Prof. Dr. Necdet Budak 

22 ve 23. Dönem Edirne Milletvekili

TEPAV ENSTİTÜ DİREKTÖRÜ


EDİRNE KALKINMA VE REKABET GÜCÜ GÜNDEMİ PROJESİ RAPORLARI

İş Fırsatları Raporu

Teşvik Sistemi Raporu

Hızlı Tren Raporu

Turizm Eylem Planı Raporu

Tarım Eylem Planı Raporu

Akıllı Şehir Raporu

2016

 

 

Edirne Kalkınma ve Rekabet Gücü Gündemi Projesi

Edirne İş Fırsatları Raporu

 

Yönetici Özeti

 

400 binlik nüfusu ile Türkiye’nin 48’inci büyük ili1 olan Edirne, nüfus büyüklüğü bakımından Türkiye’deki önemini giderek kaybetmektedir. Edirne’nin 2014 itibarıyla 400 bin olan nüfusu halen 1980’lerin ortasındaki seviyesindedir. Türkiye’nin nüfusu ise aynı dönemde 45 milyondan 75 milyona, 1,7 katına çıkmıştır. Edirne nüfusu, dışa verdiği göç ve düşük doğurganlık oranı ile de hızla nüfus kaybetmeye ve Türkiye ortalamasının altında seyretmeye devam etmektedir. Edirne, 1900’lerin başındaki cazibe merkezi olan konumunu koruyamamıştır. 1900’lerin başında Anadolu’da yaşayan her 10 bin kişiden 71’i Edirne merkezde yaşarken; bugün Anadolu’da yaşayan her 10 bin kişiden ancak 20’si Edirne’de yaşamaktadır.

Edirne’nin yeniden Türkiye’nin önemli bir kenti haline gelmesi için mevcut ekonomik yapısına yedi farklı iş modelini eklemesi önerilmektedir. Bu raporda, söz konusu yedi iş modeli önerisi tanıtılarak Edirne’deki ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi için potansiyel yönelimler sunulmaktadır. Bu iş kolları, ilin mevcut fırsat ve potansiyelleri doğrultusunda geliştirilebilecek modellerin sadece bir bölümüdür. Bu kapsamda söz konusu modellerin hayata geçirilmesi ve gelişen imkânlar doğrultusunda yeni iş modellerinin oluşturulması mümkündür.

İlk iş modeli, Anadolu ile Balkanlar arasındaki ticarete değer katmaktadır. Bu model, Edirne’nin 19. yüzyılın sonlarına kadarki ekonomik fonksiyonun tekrar canlandırılmasını da sağlayacaktır. Balkanlar, gıda başta olmak üzere birçok farklı üründe önemli bir pazardır. Edirne ise 18 kilometrelik mesafeyle Türkiye’nin Balkan sınırına en yakın il merkezi konumundadır. Edirne’nin bulunduğu stratejik konum, bu pazarın değerlendirilmesi için eşsiz bir imkân sunmaktadır.

İkinci iş modeli, Karadeniz havzasında üretilebilen işlenmemiş tarım üretimine değer katarak dünya pazarı ile buluşturmaktır. Ülkemiz, Balkanlar dışında Karadeniz çevresindeki ülkelerle de yakın ticari ilişkilere sahiptir. Bu durum, Edirne’yi hem Balkanlar’daki hem de Karadeniz havzasındaki ülkelerle ticari ilişkilerin geliştirilmesinde stratejik bir konuma getirmektedir. Ülkemizde uygulanan dâhilde işleme rejimi ise yurt dışından ithal edilen hammaddenin işlenip tekrar yurt dışına satılması için iyi bir imkân sunmaktadır. Bu kapsamda, Edirne’nin Karadeniz çevresindeki ülkelerden aldığı tarımsal ürünleri işleyip Uzak Doğu’daki ASEAN pazarına ulaştırması önemli bir fırsattır.

Üçüncü iş modeli, bölgenin yüksek katma değerli ürünlerini hava yolu ile zengin ve uzak pazarlara satmaktır. Edirne, sahip olduğu coğrafi ve iklimsel faktörlerle üst gelir grubundaki tüketiciler tarafından tercih edilen bazı tarımsal ürünleri üretebilmektedir. Yüksek katma değere sahip bu ürünlerin hava yolu ile hızlı bir biçimde zengin ve uzak pazarlara iletilmesi ve bu pazarlarda yüksek karlarla satışının yapılması mümkündür.                                                             

1 TÜİK

Dördüncü iş modeli, yenilikçi tarım ürünleri ile küresel ve niş pazarlara yönelik üretim yapmaktır. Raporun ilgili bölümünde yer alan bazı tarım ürünleri, sanayi ve enerji üretiminde girdi olarak kullanılabilmektedir. Bu ürünler, nihai tüketici tarafından satın alınan tarımsal ürünlere göre daha yüksek değerlere sahiptir. Ayrıca ürünlerdeki talebin daha istikrarlı olması, bu ürünlerin üreticilerine güven vermektedir. Söz konusu tarımsal ürünlerin Edirne’de üretimi ve/veya işlenmesiyle Balkan pazarı başta olmak üzere birçok noktaya hızlı bir biçimde ihracat imkânı bulunmaktadır.

Beşinci iş modeli, İstanbul’da giderek tıkanan iş hizmetleri sektörü değer zincirinde bir konum elde etmektir. Edirne, İstanbul’a yakın konumunun yanı sıra eğitim ve sağlık alanında da iyi bir altyapıya sahiptir. Bu özelliği ile İstanbul’daki yüksek maliyetli bazı yatırımların çekilmesi açısından önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu sayede İstanbul ile ticari ilişkileri olan bazı hizmet kollarının Edirne’de daha uygun maliyetlerle gelişmesi mümkündür.

Altıncı iş modeli, hem bölgede üretilen hem de ithal edilen ürünleri e-ticaret kanalı ile yakın ve uzak pazarlara satmaktır. Son yıllarda e-ticaret kanalı kullanılarak yapılan satışların giderek arttığı görülmektedir. Bu durumun faydaları arasında tüketici için zaman maliyeti ve verimli biçimde alışveriş yapabilmek; üretici için de farklı ve uzak pazarlara satış yapabilmek ve ticari ağların genişlemesi sayılabilir. Balkan sınırında yer alması nedeniyle Ortadoğu ve diğer uzak pazarlarla sınırlı ilişkilere sahip olan Edirne’nin bu sayede ihracatını hızlı biçimde arttırma şansı vardır.

Yedinci ve son iş modelini, turizm etrafında kümelenebilecek yeni iş faaliyetleri oluşturmaktır. Eski bir Osmanlı başkenti olan Edirne’de, bu sebeple birçok eski değer ve zanaat bulunmaktadır. Söz konusu değerlerin turizm faaliyetleri kapsamında ele alınması, ildeki potansiyelin değerlendirilmesini sağlayacaktır. Ayrıca bu değerlerin pazarlanmasıyla yeni iş faaliyetlerinin ortaya çıkması söz konusudur. Bu da ildeki kültürel mirasın atıl kalmasını önleyecektir.

Bu raporda sunulan iş modellerinin uygulanmasıyla Edirne’deki fırsat ve potansiyeller değerlendirilmiş olacaktır. Edirne, gerek içsel faktörleri gerekse dış ekonomik coğrafyasındaki durumu ile Türkiye’nin birçok ilinde bulunmayan önemli imkânlar sunmaktadır. Söz konusu imkânların değerlendirilmesi, ildeki girişimcilik faaliyetlerinin bu raporda sunulan iş modellerine veya benzeri yatırımlarına yönelmesiyle mümkündür. Edirne’nin fırsatlarını en etkin şekilde kullanabilmek için geleneksel iş kollarının yanında bu tip girişimlerin geliştirilmesi için uygun ekosistemin de oluşturulması gerekmektedir.

1. Edirne’de Mevcut Ekonomik Durum, Yapı ve Temel Sorunlar

İhracatı ağırlıklı olarak tarıma dayalı ürünlerde olan Edirne’nin, hem Asya hem de komşu Balkan ülkeleri ile önemli ticaret potansiyeli bulunmaktadır. Edirne ili, potansiyelinin oldukça altında bir ihracat performansı sergilemektedir. Yıllar içinde önemli dalgalanmalar gösteren Edirne’nin ihracatı (bkz. EK 1.1) 2014 yılı itibari ile 42 milyon dolara ulaşmıştır. 42 milyon dolarlık ihracatı ile Edirne, Türkiye’nin toplam 157 milyar dolarlık ihracatından ancak binde 3’lük pay alabilmektedir. Edirne’nin 42 milyon dolarlık ihracatına karşılık Kırklareli 344 bin olan nüfusu ile 2014 yılında 406 milyon dolarlık ihracat yapmıştır. Edirne’nin 2014 yılında başlıca ihracat yaptığı ülkeler ise Filipinler, Suriye, Makedonya ve Bulgaristan’dır. 2014 yılında toplam ihracatının yüzde 30’unu Güney Doğu Asya ülkelerine yapan Edirne, Türkiye’nin toplam ihracatından oldukça düşük pay almasına rağmen ortalama ihracat mesafesi en uzun olan illerin başında gelmektedir.

Edirne İl Çevre Düzeni Planı’nda Edirne ilinin üretim yapısının 2023 yılına kadar değişmesi beklenmemektedir. Ancak Edirne’deki sermaye birikiminin artması için tarımsal üretim halen büyük önem taşımaktadır. (2) Edirne İl Çevre Düzeni Planı’nda, Edirne ilinin hem istihdam hem de ihracatında büyük öneme sahip olan tarım sektörü için yapısal dönüşüm öngörülmemektedir. Edirne’nin tarımsal üretiminin yüzde 95’ini tarla bitkileri oluşturmaktadır. 1990’ların başından bu yana tarla bitkileri ve meyve-sebze üretimi değişim göstermemiştir. Ek olarak, Edirne tarımsal üretimde önemli verimlilik sorunları yaşamaktadır. Aynı dönemde Edirne’nin tarımsal üretimi ancak yüzde 18 artarken Türkiye’nin ton cinsinden tarımsal üretimi yüzde 55 artmıştır. Tarımsal üretimde Edirne için hem Türkiye’nin hızla büyüyen ihracat hacmi hem de doğrudan otoyol bağlantısının olduğu İstanbul pazarı büyük önem taşımaktadır. Türkiye’nin 2000’lerin başında 1,7 milyar dolar olan tarımsal ürün (3) ihracatı, 2014 yılı itibari ile 7,1 milyar dolara yükselmiştir. Türkiye’nin artış eğilimdeki ihracatı ile birlikte iç talebi de hızla gelişmektedir. Edirne’nin yanı başındaki İstanbul’un da 2002 yılında 410 milyon dolar olan tarım ürünleri ithalatı, 2014 yılında 1,6 milyar dolara yükselmiştir. Hem Türkiye’nin artan ihracatı hem de iç pazarda artan talep, Edirne’nin tarımsal üretim potansiyelini sermaye birikimine dönüştürmesi için fırsat sunmaktadır.

Trakya Bölgesi’nde kişi başına yaratılan katma değer, Türkiye’den daha iyi performans göstermektedir. Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’ni içine alan TR21 Bölgesi’nin yarattığı kişi başına gayri safi katma değer, en son açıklandığı 2011’de 20 bin 169 TL’dir. Türkiye ortalamasında ise bu değer 15 bin 500 TL’dir. TR21 Bölgesi, Türkiye’nin kişi başına katma değeri en yüksek beşinci bölgesidir. 2004-2011 yılları arasında Türkiye’de yaratılan kişi başına katma değer 2,1 katına çıkarak 7 bin 300 TL’den 15 bin 500 TL’ye yükselmiştir. Aynı dönemde TR21 Bölgesi’nin kişi başına yarattığı katma değer de 2,2 katına çıkarak 9 bin TL’den 20 bin TL’ye yükselebilmiştir.

Bu rapor, bölgede ve ilde yatırım yapan ya da yapmayı düşünen girişimci ve yatırımcılara potansiyel iş fırsatlarını göstermek amacı ile hazırlanmıştır. Rapor, Edirne ilinde gelişmesi mümkün yedi farklı iş modelini ele almaktadır. İş modelleri, üretilebilmesi mümkün ürünler ve hangi pazarlarda potansiyel elde edebilecekleri dikkate alınarak belirlenmiştir. Ürün analizine ek olarak İstanbul’da tıkanan iş hizmetleri sektörü değer zincirine uyum sağlayacak, e-ticaret ve turizm ile geliştirilebilecek iş modelleri de incelenmiştir.

2 Edirne İl Çevre Düzeni Planı

3 Tarımsal ürün için HS 6-7-8-9-10-11-12 alınmıştır.

 

2. Fırsatlar Nerede? Yedi Farklı İş Modeli Önerisi

2.1. Anadolu ile Balkanlar4 Arasındaki Ticarete Değer Katmak

Trakya Bölgesi’nde tarıma dayalı sanayinin gelişmesi için önemli bir altyapı ve işgücü potansiyeli bulunmaktadır. Bu noktada hedef, Türkiye’den Balkanlar’a ihraç edilen ve işlenmemiş tarım ürünlerine değer katmak ve ürün yelpazesini çeşitlendirmek olmalıdır. Bu bölümde, pazar potansiyeli olan ürünleri belirlemek amacıyla, Türkiye’nin Balkanlar’a ihraç ettiği tarım ürünlerinin işlenmesi ile üretilebilecek her bir alternatif ürün için Balkanlar’ın toplam talebi incelenmiştir. Hammaddesi hâlihazırda Türkiye’den Balkanlar’a giden tarım ürünlerine değer katarak çok daha yüksek birim fiyatla hem Balkanlar’da hem de farklı ülkelerde yeni pazarlar elde etmenin mümkün olduğu görülmektedir.

Şekil 1: Seçilmiş Balkan Ülkeleri


Türkiye ile Balkanlar arasındaki ticaret 2000’lerin başından bu yana hızla artmaktadır. Toplam ithalatı 150 milyar dolar olan Balkan ülkelerinin Türkiye’den yaptığı ithalat ise yaklaşık 7 milyar dolardır. 7 milyar dolarlık ihracatı ile Türkiye’nin Balkanlar’ın ithalatından aldığı pay yüzde 5’tir. İhracatın önemli kısmı ise İstanbul, Ankara ve Kocaeli gibi sanayinin geliştiği şehirlerden gönderilmektedir.

2010-2014 yılları arasında toplam ihracatının en büyük kısmını Balkanlar’a yapan şehir ise yüzde 44,5 ile Edirne’dir. 2010–2014 yılları arasında Türkiye Balkanlar’a toplam 38,7 milyar dolarlık ihracat yapmıştır. İstanbul 19,8 milyar dolar ile en fazla ihracat yapan ildir. İstanbul’u 3,4 milyar dolar ile Bursa ve 2,4 milyar dolar ile Kocaeli takip etmektedir. Toplam ihracatının en büyük kısmını Balkan ülkelerine yapan il ise Edirne olmuştur. Edirne 2010-2014 yılları arasında toplamda 260 milyon dolarlık ihracat yapıp bunun yüzde 44’ünü, yani 116 milyon dolarını Balkanlar’a göndermiştir. İlk beş ihracatçı arasında diğer Trakya illeri olan Kırklareli ve Tekirdağ da bulunmaktadır. Trakya illerine ek olarak Adıyaman ve Zonguldak’ta Balkan ülkelerinin payının yüksek olduğu illerdir.

(4) Seçilmiş Balkan ülkeleri: Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Arnavutluk, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Kosova, Makedonya, Karadağ ve Sırbistan, , Trakya Bölgesi’ne uzaklık, nüfus, kişi başına düşen milli gelir göstergeleri dikkate alınarak Edirne’nin Türkiye pazarı büyüklüğünde bir pazarı kapsayacak şekilde olan ülkelerdir.