SONGÜL KONAR

Üretici ve tüketici fiyatları arasındaki makasın bir türlü kapanmadığına dikkat çeken Hüseyin Darcan, bugün üreticide 68 kuruş olan lahananın 2 lira 79 kuruşa, 50 kuruş olan maydanozun 1 lira 96 kuruşa, 50 kuruş olan patatesin 1 lira 73 kuruşa, 2 lira 20 kuruş olan elmanın 7 lira 18 kuruşa, 2 lira 74 kuruş olan sütün 8 lira 89 kuruşa, 1 lira 68 kuruş olan marulun 5 lira 41 kuruşa satıldığını söyledi.

Şubat ayında markette 42 ürünün 29’unda fiyat artışı, 8’inde fiyat azalışı, üreticilerde ise 34 ürünün 16’sında fiyat artışı, 6’sında fiyat azalışı meydana geldiğini,  markette 5 üründe, üreticide 12 üründe fiyatların değişmediğini ifade eden Darcan, Şubat ayında fiyatı en fazla artan ürünün, marketlerde ve üreticide sivri biber; marketlerde ve üreticide fiyatı en fazla düşen ürünün de patates olduğunu bildirdi.

Ispanak, karnabahar ve pırasa da hasat yoğunluğunun azalmasının fiyatlara yansıdığının altını çizen Darcan, sözlerine şöyle devam etti: “Domateste ise ihracatın hareketlenmesi fiyata yansımıştır. Arz ve talepteki değişimlerin etkisinin yanı sıra artan yem fiyatları dana ve kuzu etinde fiyatları artırdı.”

“KURDAKİ DÜŞÜŞ FİYATLARA YANSIMADI”

Şubat ayında takip edilen ürünlerin bazılarında görülen fiyat artışlarında, girdilerdeki fiyat artışlarının etkili olduğunu belirten Darcan: “Nitekim başta gübre olmak üzere, elektrik, tarımsal ilaç fiyatları ve sulama ücretleri son bir yılda oldukça artmıştır. Girdi fiyatlarında görülen kur baskısı fiyatları yükseldi. Fakat kurdaki düşüş fiyatlara yansımamıştır. Özellikle gübre fiyatları, son zamanlarda çiftçimizi çok fazla zorlar hale gelmiştir. Son bir yılda enflasyon sadece yüzde 14,97 artarken, DAP gübresi fiyatı yüzde 63,4, üre gübresi fiyatı ise yüzde 76,7 arttı. Fiyat artışlarında etken olan döviz kuru Kasım ayından bu yana yüzde 10,4 düşerken, gübre fiyatları bu dönemde üre gübresinde yüzde 37,2, DAP gübresinde yüzde 19,6 arttı. Kurdaki düşmenin gübre fiyatlarına yansımadığı görülmektedir” şeklinde konuştu.

Üretici maliyetlerini düşürmeden insanımızın ucuz gıdaya ulaşması mümkün olmadığını vurgulayan Darcan, gübre, elektrik, sulama ve ilaç gibi girdilerde indirime gidilmesi gerektiğini söyledi.

“PATATES VE SOĞAN DEPOLARDA ALICI BEKLEMEKTEDİR”

Üreticide fiyatı en fazla düşen ürünün patates olduğunu kaydeden Hüseyin Darcan: “Bir diğer fiyatı düşen ürün de kuru soğandır. Kuru soğan ve patateste rekoltedeki artışın yanı sıra pandemi nedeniyle talepte yaşanan daralmanın pazarlama sorunlarına yol açması fiyatlarda düşüşe neden oldu. Patates ve soğanda belediyelerin alıma yönelik girişimleri olumlu olarak değerlendirilse de yeterli alımın yapılmaması beklenen faydayı sağlayamadı. Patates ve soğan depolarda alıcı beklemektedir. Havalar gün geçtikçe daha da ısınmaktadır. Patates ve soğan acilen pazara arz edilmezse çürüyecek, milli servet ve üreticilerimizin emeği heba olacaktır. Üreticimizin bin bir emekle ürettiği bu ürünler pandemi döneminde kısıtlı talep yüzünden üreticimizin elinde kaldı. Halen depoda olan ürünlerin pazarlanması konusunda Hükümetimiz üreticimize sahip çıkmalıdır. Kamu Kurumları, Kooperatifler ve belediyeler daha fazla alım yapmalıdır.Kısır bir döngü içinde olan patates ve soğanda arz talep dengesini kuracak bir üretim planının üretici işbirliğiyle sağlanması gerekiyor Birçok üründe bu kısır döngüyü yaşamaktayız. Para etmeyen ürünler üretici üretimden vazgeçtiği için bir yıl sonra para ediyor. Ürünlerin para ettiğini gören üretici daha sonraki sezonda üretimini artırıyor. Plansız bir şekilde yapılan bu üretim ürünün elde kalmasına neden oluyor. Bunun sonucunda üretici bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarını ödeyemiyor. Bu durum hem üretici hem de tüketicimiz açısından sürdürülebilir değildir. Üretimde istikrarın sağlanması için, üretim planlaması yapılmalı, çiftçi nerede, ne kadar ürün yetiştirebileceğini bilmeli, ürünler doğru yerde, doğru zamanda, doğru miktarda ekonomik olarak üretilmeli, üretim iç ve dış talebe uygun bir şekilde yapılmalı, üretici örgütlenmesine önem verilmeli, pazarlama sorunları çözülmeli, üretim maliyetleri düşürülmelidir. Üretim planlaması konusunda ilgili Bakanlığımızla işbirliğine hazır olduğumuzu ifade ediyorum. Ziraat Odaları olarak elimizi taşın altına koyarız, bundan çekinmeyiz. Ayrıca Türkiye’deki ekonomik örgütlerin görev tanımları değişmeli, idari ve mali yönden güçlendirilerek özellikle hasat dönemlerinde ekonomik faaliyette bulunmaları ve piyasada alım yapmaları sağlanmalıdır ifadelerini kullandı.

“ÜRETİCİLERİN SORUNLARI ÇÖZÜME KAVUŞTURULMALI”

Darcan, sözlerini şöyle tamamladı: “Pandemi ile mücadele ettiğimiz bu dönemde halkımızın makul fiyatlardan ürün tüketebilmesi için en azından çok tüketilen ürünlerdeki üretici market fiyatlarına dikkat edilmesi, bunun yakından takibinin yapılması gerekmektedir.

Beklentimiz bütün kesimlerin sorumlu davranması, spekülasyonlara fırsat verilmemesi, tedbirlerin zamanında alınması, tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesinin sağlanmasıdır. Bu süreçte gıda güvenliğinin aksamaması ve üreticilerin tarlada kalmaya devam etmesi için üretim desteklenmeli, üreticilerin sorunları çözüme kavuşturulmalıdır. Çiftçimizin bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine ödeyemediği için takibe düşen borçları ile yüksek faizle yapılandırdığı borçları faizsiz olarak uzun vadeye yayılmalı ve üreticilerimiz rahatlatılmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ilgili bakanlarımıza ilettiğimiz bu sorunun biran önce çözülmesini bekliyoruz. Pandemi nedeniyle yaşanan süreç gıdanın ve gıdaya erişimin ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Çiftçimiz de istikrarlı bir gelir elde ederek, ürünlerini sorunsuz bir şekilde pazarlayabilmeli, tüketicimiz de makul fiyatlarla ürün tüketebilmelidir.”