HABER MERKEZİ

Saat 11.00’de CHP Keşan İlçe Binası’nda başlayan toplantıda konuşan Çıkıkçı, İl Genel Meclisi’nin 5 gün süren Ağustos Ayı toplantısı ile ilgili olarak, “Toplantı süresince 15 adet gündem maddesi görüşülmüştür. Bu görüşmelerin ağırlığını çeşitli konuları içeren komisyon raporları oluşturmuştur. Bunlardan yöremizi ilgilendirdiği için Mecidiye Köyümüzün yarım kalan kanalizasyonunun tamamlanması için yapılan çalışma önem arz etmektedir. Geçen ay da, Sazlıdere Köyümüzün kanalizasyonunun yapılmasına dair bir çalışma yapılmıştı. Mecliste bulunan bütün siyasi parti temsilcileri Sazlıdere ve Mecidiye Köyü’nün kanalizasyonlarının bir anca yapılması konusunda fikir birliği sağlandı. 2019 programı yapılırken, özel idaredekiler, iki köyümüzün kanalizasyonunun yapılması için gereken çalışmaları yaptığında İl Genel Meclisi’nin de onların programlamasında bir sıkıntı görmeyeceğini umuyoruz.” dedi.

PROGRAMIN ÖNEMLİ BÖLÜMÜ GERÇEKLEŞMİŞTİR

Abdülaziz Çıkıkçı, 2017 yılının Kasım ayında İl Genel Meclisi’nce programa alınan yatırımları daha önce açıkladıklarını hatırlatarak konuşmasına şöyle devam etti: “Bu programın önemli bölümü gerçekleşmiştir. Kalan bölümler de, 1-2 ay içerisinde tamamlanır diye düşünüyoruz. Programlanmış bir işi, gereksiz şova dönüştürmeden yapılması gerekenleri takip ediyoruz. Yani biz 2018 programı yaparken, Keşan’a özel nelerin olduğunu zaten daha önceden toplantıda paylaşmıştık. Bu paylaşımları diğer partileri temsil eden arkadaşlarımız da yapmıştı. Biz, İl Genel Meclisi’nin karar organıyız. 2018 programını yaptığımızda karara vardık ve hep birlikte karara vararak bu işlerin yapılmasını programladık. Bundan sonrası yürütme organının işidir. Yürütme organı zaten bu işleri yapıyor ve biz de yakından takip ediyoruz. Ancak takip ederken bu işi tümüyle biz yapıyormuşuz gibi bir hava yaratmak istemiyoruz. Programlanmış yollardan Gökçetepe, Mahmutköy, Karlıköy, Yeşilköy yolları asfaltlandı. Boztepe Köyü yolunun ise yapımı devam ederken, Lalacık, Kızkapan, Karacaaali ve Çobançeşme yolları yakın zamanda yapılacak olan yollar arasındadır.”

ÜRETİCİMİZ, HUBUBAT KONUSUNDA BÜYÜK ÖLÇÜDE MAĞDUR OLDU

Yakın zamanda geride bırakılan hububat hasadında beklenen verimin alınamadığına dikkat çeken Çıkıkçı, “Dekar başına 150 ile 350 kilogram arasında bir verim alındı. Bu da üreticimizin zarar etmesine veya para kazanamamasına neden oldu. Bu yıla mahsus tolere edilmesi gereken ürünler, maalesef yemlik fiyatına alınarak zarar daha da büyüdü. Bundan sonra zararın biraz daha aza indirilebilmesi için yok denecek kadar az olan hububat desteği arttırılmalıdır. Bu yıl zaten ambarlarda hiç buğday yok gibi. Üreticimiz, hububat konusunda büyük ölçüde mağdur oldu.” şeklinde konuştu.

AYÇİÇEĞİ PRİM DESTEĞİ DE YÜZDE 50 ORANINDA ARTTIRILMALIDIR

Abdülaziz Çıkıkçı, konuşmasının devamında ayçiçeği hasadına da değinerek şunları söyledi: “Önümüzdeki günlerde ayçiçeği hasadı gerçekleşecek. Eğer fiyatlar olması gerektiği gibi açıklanırsa çiftçimizin yüzü biraz da olsa gülecek diye ümit ediyoruz.  Geçen yıl bu günlerde litresi 4,54 TL olan mazot, bugün 5,69 TL. Yani yüzde 25’lik bir artış. Aynı şekilde 3,5 TL olan dolar bugün 5,3 TL ve artış yüzde 51. Gübre fiyatlarına bakacak olursak geçen yıl bugünlerde çiftçimizin en çok kullandığı gübre olan 20/20, tonu bin 345 TL iken bugün bin 650 TL. Buradaki artış ise yüzde 22. Üre gübresinin ton fiyatı geçen yıl bin 100 TL iken bu yıl bin 700 TL ve artış yüzde 54. Nitrat gübresinde artış yüzde 12,5. 2017 yılı için açıklanan ayçiçeği fiyatı orta yerleri baza alarak yüzde 44 yağ oranına göre ton başına bin 823 TL idi. Girdi fiyatları 1 yıl içinde çok önemli miktarda artmıştır. Bu oranlara baktığımızda  ayçiçeği fiyatı ton başına 2 bin 550 TL olmalıdır. Ayçiçeği prim desteği de yüzde 50 oranında arttırılmalıdır. Ayçiçeği, satılıp para cebe girene kadar risk altında olan ve domuz zararı ile karşı karşıya kalan bir üründür. Çok verim yapılacak hesabıyla fiyatların düşürülmeye çalışılması çok uygun olmayacaktır. Bunun önüne de çiftçinin örgütlü gücü olan Trakya Birlik geçecektir diye umuyoruz. Makul olan 2 bin 550 TL fiyat, bir an önce açıklanmalıdır. Ayçiçeği hasadında diğer bir önemli konu ise
Eylül ayı ortalarından sonra biçilen ürünler, havanın da rutubetiyle istenilen nem oranını tutmamaktadır. Miktarı fazla olmayan bu ürünlerin kurutulmaya çalışılması üreticimizi zora sokmaktadır. Bu ürünlerin direkt fabrikaya taşınmasına yönelik bir karar, üst yönetimden beklenmektedir.”
 

Sazlıdere’de kurulması planlanan FSRU İskelesi konusunda da mücadele eden kuruluşlara destek olmaya devam ettiklerini belirten Çıkıkçı, Sazlıdere’ye bu yatırımın yapılmasına karşı olduklarını ifade ederek sözlerini tamamladı.