Sonay CAN

Mehmet İLMAN

 

Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları üzerine, Başbakan Erdoğan ve AK Parti Hükümeti’nin istifası istemiyle ülke çapında başlayan halk hareketi Keşan’da da sürüyor.

Dün akşam, Demokrasi Platformu’nun çağrısı üzerine gerçekleştirilen protesto eyleminde, “Bakanlar yetmez, Başbakan istifa!” ve “Hırsız var!”  denilerek, sloganlar eşliğinde basın açıklaması yapıldı, ardından Cumhuriyet Meydanı’nda türküler söylendi ve halaylar çekildi.

Saat 19.00 sıralarında Eski İtfaiye önünde toplanan Keşanlılar, oluşturdukları kortejle yürüyüşe geçti. Hastane Caddesi, Önder Caddesi, Tekel Meydanı, İsmet İnönü Caddesi yoluyla AK Parti Keşan İlçe Başkanlığı önüne gelindiğinde, sıkı güvenlik önlemi alındığı gözlenen bina önünde “İşte burası, hırsızlık yuvası” ve “Emniyet uyuma, hırsızları yakala” sloganları atıldı. Kortej daha sonra Cumhuriyet Meydanı’na ulaştı, sloganlar eşliğinde basın açıklaması yapıldı.


“AKP VE CEMAAT, RANT PAYLAŞIMINDA BİRBİRİNE DÜŞTÜ”

Dövizler, fenerler ve düdükler eşliğinde gerçekleştirilen ve CHP Gençlik Kollarından Sebahattin Akçay tarafından okunan basın açıklaması şöyle:

“Uzun yıllardır bu ülkenin başına musallat olan AKP'nin yıllardır adım adım inşaa ettiği yolsuzluk ve rant düzeni bugün daha net görülmektedir. Yaşanan istifalar, kabine değişikliğine olanak sağlamak ve AKP iktidarının vitrin ömrünü uzatmaktan başka bir şey değildir. 12 yıla yakın süredir iktidarını zorbalık ve katliamlarla sürdüren AKP için bugün, yolun sonunun başlangıcı anlamına gelmektedir. Yaşananları AKP’nin küresel komplo olarak değerlendirmesi, içine düştüğü acizliğin bir göstergesidir. İktidarın olanaklarını kullanarak, rüşvet ve yolsuzlukların üstünü örtmeye çalışan AKP Hükümeti'nin birkaç bakanının istifa etmesiyle kirlenme aklanamaz. Rüşvet çarkı kuran ve işletenler, yolsuzluklar üzerinden sağladıkları kaynakları dolduran ve her türlü kirli ilişkiye girenler yargı önünde hesap vermelidir. Bu ilişkilerin başında ise kimin olduğu açıkça ortadadır. AKP ve cemaat zamanında iktidarlarına zarar gelmesin diye sıkı sıkıya birbirine sarılmışlardı. Şimdi ise rant paylaşım kavgasında birbirlerine düştüler. Ayakkabı kutuları, karşılıklı beddualar, bakan çocuklarına ve devletin en tepesine kadar uzanan kirli ilişkiler, şantaj kasetleri, hükümet yetkililerinin pişkin ve pervasız açıklamaları, karşılıklı operasyon taktikleri ve artık açıkça yönetemez hale gelen, boğazına kadar pisliğe batmış bir iktidar artık bu halkı yönetemez. Uzak çağrışımlara gerek yok. Tüm bunlar insanlıktan ne kadar uzaklaştıklarını, düzen siyasetinin battığı pislik deryasını ve seviyesizliğini gösteriyor. Halk, ustasından hocasına, kamu görevlilerinden sermayedarlara kadar yıllardır bu ülkeye sömürüyü ve karanlığı reva görenlerin hepsinin yakasına yapışacaktır. Yapılan tüm yolsuzlukların, katliamların ve cezaevlerinde çürümeye bırakılan aydınların hesabı tek tek sorulacaktır.”

“BURADAN ARTIK GERİ DÖNÜŞ YOKTUR!”

Açıklamanın ilerleyen bölümünde “Buradan artık geri dönüş yoktur!” denilerek şu görüşlere yer verildi: “Hükümete karşı komplo, dış güçler, paralel devlet gibi gerekçelerle Başbakan Erdoğan ve hükümeti işin içinden sıyrılamaz. Erdoğan, bugün kimlerle çatışıyorsa dün onlarla kader birliği yapmıştır. Sermaye devleti çetesiz olmaz. Devlet içerisinde bir çeteden değil çeteler savaşından söz edilebilir. Erdoğan ve hükümeti de bunun bir parçasıdır. Buradan artık geri dönüş yoktur. Ne bakanların istifası ne de kabine revizyonu yetmez. Başbakan da istifa etmeli ve erken seçim kararı alınmalıdır. Başbakan buna rağmen yolsuzlukların üzerine örtecek yeni hamlelerle ayakta kalmaya çalışıyor. Üç bakanın istifasının ardından, bir gecede kabine değişikliği gerçekleştirildi. Yenilenme görüntüsü altında tam anlamıyla ‘başkan ve adamları’ kabinesi oluşturuldu. Ama artık halkımız Gezi Direnişinde olduğu gibi bu oyunu bozacaktır. Artık temiz bir ülke ve temiz bir siyaset istiyoruz. Bu nedenle başbakan istifa edene kadar halk sokaklarda olacak ve hükümet de bunu görecektir.”

Açıklamanın ardından, türküler söylendi, halaylar çekildi. Daha sonra Gezi Parkı Direnişi’nde ölenlerin isimleri tek tek okunarak, katılımcılar tarafından “Burada!” denildi. Protesto eylemine bugün de devam edilecek. Eylemciler, saat 19.00’da yine aynı yerde toplanarak, protesto eylemi gerçekleştirecek.