Açıklamada şöyle denildi:
“Yaklaşan seçimler, yerel seçim özelliğine sahip değildir. Halkın Haziran’daki ayağa kalkışı, seçimlerin artık bir genel seçim niteliğine bürünmesini kaçınılmaz kılmıştır. Evlerden çıkan paralar, yargıya ve emniyete dönük yapılan müdahaleler, yolsuzluk soruşturmaları, HSYK’ya kanun yoluyla müdahale girişimleri, benzersiz bir seçim dönemine girdiğimizi ilan etti.
Bağımlı ekonominin zorlukları daha fazla hissedilecek, kazan kazan teorileri işçi ve emekçilerin üzerine yıkılacak.
Türkiye’nin bölgede parlayan yıldız olduğu hikayeleri, yerini savaş suçlusu ülke suçlamalarına bırakmak üzere.”
Yapılan telefon konuşmaları kayıtlarını okuduktan sonra, hâlâ bu hükümete güvenen, hâlâ bu hükümetle gidebileceğine inananların, “sahtekârlığa ortak olacağını” ileri süren TKP İlçe Örgütü, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bu süreç, AKP’nin mutlak olarak geriletilmesi, solun güçlendirilmesi, eşitlik ve özgürlük mücadelemizin yükseltilmesiyle sonuçlandırılmalıdır. Bizim görevimiz bu kaotik süreçte ülke kaynaklarının aç gözlü Türk sermayesi ve emperyalizm tarafından yağmalanmasına, siyasetin paranın ve cemaatlerin hakimiyetine bırakılmasına karşı mücadele etmektir. TKP’ye verilecek oylar, ülkemizi saran bu gerilimden emekçiler lehine çıkılmasının garantisi olacaktır.”
