İstasyon Mahallesi Muhtarı Levent Bağcı, mahalle sakinlerinden Sabri Yumuşak'ın gazetemizde yer alan eleştirilerine cevap verdi. Dün saat 14.00 sıralarında bir basın toplantısı düzenleyen Bağcı, önce muhtarlık binasının önünde bulunan ve kesilen bayrak direği konusunda bilgi verdi.

Buradaki direğe 6 aydan beri değil, 6 yıldır bayrak asılmadığını ifade eden Levent Bağcı, şöyle konuştu: “Muhtarlık binamız çocuk parkı içerisinde. Bazı çocukların bayrağın ipiyle oynadığını gördüm. Bayrak bir gün aşağıda bir gün yarıda. Onun için bayrağı direkten çıkarttım. Ardından çocukların bayrak direğinden muhtarlık binası önündeki gölgeliğin üzerine tırmanarak çıktığını gördüm. Binanın üzerine çıkan çocuklar tehlikeyle karşı karşıya kalıyor. Ben de Keşan Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'ne giderek, parkın tadilatı sırasında, binadan biraz daha uzak ve daha büyük bir direk dikilmesini istedim. Gerekirse bayrak direğinin ipinin de çocukların eremeyeceği gibi kısa tutulmasını önerdim. Yetkililer de kabul etti. Parktaki tadilat sürüyor ve bayrak direği de dikilecek. Bizim herhangi bir aksi düşüncemiz yok. Çocuklarımızın güvenliği için direği kestirdim.”

NEREDE İHTİYAÇ VARSA MUHTARLIK ORADADIR

Sabri Yumuşak'ın “Muhtarlık binasının kullanılmadığı, mahalle halkının işlemlerini muhtarın işyerinde yapmak zorunda kaldığı ve vatandaşın da bundan rahatsız olduğunu” yönündeki eleştirisine katıldığını belirten Bağcı, “Doğrudur muhtarlık işlerini işyerimde yürütüyorum. İslam dinimiz diyor ki bugün bir internet kaç para, bir telefon, aylık elektrik ne kadar geliyor? Ben o muhtarlığı kullanmıyorum. 2013 yılından bugüne kadar verdiğim evrak 5 adet ikametgah, 2 adet nüfus cüzdan talep belgesi vermişim. Bütün gün orada otursam ne olur. Benim muhtarlığım cebimde. Türkiye Cumhuriyeti'nin vermiş olduğu mühür cebimdedir. Muhtarlığım, mahalle halkımın 7/24 ulaşabileceği her yerdedir. İşyerim olur, çarşı merkezi olur, şehir dışı olur nerede ihtiyaç varsa muhtarlık ordadır. Biz koltukta oturmak için muhtar olmadık. 15 yıllık muhtarım. Hiçbir zaman hiçbir vatandaşımın işi yarım saat aksamamıştır. İşyerimin dışında evimin kapısı ve cep telefonum 7/24 tüm vatandaşlarıma açıktır. Bilgisayarım ve yazıcım işyerimdedir. İhtiyaç duyulduğunda buradan veririm, ihtiyaç duyulduğunda çarşıdaysa vatandaşım, oraya gider bir internette çıkış alır cebimdeki mührü basıp eline veririm. Gerekirse de bazı mahallelim beni telefonla arayıp bir evrak istediğinde, evrakı imzalayıp evine gönderiyorum” diye konuştu.

Sözlerini “Sabri Yumuşak adlı vatandaşımızın, açıklamasa da muhtar adayı olduğunu duyuyoruz. Kendisine soruyorum. Eğer muhtar olursa tüm gün orada mı oturacak?” diyen Bağcı, Yumuşak'ın muhtar adaylığını açıklaması halinde kendisine iki sorusu olacağını ifade etti.

HANGİ ÇAĞDA YAŞIYORUZ?

Son olarak Sabri Yumuşak'ın açıklamasında yer alan İstasyon Mahallesi’nde mahalle halkının yararlandığı iki adet kuyunun çeşitli zamanlarda kapatıldığı yönündeki eleştirisini yanıtlayan Bağcı, Hangi çağda yaşıyoruz?” diye sorarak, şunları dile getirdi: “Kuyular yıkılalı 13 yıl oldu. Biri otobüs durağının yanında idi. İçerisinde su olmayan ve üzeri açık duran, etrafında çocukların oynadığı bir yerde, kullanılmayan bir kuyuydu. Biz de belediyeye gittik  ve tehlike oluşturduğunu söyledik. Belediye de kuyuyu yıktı. Diğer kuyu ise Belediye'nin imar çalışmaları sonrası yolun tam ortasında kalıyordu. Ne yapacaktık; kuyunun üzerine üst geçit mi yapacaktık. Mevcut olan ve kullanılan kuyularda herhangi bir şey yok. Bu ağabeyimiz burada yaşamıyor mu? Kuyular yıkılalı 13 yıl oldu. Bazı şeyler günahtır. Yapılanları hiç kimse görmüyor” şeklinde konuştu.