Annem, alt dairemde oturuyor. Sabah bir posta gelir; etmediyse birlikte kahvaltı ederiz. Akşam da gelir yatış vaktine kadar beraber vakit geçiririz.

Dün sabah öğlen oldu gelmeyince aradım. “Annem, iyimisin? Niye gelmedin?’’ diye. “N’apayım yavrum, hava güzel, LEBALEB halde bir ön balkondan, bir arka balkondan bakınıyorum” dedi. “Nasıl ya? oldum biran.  “Acep sokaklar çok dolu da, kalabalığı mı seyr eyliyor?” diye düşündüm.

Akşam kızlar gelecek yiyecek bir şeyler hazırlıyorum. Annem akşam çaya gelir muhakkak. Akşam oldu annem yine yok. Aradım “Anne, n’apıyorsun? Çaya bekliyoruz’’ N’apim, lebaleb halde oturuyoruz” deyip pat diye telefonu yüzüme kapatıyor.

Telefonu kapatmasını yadırgamam, çünkü bir gün önceden bir şeye takılmış olabilir. Bir saat önce özel davet etmediğinize dahi takılmış olabilir. Her şey olabilir. Benim haberim olmayan, takıldığı şeyin devamı niteliğinde de olabilir bu hareket. Ama bu LEBALEB kelimesini annem hiç kullanmazdı, üstelik dilimizde yaygın olmayan Farsça bir kelime. Reis’in ağzından tüm medya da duyuldu; ama annemin Reis’le bir bağlantısı olduğunu düşünmüyorum…

LEBALEB HALDE OTURMAK! Pandemide yasak masak dinlemez, dışarıda gezer ama eve misafir kabul etmez bizim hatun. Kimler gelmiş diye indim aşağıya. Annem açmış Rumeli TV’yi; son ses Balkan türküleri dinliyor, arada röportaj var.

“Anne, hani kimse yok” dedim.

“Ben sana birileri var demedim ki! Nerden çıkardın?” dedi.

“Bize gelmeyip, “LEBALEB halde oturuyoruz” deyince, hani kalabalık birileri geldi sandım”

TV’yi işaret ederek: “Eee… Kalabalığız işte. Sohbet var, türkü var, köy kahvesindeki dedeler el de sallıyor, daha ne olsun” dedi.

Önce derin bir nefes aldım. Allah korusun! “Akıl saç telinin ucunda” derler ya..

“Bizim ev canlı halde kalabalık anneciğim, LABALEB yani, hadi gel’’

“Gelmem! Senin arkadaşların gelince virüs yok, ben dışarı çıkınca virüs var. Aylardır balık yemeğe gidelim dediğimde “VİRÜS var YASAK.” Pazara gidelim diyorum; “VİRÜS var YASAK”, Arkadaşım öldü, cenazesine gidemedim; YASAK… Bir yıldır o YASAK bu YASAK. Evvelsi gün, köfteciye gidelim; bir keyfim o var dedim o da “VİRÜS var YASAK’’

“Anneciğim vallahi billahi YASAK! Her yer kapalı, Açık olan restaurantlarda da oturmak YASAK!’’

“Bir tek bana mı bu yasak? Evvelsi akşam haberlerde dinledim. Reis sevinçle bağırıyordu “HER YER LABALEB” diye…”

Tam ağzımı açıp açıklayacaktım o LEBALEB başka LEBALEB diye; susturdu. “Koskoca Reis’ten iyi mi bilceksin? Her yer lebaleb ise lebaleb’tir. Yarın gidiyorum ben KÖFTECİYE”

Aranızda, anama köftecilerde lebalebin geçerli olmadığını izah edecek olan var mı? Ben işin içinden çıkamıyorum da…