yaklaşık 50 milyon kişinin aşılanması gerekliliği yani 100 milyon doza ihtiyaç olduğu ortadadır. Şu ana kadar gelen aşı miktarı yaklaşık 13 milyondur. Gelen aşılar 14 günlük Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun testlerinden sonra kullanılabilmektedir. 1 Şubat 2021 öğlen saatleri itibariyle Sağlık Bakanlığı verilerine göre aşılanan kişi sayısı 2.070.604'dür.

Hataların bedelini çocuklarımız ödeyecek

Dünya'da verilere baktığımızda İsrail toplumunun %55'ini, Birleşik Arap Emirlikleri toplumunun %31'ini, İngiltere toplumunun %14'ünü aşılamıştır. Türkiye'de ise bu oran sadece %2.5'tir. (Veriler toplam nüfusa göre orantılanmıştır.) Yeterli aşının ülkemize zamanında getirilememesi salgın sürecini uzatmakta ve  dolayısıyla kısıtlamalar gevşetilememektedir. Kötü yönetim toplumumuzu olumsuz etkilemektedir.

Salgın öncesinde başlayan ekonomik sıkıntılar 2020 yılında yaşanan salgın ile zirve noktasına ulaştı ve vatandaşlarımızın belini büktü. Zamlar tüm süratiyle devam ederken vatandaşlarımızın gelirlerinden mahrum kalması ekonomik olduğu kadar sosyal sorunlar da yaratmaktadır. Okulların kapalı olması, yeterli internet altyapısının olmaması, ekonomik zorluklar dünya ile eğitim yarışında ülkemizin geri kalmasına sebep vermektedir. Eğitimden mahrum kalan çocuklarımız gelecekte sorumlu olmadıkları hataların bedellerini ödeyeceklerdir. 

Çözüm önerilerini de sunuyoruz

DEVA Partisi olarak sadece eleştirmiyoruz. Belirttiğimiz sorunlara çözüm önerimizi de sunuyoruz.

Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası ilaç organizasyonlarının kabul ettiği aşı üreticileriyle derhal iletişime geçilerek ülkemize getirdiğimiz aşı miktarı artırılmalıdır.

Salgın ile mücadele şeffaflık ile olur. Elimizdeki tüm veriler toplum ile paylaşılmalıdır. Şeffaf olmayan yönetimin yarattığı güvensizlik nedeniyle artan aşı karşıtlığı ile mücadele için ülke çapında aşılama kampanyaları yapılmalıdır.

Salgın ile mücadelede yerel karar mekanizmaları güçlendirilmelidir. İçinde bulunduğumuz sorunlara karşı yerel kararların alınmasına imkan tanınmalıdır.

Ülkemizde 1700'lü yıllarda başlayan aşı üretimi stratejik alan olarak belirlenmeli ve üniversitelerin de içinde bulunduğu süreçlerle aşı üretimi kesintisiz devam etmelidir.

Kapalı olan işyerlerinin kabul edebileceği müşteri sayıları belirlenmeli ve aynı AVM'lerde olduğu gibi işyerlerine HES kodu ile girişe imkan tanınmalıdır.

Bugün için zorunluluk haline dönüşen internet, öğrencilere ücretsiz verilmelidir. Evlerinde tablet, bilgisayar gibi imkanları olmayan öğrencilere bu imkanlar ücretsiz sağlanmalıdır.