SONGÜL KONAR

“PATLAYICI MADDELER, MECİDİYE İÇERİSİNDE PATLARSA, TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ KALMAZ”

Saros Körfezi’nin, 2006 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi” ilan edildiğini hatırlatarak, sözlerine başlayan Balaban, şunları söyledi: “Taş ocaklarının bulunduğu alan, Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi içerisinde kalıyor. Ayrıca, taş ocaklarına giden ağır tonajlı tırlar halkımız için ve özellikle okula giden çocuklarımız için büyük risk taşıyorlar. Bunun yanı sıra; taş ocaklarında kullanılan patlayıcı maddeler yine Mecidiye Köyü içerisinden geçiyor. Eğer bu patlayıcı maddeler, Mecidiye içerisinde patlarsa, taş üstünde taş kalmaz. Bundan ötürü de, taş ocaklarının Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi içerisinde olmasına karşıyız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, ilgili tüm bakanlıklarımızın, Edirne Valiliği’nin, Edirne Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün ve taş ocaklarının açılması konusunda imza veren herkesin Mecidiye’deki insanlara yardımcı olmalarını istiyoruz. Bölge halkı olarak, taş ocağına karşıyız. Turizmin bölgede güçlendirilmesi için taş ocaklarının faaliyetlerinin biran önce durdurulması gerekiyor.”

“DEVLET BÜYÜKLERİNİN BÖLGE HALKINA SAHİP ÇIKACAĞINA İNANIYORUZ”

Ali Balaban sözlerine şöyle devam etti: “Bölgede yeni taş ocakları açılırsa, bunun önüne geçilmesi mümkün olmaz. Bundan ötürü de, yeni taş ocaklarının açılmasını ve yer genişletme çalışmalarının yapılmasını istemiyoruz. Hatırlanacağı gibi önceki dönem Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ‘Saros Körfezi’ndeki taş ocaklarının ruhsat tarihleri dolduğunda, yeniden ruhsat verilmeyecek.’ şeklinde açıklamaları olmuştu. Bizler de aynı düşünce içerisindeyiz. Bizler yetkililerin verdiği sözleri yerine getirip, devlet büyüklerinin de bölge halkına sahip çıkacağına inanıyoruz.”

“TURİZM BÖLGESİNDE TAŞ OCAĞI OLMAZ”

Balaban sözlerini şöyle tamamladı: “Yolların yapılması için elbette ki, taşa ihtiyaç var. Bu bir şekilde temin edilmesi gerekiyor. Ama turizm bölgesinde taş ocağı olmaz. Turizm bölgesi olan bir yerde taş ocağı genişletme çalışması yapılması için izin veriliyorsa, bu bölge halkı için büyük bir infial olur. Bölge halkı olarak, yaşanan duruma karşıyız ve izin verilmesini istemiyoruz. Bizler, Mecidiye’de yapılan toplantıda, alınan kararlar ve verilen dilekçeleri tutanak altına aldık. Bölgemizin geleceği için mücadele etmeye devam edeceğiz.”