AYGÜL KONAR

Tarım politikalarının yanlış olduğunu belirten Gaytancıoğlu, kendi çiftçimizin desteklendiği takdirde ithal ürünlere gerek duymayacağımızı söyledi.

“İTHALATÇI POLİTİKALAR ARTIK ÇÖKMÜŞTÜR”

Sözlerine TMO genel müdürlüğünde mısır alım ihalesi sonucu115 bin ton mısır alımının söz konusu olduğunu belirterek başlayan Gaytancıoğlu: Türkiye’nin 9 milyon mısıra ihtiyacı var. Biz bunun 6 milyon tonunu üretebiliyoruz. CHP olarak her zaman söylüyoruz. Türkiye kendi mısırını kendisi üretebilir. Dünkü mısır ihalesi beklediğimizin de üzerinde bir rakamla sonuçlandı. Tonunu 302 dolardan sıfır gümrük vergisiyle mısır alımı gerçekleştirdik. Bu şunu gösteriyor. 6 ay önce kendi çiftçimizden tonunu bin 325 TL’den aldığımız mısırı başka ülkelerden yaklaşık bin TL’ye pahalıya satın alıyoruz. Kendi ülkemizden ton başına esirgeyip başka ülkenin çiftçilerine veriyoruz. Bu hiç iyi bir tarım politikası değil. Kedi ülkemizde ki çiftçilere daha fazla destek yapsak, daha fazla teşviklerde bulunsak, girdi maliyetlerini ucuzlatsak kendimiz üretici bir ülke olabiliriz. Bu pandemi koşullarında dünyadan mısır, buğday, arpa, pirinç satın almayız. Bu ithalatçı politikalar artık çökmüştür. Neden çökmüştür? Önceki hafta şuna dikkat etmiştim. Edirne’nin en değerli ürünlerinden bir tanesi pirinç. Stoklarımızda 270 bin ton çeltik var ama TMO Tarım Bakanlığıyla birlikte ithalat kararnamesi çıkarttı ve Türkiye’ye 200 bin ton çeltik geliyor. Bunun % 60 fazlasını alırsanız yaklaşık 320 bin çeltiğe tekemmül ediyor. Yani bizim stoklarımızdan daha fazla bir ürünü sıfır gümrük vergisiyle daha ucuz bir fiyatla içeri sokuyoruz. Kendi çiftçimizi mahvediyoruz. Çiftçimiz, eylül ekim aylarında 4 bin 500 TL’ye çeltik satıyordu. Şu anda ithalat politikasından dolayı 3 bin 500 TL’ye satamıyor. Çok niteliksiz ve tutarsız bir tarım politikası var. Aynı şey yine bölgemizin çok değerli ürünlerinden bir tanesi olan ayçiçeğinde gerçekleşiyor. Hep söyledik, üreticiyle birlikte olalım, üretim potansiyelimizi kullanalım, kendi çiftçimizi destekleyelim. 1 Eylülde 360 dolara olan ayçiçeği fiyatı bugün 740 doları aşıyor ve dünyada yok. Bunun sadece yağı var. Yağı da çok pahalı tonu bin 400 dolar. Yani bu politikalar iflas etmiştir. Kendi çiftçimize 22 milyar TL’lik bir bütçe sunuyoruz ve bunu bir yıl geçmesine rağmen arttırmıyoruz ama ne artıyor? İthalat politikası, ithalata ayırdığımız kaynaklar, ithalata ayırdığımız döviz artıyor. Biz bunları neden başka ülkenin çiftçilerine verelim. Kendi kaynaklarımızı kendimiz kullanalım. Her üründe tutarsızlık var. Buğdayı söylemiştim daha önceki açıklamamda. Buğdayı da biz temmuz ayında bin 650 TL’den üreticiden almaya başladık ama aynı buğdayı bugün 340 dolardan yani iki katından da fazla bir fiyata Rus çiftçisinden, Ukrayna çiftçisinden, Yunan çiftçisinden satın alıyoruz. Bu politikalar iflas etmiştir. AKP’nin tüm politikaları birer birer iflas ediyor. Eğer üretime destek verirlerse, biz onlara destek veririz. Her fırsatta söylüyoruz. Gübreyi, tohumu sübvansiyon yaparak devlet destekli versinler. Çiftçiler bankalara olan, Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarını ödesin. Üretici ile birlikte olalım” diye konuştu.