AYŞİN SEÇİL GEZER

Proje ile ilgili bilgilendirmede bulunan Kaçar, şunları söyledi: “Trakya'nın mücadele etmeye başladığı yeni proje, Boru Hatları İle Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) tarafından, Edirne İli, Keşan İlçesi, Sazlıdere Köyü sınırları içerisinde ‘Saros FSRU Gemi İskelesi’ projesidir. Deniz içinde kıyı yapıları olarak rıhtım, iskele ve yanaşma yapıları tesis edilecektir. Deniz kısmındaki boru hattı iskele üzerinden karaya ulaştırılacaktır. Yapılacak boru hattı kıyıda yer alacak sabit tesislerden çıkış alıp kara tarafında orman alanları ve tarım alanlarından geçip yaklaşık 17 kilometre devam ederek mevcut Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Boru Hattına bağlanacaktır. Proje kapsamında Saros Körfezi’nde Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Gemilerinin (FSRU) bağlanabilmesi için yaklaşık 270 metre uzunluğunda bir iskele ve dolgu platformu inşa edilmesi planlanmaktadır.” 

Kaçar: “Saros için mücadele devam ediyor”

FSRU DOĞAL GAZ AKTARIM LİMANI İLE TRAKYA YENİ YIKIM VE KIRIMLARA UĞRAYACAKTIR

Saros Körfezi’nin bu proje ile zarar göreceği vurgusunu yapan Bülent Kaçar, “Çevreyi korumakla görevli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca Saros Körfezi’nde ÇED süreci başlatılan FSRU Doğal gaz Aktarım Limanı ve 17 kilometrelik Boru Hattı Projesi ile Trakya yeni yıkım ve kırımlara uğrayacaktır. Bugüne kadar yüzen gemi görmediğimiz Saros Körfezi’nde yılın on iki ayı dev doğal gaz kargo gemileri sürekli giriş çıkış yapacaktır. Enerji çeşitliliği gerekçesiyle iki ayrı bölge statüsü ve Barselona Sözleşmesi ile koruma altında olan körfez içinde hem deniz içinde hem de kıyıda 24 ay sürecek çeşitli dolgu ve inşaatlarla ekoloji ve biyoçeşitlilik büyük zararlar görecektir. Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı hazırlanmış ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nce 22.01.2018 tarihinde onaylanmıştır. Proje alanında; 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı ve 1/25.000 ölçekli Edirne Çevre Düzeni Planı çalışmaları yapılmıştır. Bu plan hükümlerine göre proje alanı Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi/Turizm Merkezi olarak planlanmıştır. Şimdi aynı Bakanlık özel ekolojik değerin yıkım projesinin ÇED başvuru dosyasını uygun bulmuştur.” şeklinde konuştu.

HEM DENİZ HEM KARA CANLILARI TEHLİKE ALTINA GİRECEKTİR

Kaçar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Danıştay 6.Dairesinin verdiği karara göre ‘Enez Dalyan Gölünden Evreşe Ovası kıyısına kadar uzanan kuzey Saros kıyı kuşağının doğal yapısı ve içerdiği ekolojik çeşitliliğin korunması’ gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği Danıştay Kararları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açısından bağlayıcıdır. Kesinleşmiş olan bu Danıştay kararı Saros kıyılarını koruma altına almıştır. Hiçbir merci, hiçbir Bakanlık bu kararın aksine olan bu ÇED raporu başvurusunu kabul edemez. ÇED başvuru dosyasındaki flora ve fauna bilgileri Mecidiye İbrice Kalker Ocağı projesi için ÇED Gerekli Değildir Kararı veren Edirne Valiliğine karşı açtığımız davada sunulan Bilirkişi Raporu ve Edirne İdare Mahkemesi dosyasındaki flora ve fauna bilgilerine açıkça aykırıdır. Saros Körfezinde yer alan Sulak Alanlar, Doğal Göller ve Delta alanlarının uluslararası gündeme taşınmasına neden olan ‘Önemli Kuş Alanı (ÖKA)’, ‘Önemli Bitki Alanları (ÖBA)’ ve ‘Önemli Doğa Alanı’na (ÖDA)’ yönelik olarak turizm amaçlı plan kararları geliştirilmiştir. Mahmutköy Botaş doğal gaz ana dağıtım hattına kadar yapılacak orman kesimleri, tarım arazi tahribatı bölgenin fauna ve florasını da çok olumsuz etkileyecektir. Hem deniz hem kara canlıları öncelikle inşaat ve sonraki gemi faaliyetleriyle sayı ve tür olarak nesilleri tehlike altına girecektir.”

SAROS KÖRFEZİ’NE YAPILACAK PROJE AKTİF FAY HATTI ÜZERİNDEDİR

Saros Körfezi’nin 1. Derece deprem bölgesi olduğuna vurgu yapan Bülent Kaçar, “Saros Körfezi 1.Derece Deprem Bölgesidir. Saros Körfezi’ne yapılacak proje aktif fay hattı üzerindedir. Liman ve boru hattının olası bir depremde zarar göreceği ve bu sebeple Saros Körfezi’ne de zarar vereceği açıktır. 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Çevre Düzeni Planında ve 1/25.000 Edirne İl Çevre Düzeni Planında proje alanı Enerji Depolama Alanı değildir. Bakanlık onayladığı Trakya ve Edirne planlarına aykırı davranarak Anayasa ve Çevre Yasasına karşı işlemlere imza atmaktadır.” dedi.

BÖLGE HALKI, BİRLİK İÇİNDE SAROS KÖRFEZİ’NE ÇİVİ DAHİ ÇAKILMASINI İSTEMEDİĞİNİ GÖSTERMİŞTİR

Kaçar, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Saros Körfezinde yaşayanlar, muhtarlar, kooperatifler, tatil siteleri, dernekler Keşan Kent Konseyi ve bileşenleriyle birlikte etkili bir mücadele vermenin kararlı adımlarını birlikte üç toplantı yaparak attılar. ÇED Halkın Katılımı Toplantısında bölge halkı, birlik içinde Saros Körfezi’ne çivi dahi çakılmasını istemediğini kararlı bir şekilde Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne, Bakanlık yetkililerine ve BOTAŞ şirketine göstermiştir. Halkın öz örgütlenmesi olarak kurulan komisyon çalışmalarını sürdürmektedir. Bakanlık 19 Temmuz 2018 günü 40 kişi ancak alabilen Sazlıdere Köy Kahvehanesinde ÇED Halkın Katılımı Toplantısını açamamış ve yapamamıştır. Toplantının yapılamadığını ve ileri ki bir tarihte yeniden yapılacağını bakanlık yetkilileri ve Sazlıdere köy muhtarı imzalarıyla tutanağa bağlamışlardır. ÇED Halkın Katılım Toplantısı önümüzdeki günlerde Bakanlık tarafından yeniden yapılmak zorundadır. Bölge halkı yeniden yapılacak ÇED Halkın Katılımı Toplantısı ve sonraki idari-adli süreçler için iletişim, ortaklaşma ve dayanışmayı güçlendirmeye çalışmaktadır. Saros için Trakya için mücadele devam ediyor.”