UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu) kuruluş yasası 1945 yılında kabul edilmiştir. Türkiye bu yasayı imzalayan ilk 10 devlet arasındadır. İnsanlığın ortak mirasının korunması amacıyla Dünya Miras Sözleşmesi (1972) oluşturulmuştur. Türkiye bu sözleşmeyi de 1983 yılında imzalamıştır. Halen dünyada 193 ülke bu sözleşmeyi imzalamış bulunmaktadır.

Dünyada kültürel ve doğal zenginlikler açısından ayrıcalıklı yerleri ve coğrafyaları koruma altına almak üzere Unesco bünyesinde Dünya Miras komitesi kurulmuştur. Bu komite Kültür ve doğa zenginliklerine yönelik iki alt komitenin raporlarını değerlendirerek Dünya Mirası listesine girecek yerleri belirlemekte ve sonraki yıllarda denetlemektedir. Türkiye 1983-1989 ve 2013-2017 yılları arasında iki dönem bu komitede üyedir. Dünyada 1073,Türkiye’de ise 17 kültürel ve doğal varlık Dünya Mirası listesindedir. Edirne Selimiye Camii, İstanbul’un tarihi yerleri, Zeugma, Safranbolu, Troya, Efes, Ani harabeleri bunlardan bazılarıdır. Geçici listede de 60ın üzerinde varlık asli listeye geçmek üzere çalışmalarını sürdürmektedir.

Bir yerin Dünya mirası olması için 6 kültürel, 4 doğal kriterden bir tanesini yerine getirmesi gerekiyor. Bu kriterler incelendiğinde Enez’in bu kriterlerin çoğuna cevap verdiği görülmektedir. Enez; gerek 8500 yıllık tarihi ve bu tarihin günümüze kadar var olan kültürel zenginlikleri, gerekse eşsiz coğrafi özelliklerinin getirdiği doğal güzellikleri, biyo-çeşitlilik ve eko sistemi ile dünya mirası olmaya aday bir kenttir. 

Enez’inDünya Mirası olmasının bir sürü faydası bulunmaktadır. Her şeyden önce amaç kültürel ve doğal zenginliklerin tüm insanlığın varlığı olarak korunup, geleceğe aktarılmasını sağlayacak kalkınma modellerini uygulatmasıdır. Bu doğrultuda uluslararası denetim; yerel yöneticilerin ve politik güçlerin yanlış kararları sonucu bu zenginlikleri koruyamama ve hatta tahribat yaratmaya yönelik kararlarına karşı da kalkan görevi görmektedir. Hem bu güzelliklerin onarılmasına, tüm dünyaya tanıtılmasına ve yaşatılmasına vesile olmakta hem de fonlar aracılığı ile maddi destek sunabilmektedir.

Dünya Mirası olmak prestijli olmasının yanında oldukça zahmetli de bir süreçtir. Her şeyden önce yerel yönetimde bu yönde bir kararlılık, kamu otoritesinin yanında sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi oluşumların desteği ve katılımı gerekmektedir. Her yıl aynı ülkeden kültürel ve doğal varlıklar için sadece bir başvuru yapılabildiğinden Kültür Bakanlığı ile birlikte çalışma zorunluluğu bulunmaktadır. Kültür Bakanlığının önermesi halinde Dünya Mirasları geçici listesinde yer alınmaktadır. Başvuru için kapsamlı bir başvuru dosyası hazırlanıp Dünya Miras merkezine gönderilmekte, dosya eksiksiz ise ilgili alt komiteye iletilmektedir. Alt komite yerinde incelemeleri yapıp tavsiye kararını Dünya Mirası Komitesine iletmektedir. Bu komite de nihai kararı vermektedir. Bu süreç en az 3 yıl sürmektedir. Bu süreçteDünya Mirası kabul edilseniz bile her 6 yılda denetimden geçersiniz. Yani gevşemek yok.

Sakin Şehir kavramında olduğu gibi Dünya Mirası unvanını alabilmek de her şeyden önce Enez’de vizyon sahibi bir yerel yönetim gerektirir. Bu yönetim, tüm gerekli dinamikleri harekete geçirerek Enez’in tarihi ve doğal güzelliklerini koruyup, Enez’i sadece Türkiye’de değil Dünyada marka kent yapacak donanımda ve kararlılıkta olmalıdır.

Sınırlı süresi kalmasına rağmen hem mevcut yerel yönetim, hem de önümüzdeki dönem Enez’e hizmet iddiasında olanlar öncelikle kendi kabuklarını kırıp Enez’in makus talihini artık değiştirmek zorundadırlar. Enez’imizi tarihi ve doğasını koruyarak kalkınan ve dünya markası olmaya hak kazanan bir kent haline getirmek hayal değil bir borç ve zorunluluktur.