HABER MERKEZİ
Çorlu’da, yaşamına son veren Emre Yıldır'a (23) 9 yaşından itibaren 9 yıl boyunca cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanarak 26 yıl hapis cezası alan akrabası Vedat Tarhan'ın (68), Yargıtay kararı ile tahliye edilmesine ilişkin kararına Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi uymadı. Mahkeme sanık Tarhan'a adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağı getirerek, kararında direndi. Dava hakkında kesin kararı Yargıtay Ceza Genel Kurulu verecek.
Çorlu’da 9 yaşından itibaren, 9 yıl boyunca akrabası Vedat Tarhan'ın cinsel istismarına uğrayan Emre Yıldır, 29 Nisan 2019'da 15'inci kattaki evlerinin penceresinden atlayarak, yaşamına son verdi. İntihar etmeden 1 ay önce ailesine 2002-2003 yıllarında evlerinde kalan Vedat Tarhan'ın 2011 yılına kadar kendisine cinsel istismarda bulunduğunu açıklayan Emre Yıldır'ın, sanık ile yüz yüze gerçekleştirdiği görüşmeye ait ses kaydıyla Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğu, ancak dilekçenin intihardan sonra işleme koyulduğu ortaya çıktı.
26 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Emre Yıldır'ın intiharından sonra gözaltına alınan ve 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' iddiasıyla tutuklanan Vedat Tarhan, davanın görülen ilk duruşmasında tahliye edildi. Savcının itirazının ardından hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılan Vedat Tarhan, 19 Ağustos 2019'da Çanakkale'de yakalanıp, tutuklandı. Tarhan, Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Kasım 2020'de görülen 10'uncu duruşmada, 'çocuğun nitelikli istismarı' suçundan herhangi bir indirime gidilmeden, 26 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
GİZLİ SES KAYDI DELİL OLDU
Mahkeme, davaya ilişkin gerekçeli kararını da açıklayarak, Tarhan'ın 26 yıl hapis cezası almasını sağlayan en kritik delil konumundaki gizli ses kaydını 'hukuka uygun ve hükme esas delil' olarak kabul etti. 20 dakikaya yakın süren kayıtta Tarhan, Emre Yıldır'a yönelik eylemlerini kabul etti. Kararda, "Mağdurun uğradığı cinsel istismar eylemleri nedeniyle beden ve ruh sağlığı bozuldu. Ruhsal olarak çöküntü yaşaması nedeniyle sanığın eylemlerine karşı koyması, hayatın olağan akışına da uygun değil. Sanığın, mağdura yönelik zincirleme şekilde 'nitelikli cinsel istismar' suçunu işlediği yönünde mahkememizde tam bir vicdani kanıya varılmıştır" denildi.
YARGITAY TAHLİYE KARARI VERDİ
Tarhan'ın avukatının itirazı ile dava dosyası, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25'inci Ceza Dairesi’nce ele alındı. İncelemeyi geçen yıl mart ayında tamamlayan 25'inci Ceza Dairesi, yerel mahkeme kararının yerinde olduğunu hükmetti. Bu karar da Yargıtay'a taşındı. Dosya, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nin önüne geldi. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Yıldız, 10 Ağustos 2021'de 9'uncu Ceza Dairesi'ne gönderdiği yazıda, sanık avukatlarının temyiz talebinin reddi, istinaf mahkemesi kararının da onanması yönünde görüş bildirdi. Ancak dosyaya bakan 9'uncu Ceza Dairesi, istinaf mahkemesinin kararını bozarak, Tarhan'ın tahliye edilmesine karar verdi. Tahliye yazısı ile birlikte Tarhan, bulunduğu Çanakkale E Tipi Kapalı Cezaevi'nden 8 Mart 2022'de tahliye edildi.
TAHLİYE KARARI YEREL MAHKEMEDE GÖRÜŞÜLDÜ
Yargıtay'ın zanlıya ilişkin tahliye kararı bugün Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüşüldü. Duruşmaya Emre Yıldır'ın ailesi ve sevenleriyle avukatları katılırken, sanık Vedat Tarhan ise 'can güvenliğinin olmadığı' gerekçesiyle katılmadı. Tarhan'ın avukatları mahkemede hazır bulundu. Mahkeme heyeti duruşmada Yıldır'ın ailesine Yargıtay'ın kararını sordu. Sanık Tarhan'ın avukatları ise karara ilişkin savunmalarını yaptı.
MAHKEME YARGITAY'IN KARARINA UYMADI
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, Yargıtay'ın bozduğu 26 yıl hapis cezasına yönelik hükümlerinde uymadı. Heyet ayrıca, sanık Vedat Tarhan hakkında adli kontrol şartı getirdi. Karar sonrası Yıldır'ın ailesi büyük sevinç yaşadı. Emre Yıldır'ın ablası Nur Aslı Kaynar, Tarhan'ın bir an önce yakalanması gerektiğini belirtti. Kaynar, "Acilen tutuklanmasını, tekrardan adalete teslim edilip demir parmaklıkların ardına girmesi için bir an önce harekete geçilmesini istiyoruz. Şu an biz kendisinin kaçmış olabileceğinden şüpheleniyoruz. Sürekli mahkemelerde can güvenliğinin olmadığı söyleniyor. Biz katil değiliz, katil olmak isteseydim Emre'yi onun elinden almak için gittiğimde o adamı öldürür, o şekilde hayatıma devam ederdim. Ama biz ailecek adaleti seçtik. Emre adalet geç geldiği için intihar etti ama bugün tekrar Emre için adalet yeniden doğdu. Bir an önce bu adamın parmaklıklar ardında girmesini istiyorum" diye konuştu.
KESİN KARARI YARGITAY CEZA GENEL KURULU VERECEK
Yıldır ailesinin avukatı Merve Uçanok da verilen direnme kararının yapılabilecek en güzel şey olduğunu belirtti. Uçanok, "Yargıtay'ın bozma ilamına karşı diyeceklerimiz soruldu bize, biz de diyeceklerimizi ilettik mahkemeye. Bunun ardından mahkeme bir karar verdi, bu da direnme kararı oldu. Direnme kararı ile beraber daha önce verdiği ceza kararını tekrar etti. Bu durumda şu an yapılacak olan dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilecek ve kurulda bir karar verilecek ve artık o karar da kesin nitelikli karar olmuş olacak. Bu aşamada yapılabilecek en güzel şey buydu ve bunu gerçekleştirdik. Bunun için de hukuk adına bugün çok mutluyum. Emre de bunu hissediyordur ve rahat uyuyordu diye temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
ADLİ KONTROL ŞARTI VE YURTDIŞI ÇIKIŞ YASAĞI GETİRİLDİ
Tarhan hakkında adli kontrol şartı ve yurtdışına çıkış yasağı da getirildiğini söyleyen Uçanok, "Direnme kararı verilirken aynı zamanda adli kontrol kararı da verildi, yurtdışına çıkış yasağı konuldu. Ancak bugün sanık duruşmaya getirtilmedi. Sanık avukatları tarafından şöyle bir gerekçe sunuldu; 'Can güvenliği yokmuş' bu yüzden getirtilmedi. Ancak bir mazeret, sağlık raporu sunulmadı. Dolayısıyla biz sanığın nerede olduğunu bilmiyoruz, belki kaçtı, bu konu hakkında bir fikrimiz yok. İlerleyen aşamalarda bunlar ortaya çıkacaktır" şeklinde konuştu.