HABER MERKEZİ

Tarımsal üretim sonucunda biçilmiş olan tahılların toprakta kalan kök ve saplarına anız adı verildiği hatırlatılan açıklamada, yurdumuzda hububat hasadından sonra verimin yüksek olduğu ve saman sıkıntısı olmayan yıllarda, hububat alanlarının yaklaşık %30'unun anızlarının yakıldığı ifade edildi.

Anızların yakılarak yok edilmesinin pek çok olumsuz etkileri olduğuna dikkat çekilirken, yapılan açıklamalarda şu ifadelere yer verildi;

a) Çevreye olan etkileri: Hava kirliliğine sebep olması ve karayolunda görüşün azalmasıyla trafik kazalarına sebep olmasının yanı sıra; anız yangınları komşu tarlalardaki ürünlere ve meyve bahçelerine, telefon direklerine, yerleşim yerlerine, ormanlara ve pek çok yaban hayvanına zarar vermekte ve büyük ölçüde ekonomik kayıplara neden olmaktadır.

 b)Toprak özelliğine olan etkisi: Anız yangınıyla yüzey toprağının organik maddesi yok edilmiş olur. Toprak için çok önemli olan organik maddenin; yağış sularının emilmesini ve tutulmasını sağlamak gibi önemli fonksiyonları vardır. Anızın yakılması sırasında toprağın 1-3 cm.lik üst katmanının ısısı 50-750 dereceye kadar çıkmakta, bu sebeple mikroorganizmaların %70 yok olmaktadır. Hâlbuki topraktaki mikroorganizmaların faaliyeti sonucu organik madde parçalanır, ayrışır ve humus haline dönüşür.  Yapılan araştırmalar sonucunda anız yakmanın toprağın fiziksel, kimyasal Ve biyolojik özelliklerini bozduğu, verimliliği düşürdüğü ve biyolojik dengeyi olumsuz yönde etkilediği anlaşılmıştır. Bu nedenle modern tarımda anız yakmaya yer yoktur. İlimizde Hububat hasadı biçerdöverle yapılmakta olup, hasat sırasında biçerdöverin hızlı çalışması ve iyi bir tarla tesviyesinin olmaması sebebiyle saplar yüksekten kesilerek toprak yüzeyinde fazla miktarda bitki sapı kalmakla ve artıklar iyi bir tohum yatağı hazırlanmasına imkân vermemektedir. Çiftçilerimiz iyi bir tohum yatağı hazırlamak, kolay ekim yapmak, yabancı otları temizlemek, hastalık ve zararlıları yok etmek, ikinci ürün için zamandan kazanmak ve toprak işlemesiz tarımda ekim sorununu azaltmak amacıyla anız yakmaktadır. Ancak bilinmelidir ki anız yakmak suretiyle toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik dengesi bozulmaktadır. Anız yakılmasıyla birlikte topraktaki organik madde oranının azalır. su geçirgenliğinin arttığı, su ve rüzgârerozyonunun hızlandığı, bunun sonucunda da çok önemli kayıplar meydana geldiği bilimsel olarak tespit edilmiştir; Anız yakılması çevredeki ağaç, çalı, toprak üstü canlılarla henüz hasadı yapılmamış diğer tarlalardaki ürünlere, meyve bahçelerine ve anız artıklarıyla beslenen yaban hayvanlarının yok olmasına neden olmaktadır. Orman bölgesine yakın alanlarda anız yakılması orman yangınlarına neden olmakta, ayrıca tüm bunların yanında anız yangınları sırasında hava kirliliği ve yükselen dumanlarınkarayolunda görüşü azaltması sonucu istenmeyen olaylar meydana gelmektedir.

Anız yakılmasının engellenmesi ile tarım topraklarında faydalı mikroorganizmaların ölmesinin engellenmesi, toprak erozyonu ve verim kaybı gibi olumsuzlukların ortadan kaldırılması, çevredeki ağaç, çalı ve toprak üstü canlılarla, henüz hasat edilmemiş tarladaki ürünlere zarar verilmemesi, havanın kirlenmemesi, anız artıkları ile beslenen yaban hayvanlarının ölmelerine ve doğal dengenin bozulmasına engel olunması ve arazi üzerinde bulunan enerji iletim ve haberleşme hatlarının zarar görmelerinin önlenmesi amaçlanmaktadır.

ÇİFTÇİLERİMİZ ANIZI HANGİ SEBEPLERLE YAKMAKTADIR:

Toprak işleme ve ekim kolaylığı sağlaması, zaman ve enerji tasarrufu, hastalık ve zararlılarla mücadeleye imkân sağlaması, doğrudan ekim veya en az toprak işleme gibi geliştirilmiş toprak, işleme yöntemlerinde karşılaşılan sorunlardan kurtulmak, küldeki mineral besin elementlerinden yararlanmak, yüksek verin-ı beklentisi, hasat sonrası hemen diğer bir ürünün ekimi ne geçilecekse mibzerin istenilen bir şekilde ekim yapmasını temin etmek anız saplarıilemibzer gözlerinin tıkanmasının  önüne geçmek, anızın çok kolay, çabuk ve masrafsız yok edilmesi gerekçeleri ile çiftçilerimiz  yakmaktadır.

ANIZ YAKMA SONUCU KARŞILAŞILAN ZARARLAR:

1-Anız Yangınları İle ‘Toprağa Verilen Zararlar’,

a- Anızların yakılması ile topraktaki organik madde yakılarak yok edilmektedir. Zaten organik maddece fakir olan topraklarımızda bitkisel bir artık olan anız yakılması ile organik madde giderek yok edilmektedir.

b-Sap ve anızın yakılması ile bitki büyümesini teşvik eden karbon ve azotun kaybı da artmaktadır.

c-Anız yakılmasının diğer bir zararı toprak yüzeyinde bulunan mikro organizmaların ölmesidir.

d-Hasat Edilmeyen ürünlerin yanması

e-Anızların yakılmasının en önemli zararlarından biriside, toprağı su ve rüzgar erozyonuna daha hassas bir duruma getirmesidir.

f-Anız yakılması ile yılda 55 ton/ha yüzey toprağının ve 80 yılda 30 cm derinliğindeki verimli toprak katmanının kaybedilmesine neden olunmaktadır.

g-Kurak bölgelerde çok önemli olan 50 mm civarındaki tarla toprağı neminin buharlaşmayla kaybolup gitmesine neden olunmaktadır.

2-Anız Yangınları ile ‘Çevreye-Ekonomiye ve Ülke Turizmine Verilen Zararlar’,

a-Yanan anızların çıkardığı duman, koku ve isin verdiği zararlar,

b-Anız yakılması ile hasat edilmeyen ekili ürünlerin, bağ, bahçe ağaçları ve yabani hayvanların, yuva ve yavrularının yakılması, yaşama ortamlarının yok edilmesi,

c-Anızların yakılması sonucu oluşan duman nedeniyle karayollarında görüş mesafesinin azalması ve zayıflaması neticesinde trafik kazalarının meydana gelmesi,

d-Hasat edileme yen ürünlerin yanması,

e-Tarım alet ve ekipmanları ile muhtelif iş makinelerinin yanması,

f- Sulama tesisi ve ekipmanlarının tahribi,

g-Yerleşim birimlerinde yangın tehdidi, il-Haberleşme ile iletişim hatlarının zarar görmesi,

h-Hayvan otlatma alanlarının yok olması,

i-Tarih ve tarih öncesine ait höyük, ören, tapınak gibi kültürel değerlerin zarar görmesi,

3-Anız yangınları ile ‘Ormanlara’ Verilen Zararlar:

Günümüzde e anız yakmanın görünen en büyük zararı, orman yangınlarına neden olmasıdır. Ormanlarımızın kıyısında olan buğday ve arpa tarlaları bu bakımdan büyük riskler taşımaktadır. Ülkemizde her yıl anız yangınları ile yakılan ve canlılar için yaşam kaynağı olan oksijen üreticisi binlerce dönüm ormanımız yanarak kül olmaktadır.

Çiftçilerin Anız Yakmasını Önlemek için Geliştirilen Alternatif ÇözümÖnerileri Nelerdir Anız yakmaya karşı başarılı olmanın en önemli koşulu, anız yakmaya gerekçe gösterilen nedenlerin ortadan kaldırılmasıdır.

            1-Toplanan anız artıklarının hayvan yetiştiriciliğinde altlık olarak kullanılarak, elde edilen hayvan gübresinin, anızın toplandığı tarlalara verilmesi, bu uygulamanın yaygınlaştırılması, yıllardır tavsiye edilen fakat bir türlü yaygınlaştırılamayan ahır gübresinin etkili olarak tarımda kullanımına da yardımcı olacaktır.

            2-Anızın tarlada bırakılması ve anızı malç olarak toprağa karıştırılması, bu uygulamayla gerek toprak işleme gerekse ekim sırasında aletlerin tıkanması ve ekimde tohumların toprak yüzeyinde. Kalması problemleri, uygun alet kullanılarak toprak işleme metoduyla çözümlenebilir. Saplar hasatta biçerdöverin arkasına takılacak bir ekipmanla parçalanarak tarla yüzeyine dağıtılabilir. Bu uygulamada ekim, ekici ayağı diskli olmayan ve toprağı yırtarak tohum yatağı hazırlayan mibzerlerle yapılabilir.

            3-Biçerdöverle hububat hasadı, toprak yüzeyine yakın yapılmalıdır. Hububat başağın hemen altından biçildiğinde aruz çok yüksek kalmakta ve mikroorganizmalar tarafından parçalanması, çürüyerek organik maddeye dönüşmesi daha zorlaşmaktadır.

            4-Hasat sonrası parçalanma ve çürümeyi kolaylaştırmak için, sapları parçalayıcı bir alet kullanarak, anız toprağa karıştırılmalıdır.

            5-Anızların daha çabuk parçalanıp ayrışarak organik maddeye, dönüşmesini sağlamak amacı ile toprağa, kalan sapın yaklaşık % 1 i oranında ‘Azot Dengeleme Gübresi’ verilmelidir.

            6-Ayrıca ‘Yabancı ot.’ ve ‘haşereleri’ yok etmek için anızın yakılması yerine "ilaçlı Mücadele" yapılmalıdır.