ENEZ MEKTUBU

Yerel Yönetim seçimlerinin üzerinden 1 yıl geçti. Normal koşullarda bu süre geçmiş ve geleceğin değerlendirilebilmesi için yeterlidir. Aslında özellikle yeni seçilmiş Belediye Başkanları böyle dönemlerde bir basın toplantısı düzenleyerek geçtiğimiz bir yılın hesabını, merak edilip sorulanların yanıtlarını verirler. Ama bu yıl yaşadığımız corona salgını nedeniyle hem Enez’de, hem de yakın yerleşim yerlerinde bu geleneği yaşatan kimse olmadı. Sonuçta koronavirüsü tüm Belediye Başkanlarına ve Sevgili Özkan Günenç’e çok önemli bir fırsat ve zaman sağladı. Halkın ilgisi yerel konulara yoğunlaşmadı. Kimsede de bu konuları merak edip bekleyecek bir heves de yoktu.

Ben yine de bu geleneği sürdürmek ve ortalığı yalakalara bırakmamak açısından, Enez için kendi gözlemlerimi kısaca belirtmeyi yararlı görüyorum.

***

21 Aralık 2019 da Kartopu Enez Gönüllüleri Derneği’nin İstanbul Buluşması'na katılan Enez Belediye Başkanı Sayın Özkan Günenç bu toplantıda çok samimi bir itirafta bulundu. “Ben şu ana kadar gönlümden geçen, arzu ettiğim Belediye Başkanlığını yapamadım” dedi. Gerçekten de Aralık ayı sonuna kadar geçen 9 ayda Enez’de henüz ortaya konmuş çarpıcı bir fiziki başarı yoktu. Bazı yol tamirleri, bir berber dükkanı yapımı, bir bankamatik konulması gibi birkaç fiziki değişimin yanında, ortalıkta görünen bir şey olmadı. Elbette bu gibi işler Belediye bütçesinin imkanları ile ilgili düşünülmesi ve planlanması gereken işlerdi. O nedenle bunları bir eleştiri olarak da söylemiyorum. Kaldı ki bu arada pek çok Enezlinin farkına var(a)madığı ve yıllardır Başkanların görmezden geldikleri sokak hayvanları ile ilgili önemli bir çözüm getirildi. Kaymakamlıkça izin verilen bir bina yaklaşık 30-40 bin TL masrafla elden geçirilerek kısırlaştırma ve acil bakım yeri olarak hizmete sokuldu. İlk aşamada da burada ücretsiz ve Belediye'ye başka bir yük getirilmeden 150 sokak köpeği kısırlaştırıldı.

***

Sevgili Günenç ve ekibi STK’larla birlikte davranarak güzel işlere de imza attılar. Örneğin; Ağustos ayında Kartopu Derneği ile müştereken yapılan “Enez Emek ve Lezzet Günleri”, Spor Kulübü ile müşterek düzenlenen bir gece, sahilde düzenlenen TRAKYA FEST elbette takdir edilmesi gereken etkinlikler. Enez’de ORTAK AKIL konusunda bir Kent Meclisi ya da platformu kurulmasının önünün açılması ise Enez Demokrasi tarihinin çok önemli bir kırılma noktası oldu.

Bunun yanı sıra kavgasız ve stressiz geçirilen bir yıl olması da hepimizin özlemiydi, başarıldı. Sevgili Günenç’in hoşgörülü, kavgayı sevmeyen, HAYIR demeyi bilmeyen, her zaman kolayca ulaşılabilecek yönetim anlayışı da şimdilik elbette takdir topluyor… Ama şimdilik..

****

İyi de… Yeter mi? Geriye baktığımızda gelecek yıllar için umutlu olabiliyor muyuz? Bunu söylemek benim için şimdilik çok güç. Bu konuda tek ümidim Günenç’in İstanbul’daki “Bu aşamada ben bile kendimden memnun değilim” şeklindeki samimi itirafı… Çünkü Enez’in çözüm beklediği sorunları sadece yukarıda kısaca söz ettiklerimiz değil. Umarım sayın başkanın, bu sözleri söylerken önümüzdeki yıllar için planları hazırdır, projeleri hazırdır,kadrosu hazırdır, kaynakları hazırdır.

***

Benim endişem bunlar... Ben ortada bu konularda henüz bir hazırlık ve bir kararlılık göremiyorum. İnşallah yanılıyorumdur. Merak ediyor ve soruyorum; Derin deşarj kanalı ile, su şebekesi sorunu ile ilgili bir çalışma var mı? Enez şehir içi trafiği ile ilgili bir proje var mı? Drone ile sivrisinekle mücadele konusu hangi aşamada? Geç kalınmadı mı? Sahilin, ormanın ve tüm alanların temizliği konusunda hangi radikal önlemler düşünülüyor? Sahilde hala duran beleşçi barakalar ne zaman kalkacak? Erdin Bircan Parkı’na kazma vurmak için ne bekleniyor? Ağaç dikme mevsimi de geçtiğine göre, bu parkı 5 ayda teslim edeceğini vaad edenler niçin harekete geçmiyor? Sahil’de bu yılda ÇIFIT ÇARŞISI modeli sürdürülecek mi?

Daha böyle pek çok soru kafamı kurcalıyor.

***

Tüm bu işlerin yapılabilmesi için öncelikle iyi bir kadrolaşma, uygulanabilir bir planlama ve bütçe gerekiyor... Bu unsurlara da bakıldığında ne yazık ki umutlu olamıyorum... Örneğin; Belediyenin, Başkandan sonra en önemli icra erki olan başkan yardımcılığının bundan böyle SIRAYLA yapılacağı konusunda aldığım duyumlar bu işin, bu makamın gerekliliğinin, öneminin hiç anlaşılmadığını, ya da anlaşılmak istenmediğini gösteriyor. Bakıyorum ki, Enez için kaynak yaratmak için kafa patlatması gereken bizim bazı meclis üyelerimiz; hatta tehdide varan baskılarla bu tür başkan yardımcılığını üstlenmeye kararlılar. Böylece yan gelip yatarak hak etmedikleri ve 8 ay süreyle bu koltukta oturarak ortalama 50-60 bin TL yi cebe indirmeye, yani mevcut kaynakları tüketmeye hazırlar. Aylardır üretikleri başka proje yok. Akılları, fikirleri bu koltukta... Başka hiçbir yerde örneği olmayan bu uygulama ile Bostancı yönetimine ne kadar özendiklerini ortaya koyuyorlar.

***

“Görülen lüzum üzerine” belediye başkan yardımcılığından alınan Ümit Kurt başarılı mıdır, değil midir? Bu benim sorunum değil. Başarılı değilse, üslup yanlış olsa da elbette değiştirilir. Şimdi herkes bu değişimin “Görülen lüzum” bölümünün içeriğini merak ediyor. KURT başarılı değilse bunun çaresi bu makamı sırayla işgal etmek değildir. Yaptığınız ayıptır. Bu tavrınızla Belediye Başkanı’nın sağ kolunu bile bile kesiyorsunuz. Bu tavrınız Kent’e karşı işlenmiş bir suçtur. İhanettir. Umarım Belediye Başkanı Özkan Günenç böyle bir rezalete imkan vermez. Böyle, hiçbir yerde görülmemiş bir başkan yardımcılığı sistemi yerine hiç başkan yardımcısı olmamasının daha doğru olduğunu anlar ve uygular. Böylelikle Belediyeye 700 bin TL lik bir kaynak yaratmış olur.

Tehdit edenler de görecektir ki bu konuda Günenç Başkan yalnız bırakılmayacaktır.

Kaldı ki siyasette VEFA bir semtin adı da değildir. Bu da bir başka yazının konusudur.