SONGÜL KONAR

Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen basın açıklaması, saat 11.00 sıralarında başladı.

Basın açıklamasına, Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, siyasi parti temsilcileri, Edirne İl Genel Meclisi’nin bazı üyeleri, bazı belediye meclis üyeleri ve Saros Körfezi sakinleri katıldı.

Basın açıklamasında, “Sahiller halkındır, kiralanamaz. İşgalci MUÇEV, Saros’u terk et!” pankartı açıldı.

KARAGÖZ: “SAROS, MUÇEV ADLI TURİZM LİMİTET ŞİRKETİNE PEŞKEŞ ÇEKİLMEKTEDİR”

Basın açıklamasında konuşan Karagöz, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Keşan ve çevresinin de, ciddi bir tahribat altında olduğunu belirterek, Aylardır bu tahribata karşı mücadele veriliyor. Önce Sazlıdere-Gökçetepe arasında FSRU Limanı denildi ve bunu iptal ettirdik. Ama bunu tanımadılar ve 2’nci bir ÇED süreci başlatıldı. Daha sonra 5 köy arasına 840 hektarlık alanda patlatmalı kömür çıkarılacağı ifade edildi. Buna karşı direndik. Daha sonra Beyendik’te, 830 hektar alandan mıcır çıkartılacakmış. Bununla ilgili yazı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün sitesinde yayımlandı. Ama en önemlisi ve en keyfi olanı, hukuk ve hiçbir şeyi tanımayan MUÇEV uygulamasıdır. Saros, MUÇEV adlı turizm limitet şirketine peşkeş çekilmektedir. Yapılan bir işgaldir, yağmadır ve talandır. Muğla Ortaca Belediyesi, Danıştay’a Tabiat Varlıkları ve Doğal SİT alanları ile özel çevre koruma bölgelerinde bulunan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin idaresi hakkındaki yönetmeliğin 65.maddesi gereği dava açıyor. 65.maddesinde; kıyı ve sahil şeritlerinde yapılacak düzenlemeler yer alıyor. Danıştay 14. Dairesi, bu maddeyi iptal ediyor. Bize de, bugüne kadar cevap verilmemesinin nedeni ortaya çıkmış oluyor. 6-10 Nisan 2020 tarihleri arasında, gerek bireysel gerekse kurumsal anlamda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yüzlerce dilekçe gönderildi. O gün bugündür cevap bekliyoruz. Bugünde yaklaşık 3 bin 500 dilekçeyi teslim edeceğiz. Bu dilekçelerimize de, herhangi bir cevabın geleceğini biliyoruz. Söz konusu yönetmeliğin 42.maddesi, bu tür yerlerin kimlere ve nasıl verileceğini de tarif ediyor. Belediyelerden başlıyor ve özel bütçeli idarelerden, vakıflardan, kamu yararına derneklerden söz ediliyor ama şirketlerden söz edilmiyor. MUÇEV, bir şirkettir. Yerler, ihalesiz şekilde bu şirkete peşkeş çekilemez ve verilemez. Ama Antalya’dan, Saros Körfezi’ne kadar tüm kıyılar, MUÇEV’e peşkeş çekiliyor ve yağmalanıyor. Şirketin yöneticilerin kimler olduğunu ulusal ve yerel basında yer almıştır. Biz, mücadelemize devam edeceğiz ve yapılan saldırıyı geri püskürteceğiz. Ben buna inanıyorum.”

Basın açıklamasında, Hasan Karagöz’ün ardından Saros Körfezi sakinlerinden Salim Erdem söz aldı.

ERDEM: “ÇOK KÖTÜ BİR SÜRPRİZLE KARŞILAŞTIK”

Salim Erdem konuşmasında şunlara yer verdi: “Ben, 65 yaş üzerinde olduğum için pandemi döneminde evlerimizden dışarı çıkamadık. Bizim tüm hayalimiz, yaz mevsiminde sahildeki evimize geldiğimizde denize girip, dinlenmekti. Ama biz, çok kötü bir sürprizle karşılaştık. Geldiğimizde sahillerimizin işgal altında olduğunu gördük. Bu çerçevede; imza kampanyası düzenledik. El ilanı bastırarak, halkı bilgilendirdik. 1000 dilekçe topladık. Amacımız, bu yerlerin birilerine peşkeş çekilmesini önlemektir. Bizim hiçbir ticari çıkarımız yoktur. MUÇEV denilen firmanın nasıl bir firma olduğunu ve ihaleyi nasıl aldığını öğrenemedik. Biz, firma hakkında bilgi aldıktan sonra yasal haklarımız çerçevesinde dava açmayı planlıyoruz.”

DUYMAZ: “BİZ EVLERİMİZİ BU SAHİLLER İÇİN ALDIK”

Daha sonra söz alan Ali Duymaz adlı vatandaşta konuşmasında şunlara yer verdi: “Ülkeyi yönetemediğinden ötürü parsel parsel satılmaya başlanmıştır. Biz, Yayla sakinleri olarak, sahillerimizi kaybetme noktasındayız. Bir takım nedenlerden ötürü sahillerimiz gitti ve bir kısmı da, MUÇEV gibi gruplara verilmeye başlandı. Biz evlerimizi bu sahiller için aldık. Halka ait olan alanlar satılmaya başlandı. Eğer sahillerin satışını engelleyemezsek, yakında gökyüzünü de satmaya başlayacaklar. Halk olarak, biz mücadelemizi vereceğiz. Saros Körfezi’ndeki en güzel yerler MUÇEV’e ve belli kesimlere verilmiştir. Bunlara yasalara uygun şekilde verilmemiştir. Örgütlü olduğumuz sürece aşılamayacak hiçbir sorun yoktur.”

Basın açıklamasının ardından Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz ve beraberindeki heyet, toplanan yaklaşık 3 bin 500 imzalı dilekçeyi Keşan Kaymakamlığı’na teslim etti.