BÜLENT SAYLAM

Yapılan eyleme CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, CHP Enez İlçe Başkanı Vedat Avcu, CHP Edirne İl Genel Meclisi Enezli üyeleri Şenol Kılıç, Erol Açık, Enez Belediyesi Meclis Üyeleri ve CHP Enez Belediye Başkan aday adayları Özkan Günenç, Ümit Kurt, Esin Savaş ile CHP Enez Belediye aday adayları Halit Çelik ve Nadir Yormaz, Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Toplu Sözleşme ve Mevzuat Sekreteri Hasan Hüseyin Gürbüz, Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Tamer Küçükgencay, Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Yasin Karatay, Türkiye Maden İşçileri Sendikası Avukatı ve Türkiye Maden İşçileri Sendikası Toplu Sözleşmeler Uzmanı katıldı. Gaytancıoğlu ve beraberindekiler fabrika yetkilileri ile görüşürken; işçilerin haklarını alana kadar grevi devam ettireceği bildirildi.

Grevde ilk olarak Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Toplu Sözleşme ve Mevzuat Sekreteri Hasan Hüseyin Gürbüz konuyla ilgili olarak şunları söyledi:“Israrla haklarımızı vermemekte direniyorlar. Biz, asgari ücret üzerinde çalışıyoruz sendikanın bir farkı olmadan onu sosyal yardım olarak verin bu işi bitirelim dedik olumlu bir cevap gelmeyince biz de sabah 08.00’de grevimizi başlattık.”

GAYTANCIOĞLU: “İKTİDAR SENDİKASIZLAŞTIRMAYI ÖN PLANA ALIYOR”

Okan Gaytancıoğlu da grevin işçiler lehinde bir sonuç vermesi dileğinde bulunduktan sonra şöyle konuştu: “Greviniz hayırlı olsun tekrardan. Yani şimdi siyasete girmek pek doğru olmaz ama maalesef iktidar sendikasızlaştırmayı ön plana alıyor. İşçinin hakkını gözetmiyor. Keşke sendika olmasa da biz rahat rahat işimizi görsek diye düşünüyor ama sendika bizim için son derece önemli. Burada çalışanlar gece gündüz didiniyorlar ve çok az ücretlerle çalışıyorlar. Yarın bu konuyu mecliste dile getiririm. Yabancı sermaye, küresel sermaye hem birinci sınıf tarım arazisinde işlerini yapıyor hem de işçinin hakkını vermiyorsa daha farklı yollara da gireriz. Kaldı ki asgari ücret iyice eridi son yapılan zamlarla. Nedense işçiye, emekliye gelince bunlar düşünülmüyor.”

Gaytancıoğlu’dan sonra sözü alan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Tamer Küçükgencay da şunları söyledi: İşverenlerimizle bizim 3.dönem toplu sözleşmemiz olacak. İlk 2 dönem sosyal yardım artışlarıyla bir şekilde toplu sözleşmelerimizi bitirdik. Bu dönemde de sosyal haklarımızda anlaştığımız maddelerimiz var. Ama asgari ücretle gelen artıştan sonra bizim ücretlerimiz asgari ücrette kaldı. Arkadaşlarda haklı olarak 1604 TL maaşla çalışmak istemiyor. İşveren direniyor, yabancı sermaye topraklar bizim, arkadaşlarımızda haklı olarak çok fazla bir şey değil haklarını istiyorlar”

KÜÇÜKGENCAY; “SONUNA KADAR DA GELİP DESTEKLEYECEĞİZ”

“Burada 2.000 TL’ye insanlar çalışmak istemiyor. Burada 85 tane arkadaşın hepsi kararlı olduğu bir grev bu. Bir tanesinin kafasında soru işareti yok. Ne olursa olsun sonucuyla gelinen bir şey. Grev tabi ki iki tarafında çok istediği bir şey değil. Bunun için arkadaşların yaptığı grev haklı bir grevdir. Sonuna kadar da gelip destekleyeceğiz. Karlı bir şirket. Kazandırıyoruz, payımıza düşeni istiyoruz. Ayrıca Enez bölgesi köyleriyle beraber çok fedakârlık yaptı bu fabrikaya. Biz köle işçiliğine son istiyoruz. Bizim amacımız kimseyi kötülemek değil. İşçimizin hakkını alalım, ücretlerini versinler, yaşanabilecek bir gelire sahip olsunlar başka bir derdimiz yok.

Okan Gaytancıoğlu ve beraberindeki kişiler fabrika yetkilileriyle görüşme yaptı. Görüşme sonrası konuşan Gaytancıoğlu,“Biz yabancı sermayeye karşı değiliz ama sömürgeye karşıyız. Yabancı sermaye keşke bizim firmalarımız olsa bize rakip olsalar ama dediğim gibi hem doğayı kirlet hem de işçiyi yok say olmaz Maden İşçi Sendikasına çok büyük bir duyarlılık gösterdiği için teşekkür ederiz. İşçilerin yanında Türkiye'nin neresinde sorun varsa oradalar. Bu sorun olmasın diye uğraşıyorlar aslında. İşçinin burnu kanamasın. İşçi evine rahatlıkla ekmek götürebilsin diye uğraşıyorlar. Teşekkür ederiz kendilerine” dedi.

Altı aydır sürecin devam ettiğini dile getiren Küçükgencay: “Gelinen noktada anlaşamadığımız rakam 300, 400 TL bir rakam yüzünden neredeyse sözleşme ters döndü. Şimdi sil baştan tekrardan artık görüşmeler başlayacak. Burada talepler değişecek. İş yeri belki 3 gün çalışma yapmasa zaten o para yine onlardan çıkacak. Bu neyin dayatması ben bilmiyorum.” şeklinde konuştu.

Grevin devam edeceğini söyleyen Gürbüz konuşmasında şunları kaydetti: “İşveren gelip görüşmek isterse, yeni bir teklifle gelirse biz onu arkadaşlarımız ile paylaşacağız. Ona göre süreç devam edecek. Ama bunun uzun soluklu bir süreç olacağını düşünüyorum ben. Çünkü dün gece yaptığımız görüşmelerde çok ufak bir rakam kalmıştı şimdi iki tarafında teklifleri tekrar gözden geçirilecek. Biz de bugün sabah itibariyle greve başladık. Teklifimizi revize değil artık eski teklifimize geri dönmüş oluyoruz. Biz geri adım atmayacağız ısrarcı olacağız. Arkadaşlarımızı her konuda bilinçlendirdik, karar onların kararıydı. Biz sendika olarak onların önündeyiz. Onlara destek oluyoruz. Arkadaşlarımızla burada nöbetleşe gelip gideceğiz. Bizim Ankara'da da 60'a yakın sözleşme devam ediyor. Şu anda genel merkez olarak, genel sekreterimin dediği gibi 27 bin üyesi Türkiye'nin dört bir yanında şubesi olan örgütlü bir sendikayız biz. Burası Balıkesir'e bağlı, oradaki arkadaşlar devamlı burada oluyorlar. Ankara’dan da nöbetleşe bizler geleceğiz. Buradaki görevimizi devam ettireceğiz.

Son olarak Okan Gaytancıoğlu: "Müsaadenizle ben burada ki işçi arkadaşlarımızı alkışlamak istiyorum. Kolay bir karar değil zor bir karar. Kararlarınız için sizi tebrik ediyorum. Ben yanlarında olduğum için çok mutluyum.”

İşçi temsilcisi Muammer Akça da son olarak şunları söyledi, “İşveren bizden her zaman şunu istedi. Bize üretin, kazandırın ama isteyin biz bugüne kadar hep bütün emeklerimizi bu fabrika için harcadık, gecemizi gündüzümüze kattık. Emeğimizin karşılığını istemek suç mu? Bize hep dedikleri pasta büyüyecek, emekler de büyüyecek. Ama pasta büyüdü bizim dilimler kurabiye oldu. Biz bu fabrikaya çok emek verdik, çok çaba saffettik emeğimizin hakkını artık istiyoruz.”

İşçiler daha sonra grevlerine şu sloganlarla devam etti. İşçiyiz hakkımız hakkımızı isteriz. İş ekmek yoksa barış da yok.