HABER MERKEZİ

Tahılların dünyada ve ülkemizde en çok üretimi yapılan bitkisel ürünü olduğunu ve özellikle buğdayın tek başına düşünüldüğünde en çok ekim alanına sahip olduğunu hatırlatan Sekülü ve Öz, şu açıklamalarda bulundu: “ Buğday gübreye genellikle iyi tepki gösterir. Toprağa atılacak en uygun gübre miktarı iyi bir toprak analizinden geçer. Toprak analizi sonunda toprağa fosforlu gübre vermek gerekiyorsa fosforun tamamı ekimle veya ekimden önce verilmelidir. Azotun tamamının topraktan yıkanmaması için üçe bölünerek verilmelidir. Azotun birinci kısmı tabana ekimle veya ekimden önce verilmelidir. İkinci kısmı ise üst gübre olarak kardeşlenme döneminde üre formunda verilir.  Üst gübrelemenin çok seferde yapılması ile buğdayda verim artışı sağlanır. Çünkü gübreyi üçe bölerek vermemiz durumunda buğdayın azota en çok ihtiyaç duyduğu kardeşlenme, sapa kalkma, başaklanma dönemlerinde yeterli besin elementlerini alarak dengeli bir gelişim gösterecektir. Son kısmı ise mart ayı sonunda amonyum nitrat gübresi olarak verilir. Azotlu gübre buğdayın verim ve kalitesinin yanı sıra hastalık ve zararlılarla olumsuz iklim koşullarına dayanıklılığı üzerine çok etkilidir. Fakat dekardan fazla ürün alınması düşüncesiyle gereğinden fazla yapılan azotlu gübreleme bitkinin yatmasına neden olur ve pas gibi mantari hastalık etmenlerinin zarar derecesini arttırabilir.  Çiftçilerimizin uygun hava koşulları oluştuğunda kurallara uygun şekilde bu günlerde gübreleme yapmaları gerekmektedir. Ayrıca buğdayın gelişme döneminde almak zorunda olduğu mikro besin elementlerinin de yapraktan uygulanması gerekmektedir. Çiftçilerimize bereketli bir yıl dileriz.”