Bayram öncesinde ki açıklamasında, sahillerin kaldırabileceği kapasitenin belli olduğunu söylediğini hatırlatarak söze başlayan Özcan, “Erikli Sahili’nin en fazla 100 bin, Yayla Sahili’nin en fazla 50 bin kapasitesi var. Buralara 250 bin insan bir anda yığılırsa bunları ne sahiller alır ne alt yapı ne de üst yapı yeter. Türkiye’nin tüm sahil bölgelerinde aynı manzaraları gördük. Maalesef millet olarak tatil zamanlarında böyleyiz. Şu an normale dönüş var. 130 civarında insanımız bayram tatilinde trafik kazalarında yaşamını yitirdi. Sahillere kurulan çadır manzaralarının aynısı İstanbul’da da vardı. Orada da polis ve zabıtalar bunları toplattı. Kültür meselesi” şeklinde konuştu.

ATIK SU DİREKT OLARAK DENİZE DÖKÜLMÜYOR

Özcan, açıklamasının devamında, Yayla Sahili’nde yaşayan vatandaşlar tarafından şikâyet konusu olan atık su arıtma sistemiyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Atık su arıtma sistemi 30 bin nüfusa hizmet edecek şekilde kuruldu ancak nüfus 100 binlere dayanınca elektriklerin voltajı düştü. Biz orada arıtılmış suyu denize döküyoruz. Voltaj düşünce pompalar suyu çekemediği için rögar kapağından taşma olmuş. Sonrasında biz pompaların yedeklerini de koyduk. Orada 4 adet pompamız var. Pompalar durunca suları vidanjörler ile de aldık. Burada denize dökülen arıtılmış suyu bizle beraber sağlık bakanlığı yetkilileri de kontrol ediyor. Atık su direkt olarak denize dökülmüyor. Su, orada arıtılıyor. Zaten suyun denize dökülmesi durumuna deşarj kriterlerine göre izin veriliyor. Bizim raporlarımız mevcuttur. Bu ülkenin yasa ve kanunlarına uyuyoruz. Bu kanunları en çok bilmesi gerekenlerden biri benim.”