BÜLENT SAYLAM

Keşan Belediyesi Çok Amaçlı Pazaryeri Kompleksi Konferans ve Tiyatro Salonu’nda düzenlenen toplantı, saat 11.00 sıralarında başladı.

Toplantıya; Keşan Kent Konseyi Başkanı Necmettin Baygül, CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, CHP 24. Dönem Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli, Keşan Belediye Başkanı Op. Dr. Mehmet Özcan, Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu ve Ergene Platformu ve Trakya Platformu üyesi Bülent Kaçar, Edirne ve Keşan'daki STK'ların başkan ve temsilcileri, bazı köy muhtarları, siyasi partilerin temsilcileri ile yüzlerce vatandaş katıldı.

Toplantıda; Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Abdullah Bülbül ve bazı personeli ile BOTAŞ ve ÇED firması yetkilileri hazır bulundu.

Toplantıda ilk olarak, söz alan Bülbül, Yapılacak faaliyetle ilgili bilgilendirmede bulunulduktan sonra katılımcıların görüş ve düşünceleri alınacaktır. Biz toplantımıza o bölgede ne olacağını anlatacağız.” dedi.

Abdullah Bülbül’ün konuşmaları katılımcılar tarafından protesto edildi.

Katılımcılar tarafından “Saros halkındır, halkın kalacak.”, “Liman getirme, körfezimizi kirletme.”, “Saros’a dokunma”, “Saros bizimdir, bizim kalacak.” şeklinde slogan atıldı.

KAÇAR: “ÖNCE HALK KONUŞACAK”

Daha sonra söz alan Kaçar, müvekkilleri adına toplantıya itiraz ettiğini belirterek, “ÇED yönetmeliğine göre, bu toplantı ‘ÇED, Halkın Katılımı Toplantısı’dır. Burayı bilgilendirme toplantısı haline sokamazsınız. Yaptığınız duyuruda, Sazlıdere Köyü’nde bu toplantının yapılmasını dile getiriyorsunuz ama şuanda, Keşan’dayız. Halk olarak, bizleri çağırdınız geldik. Önce halk konuşacak, itirazlarını sunacak ve dilekçelerini verecekler. Bölgedeki insanlar aylarca, bu projeyle yatıp kalkıyor ve her şeyi ayrıntılı şekilde biliyoruz.” dedi.

“Saros Körfezi’ndeki ÇED sürecini derhal durdurmalısınız”

Bülent Kaçar, sözlerine şöyle devam etti: “Biz, çevreyi korumak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı buradayız. Çünkü Saros’un halkın kalması için ve yağmalanmaması için mücadele ediyoruz. Burada, kamu yararı kararı alınmamıştır. BOTAŞ, halkı dinleyecek. Verilen raporuyla, suç işlenmiştir. Konuyu savcılığa ve mahkemeye sunacağız. Saros Körfezi’ndeki ÇED sürecini derhal durdurmalısınız.” 

DEĞİRMENDERELİ: “PROJENİN YAPILMASINI TOPLANTIYA KATILAN KİMSE İSTEMİYOR”

Kaçar’ın ardından söz alan Değirmendereli de, şunları söyledi: “Yapılan itirazlar, hepimizin ortak itirazlarıdır. Bizler birbirimizi anlamadan, dinlemeden bunları ortaya koyma şansımız olmayacak. Bu projenin yapılmasını toplantıya katılan kimse istemiyor. Proje hayata geçmesi durumunda, tüm Saros ve bölge pislenecektir. Biz bunları da, anlatacağız. Toplantının bu şekilde ilerlemesinin doğru olacağını düşünüyorum.”

GAYTANCIOĞLU: “PROJENİN YAPILMASINI İSTEMİYORUZ”

Toplantıda söz alana Gaytancıoğlu da, şunları söyledi: “Bu toplantıyı daha önce yaptırmadık. Şimdiki toplantıda, kısa bir bilgi aldıktan sonra yine halk olarak, sizler konuşacaksınız. Saros’a projenin yapılmasını hiçbirimiz istemiyoruz.”

KAÇAR: “DOĞALGAZ GEMİSİ PATLARSA, 

55 TANE HİROŞİMA BOMBASI PATLAMIŞ GİBİ OLUYOR”

Toplantıda daha sonra yeniden söz alan Kaçar, şunları söyledi: “Proje; Saros Körfezi’nin ekolojik dengesini bozacak ve geri dönüşü olmayan hasarlar verecektir. BOTAŞ tarafından iskele adı altında yapılmak istenen liman projesidir. Tarım topraklarının korunması kanunu ihlal edilmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, anayasaya, çevre kanununa ve tarım topraklarının korunması kanununa aykırı davranmaktadır. Proje kapsamında, 100 bin tonluk gemiler Saros Körfezi’ne girip, deniz ekosistemini yok edeceklerdir. Bakanlık yetkilileri, mutlaka çevrenin yanında olmalıdır. Sizleri de aramıza davet ediyoruz. Eğer körfezde herhangi bir doğalgaz gemisinin patlaması durumunda, 55 tane Hiroşima bombası patlamış gibi oluyor. Ayrıca, herhangi bir patlama olduğunda Sazlıdere ve Gökçetepe köyleri yok olduğu gibi bölgede 8 büyüklüğünde deprem etkisi yaratılmış oluyor. Bunu ben değil; denizcilik federasyonu dile getiriyor. Eğer yaşanacak gemi kazasında sizler sorumlu olacaksınız. Sizler, yatırımı değil; halkın istemediği bombayı Saros’un kucağına koymak istiyorsunuz.” 

“HUKUKUN İLKESİ GEREĞİ, PROJEYE OLUMSUZ YÖNDE KARAR VERMEK ZORUNDASINIZ”

Bülent Kaçar, sözlerini şöyle tamamladı: “ÇED başvuru dosyasına, endemik türlerin olmadığı yazılmış. Burada, 6 endemik tür bulunuyor. Böyle yalanla dolu bir ÇED başvurusu dosyasını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nasıl kabul eder? ÇED için nasıl olumlu karar verir? Hukukun ilkesi gereğini görerek, projeye olumsuz yönde karar vermek zorundasınız.”

“BÜLBÜL VE YETKİLİLER, TOPLANTIYI TERK ETTİ”

Konuşmaların ardından katılımcılar hazırladıkları dilekçeleri Abdullah Bülbül ve yetkililere imza karşılığında teslim etmek istedi. Bülbül dilekçeleri teslim alacaklarını ancak, imza atma gibi bir durumlarının olmadığını dile getirdi.

Tartışmaların devam etmesinin ardından Abdullah Bülbül ve yetkililer toplantı alanını terk etti.

“KENT KONSEYİ TUTANAK TUTTU”

Daha sonra Keşan Kent Konseyi öncülüğünde bir basın açıklaması yapıldı ve toplantının yapılmadığına dair tutanak tutuldu.

“TUTANAKTA NELERE YER VERİLDİ”

Keşan Kent Konseyi öncülüğünde birçok imzanın yer aldığı tutanakta şu ifadeler yer aldı: “Keşan İlçesi Sazlıdere Köyünde BOTAŞ A.Ş. tarafından yapılmak istenen Saros FSRU Gemi İskelesi’nin 2 Ekim 2018 günü Keşan Belediyesi Konferans Salonu’nda yapılacağı duyurulan ÇED Halkın Katılımı Toplantısı yapılamamıştır. ÇED Yönetmeliği’nin 9. Maddesine göre halkın yüzlerce yazılı itiraz dilekçesi Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce telsim alınmamıştır. Basın önünde yüzlerce kişi yazılı itiraz dilekçelerini yetkililere resmi olarak vermek istemelerine rağmen halkın katılımı yetkililerce engellenmiştir. Keşan Kent Konseyi bileşenlerine ve Edirne sivil toplum kuruluşlarına ve halka söz verilmemiş, konuşmalarına fırsat verilmemiştir. Yetkililer resmi ÇED Toplantısı’nı usül ve yasaya aykırı olarak sürdürmüş, sorulara yanıt vermemiş ve toplantı bitirilmeden salondan ayrılmışlardır. Yapılan bir ÇED halkın katılımı toplantısı değildir. ÇED Yönetmeliği’nin 9. Maddesine göre usulüne uygun bir ÇED Halkın Katılımı Toplantısı yapılamadığı, birlikte imza ve tutanak altına alınmıştır.”

Daha sonra söz alan Bülent Kaçar, şunları söyledi: “Burada bir tutanak hazırlayacağız, onayınıza ve bilginize sunacağız. Bunu, ‘ÇED Halkın Katılımı Toplantısı’nda ‘Halkın tutanağı olarak’ açıklayacağız.”

BU PROJENİN SAROS’A YAPILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

Katılan herkese teşekkür ederek sözlerine başlayan Keşan Kent Konseyi Başkanı Necmettin Baygül, “Bakanlık temsilcileri bu toplantıyı bir şekilde yapılmış gibi gösterip tutanak tutacaklardı. Biz tuttuğumuz tutanağı imzalarla beraber Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne ileteceğiz. İnşallah bu projenin Saros’a yapılmasına izin vermeyeceğiz.” dedi.

KIYIKÖY VE SAROS’UN CANINI ALMAYA ÇALIŞIYORLAR

TEMA Vakfı Lüleburgaz Çevre gönüllüsü Hakan Dedeoğlu da yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İlki Sazlıdere’de yapılan toplantıdaki mücadele burada da devam etti. Halka rağmen hükümetin böyle emrivaki içinde olmasını bir yurttaş olarak kabul etmem söz konusu olamaz. Devleti yönetenler asla fırsatçılık peşinde olamazlar. Bugün, resmi olarak gerçekleşmeyen ‘Halkı bilgilendirme toplantısı’ yapıldı farz edilirse, buna çok üzülürüz. Hiçbir konu halka rağmen devam etmemelidir. Bizler aynı kararlılığı devam ettirmek zorundayız. ‘Cennet’ olarak ifade ettiğimiz Kıyıköy ve Saros’un canını almaya çalışıyorlar. Cenneti cehenneme çevirmeye çalışıyorlar; buna asla izin vermeyeceğiz.”

BURADA İKTİDAR PARTİSİ VEKİLLERİNİ DE GÖRMEK İSTERDİK

CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu da, şöyle dedi: “Buraya katılan herkese teşekkür ederiz. Gerçekten çok bilinçli bir kitle vardı. Biz Türkiye’nin gelişmesini çok istiyoruz ama doğanın gelişmesini de istiyoruz. 100 yıl sonra bizler olmayacağız ama torunlarımız var olacak. ‘Bize bir şey anlatmayın, toplantı bitmiştir’ dedim. Sunum yapmak istediler ama yapamadılar. Yani kısacası toplantı yapılmadı. Biz ne anlatacaklarını biliyorduk; burada herkes dersine çok iyi çalışmış. Biz, burada iktidar partisi vekillerini de görmek isterdik. Çevreye zarar veriliyorsa onlara zarar verilmiyor mu? Onların çocuklarına, torunlarına bir şey olmayacak mı? Göz göre göre neden böyle şeylere izin veriyorlar, bunları anlamakta zorlanıyoruz. Bizim iyi niyet göstermemize rağmen, dilekçelerimizi vermek istememize rağmen, dilekçelerimizi aldıklarına dair imza atmadılar. Toplu bir tutanak tutmak istediler. Bu toplantı yapılmamıştır. Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır, onlara da lazım olacaktır.”

SON DERECE DUYARLI BİR TEPKİ GÖSTERİLDİ

Keşan Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Hasan Karagöz de 29 Haziran’dan bu zamana kadar bir mücadele içinde olduklarının altını çizerek, şu ifadeleri kullandı: “Son derece duyarlı bir tepki gösterildi. Geleceğe sahip çıkmanın en güzel örneğini verdik ama bitmedi. Topladığımız imzaları Ankara’da yetkililere teslim ettik. Mücadelemiz devam edecek. Bu konunun kapsamına hangi müdürlükler giriyorsa hepsine birer dosya hazırlayacağız. ‘Neden yapılmamalı’yı anlatacağız. Bir tarafta yaşanılabilir bir çevre sevdalıları, diğer tarafta dolar sevdalıları. Biz mücadelemizi kazanacağız. Bugün çok bilinçli bir duruş gösterildi. Giderken de basına ‘Toplantı yapılmıştır’ diye söylediler. Böyle kenar köşelerde gerçeği çarpıtarak açıklama yapmak, ne insanlıkla ne yurtseverlikle bağdaşır. Sorsak, ‘Ben milliyetçiyim, vatanın taşına toprağına ölürüm’ derler, ama 4 tane ABD dolarına peşkeş çekmek için her türlü taklayı atıyorlar. Bu işin Türkçesi bu. Merkez ÇED Toplantısı da yapılacak. Oraya da aynı dosyaları sunacağız. Mücadelemizi başarıyla sonuçlandıracağız.”

‘GERÇEĞE AYKIRI’ BİR TUTANAK HAZIRLAMAK İSTEDİKLERİ İÇİN BUNA KARŞI ÇIKIYORUZ

Bir katılımcının Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün neden dilekçelerin alındığına dair imza atmamasını sorması üzerine Avukat Bülent Kaçar, şunları söyledi: “Bu ÇED Halkın Katılımı Toplantısı’nda Bakanlık yetkililerinin tutmak istediği resmi tutanak var. Onların bir tutanak tutması gerekiyor ama tabii ki gerçeğe uygun olması lazım. Bunlar bu yüzden yazılı itiraz dilekçelerimizi almak istemiyorlar. Dikkat edildiyse hiçbir konuşmamızı not dahi almadılar. Onlar bize bu süreci usulen geçirtmeye çalışıyorlar. ‘Yaşansın, bitsin’ mantığındalar. ÇED Yönetmeliği’ndeki amaca uygun toplantı yapmadıkları için, ‘Gerçeğe aykırı’ bir tutanak hazırlamak istedikleri için buna karşı çıkıyoruz. Ajandaya isimlerin alınacağını, sonrasında tutanak tutulacağını söylediler. Amaçları, ‘300 kişi bu toplantıya katıldı’yı oraya yazmaktı. Amaç halkın katılımı ya… ‘Toplantı yapıldı’yı amaçlıyorlardı. Biz bu yüzden bu formata karşı çıkıyoruz. Zaten onlar yanlarında hazır bir tutanak getirmişler, belli. 2 tür tutanak tutuyorlar; birincisi; halk bilgilendirilmek istemedi, protesto etti, salonda ayrılındı. İkincisi, halk katılım sağladı, görüşlerini bildirdi, toplantı sona erdi.”

ZATEN HER ŞEY TEK ADAMDA BİTİYOR

Burada son olarak CHP Edirne eski Milletvekili Kemal Değirmendereli, bazı açıklamalarda bulundu. Değirmendereli, “Bu toplantı halkı bilgilendirme toplantısı ama biz itirazlarımızı da ortaya koyduk. Ama bunlara resmi bir hüviyet(kimlik) kazandıramadık. Meselemiz, üzüm yemek mi bağcı dövmek mi? Buradaki herkes Saros’a böyle bir projenin yapılmamasını istiyor. Çevre Bakanlığı’nın Saros’un güzelliklerini anlatan bir raporu var. ODTÜ’den de bu limana gelecek gemilerin orada yaratacağı zararları da anlatan bir rapor aldık. Ama bu raporları veremedik. Üzüntüm bu anlamdadır. Yapacaklarsa zaten yaparlar. Zaten her şey tek adamda bitiyor. Arkadaşlarımızın bu konuda yaptığı çalışmalar sonuca ulaşamadı. İtirazlarımızı ortaya koyamamanın iyi olmadığını düşünüyorum. Niye yapılmaması gerektiğini iyi anlatmamız gerekiyordu, bu fırsatı kaçırdık.” dedi.