BÜLENT SAYLAM

01-07 Ekim Tarihleri arası ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ nedeniyle yaptığı açıklamada Köpçü “Yurt içi ve yurt dışında görev yapan din gönüllülerinin duygularına tercüman olacak, toplum nezdinde insanlarımızın din gönüllüsüne bakışı ve gerçekte ise din gönüllüsünün yaşamına değinmek istiyorum. Camilerde görev yapan imam hatip ve müezzin-kayyım tabiri yerine ‘din gönüllüsü’ olarak zikredeceğim! Çoğunlukla yedi gün yirmi dört saat görev yaparsınız; cenazesi olan sizi bulur, düğün yapan sizi bulur, çocuğu olan sizi bulur, hasta olan sizi bulur, hatta köylerde akşam dağdan hayvanı eve dönmeyen de sizi bulur: ‘Dua ediver de hayvanıma bir şey olmasın’ diye. O da yetmez cami derneğinin, köy derneğinin ve halkın resmî ve gayri resmî işlerinde bile bazen sekreter, bazen muhasebeci ve bazen de arzuhalcilik işleri sizi bekler. Bunların hiç birisinde mesai mefhumu yoktur. Ne zaman ihtiyaç hâsıl olduğunda din gönüllüsüne müracaat edilir. Gecenin birinde bir buçuğunda yatağından kaldırılıp nikâha götürülen imam sayısı hiç az değildir.  Memleketinden uzaklarda görev yapan din gönüllülerinin kutsal bayramları buruk geçer. Bayramlarda herkes anne-babasının elini öperken benim din gönüllüsü kardeşim bu duygusunu buruk da olsa iletişim araçları ile yerine getirmeye çalışır. Ve bayramın o ulvi hazzını beklide ömrünün sonuna kadar yaşayamaz.  Çünkü din gönüllüsü bayramlarda da görevinin başındadır. Kanunla belirlenen haftalık ve senelik izinlerinizi kullanmanız bile çoğu zaman toplum nezdinde problem olur.  Yaz dönemlerinde herkes tatile çıkarken, din gönüllüsü kardeşim, yaz döneminde bu ülkenin geleceği olan yavrularımıza manevi yönden rehberlik yapmaya çalışır, onlara milli ve manevi değerleri öğretmek için fedakârlıktan kaçınmaz. 

Bu şartlarda yıllarca özveri ile hizmet edersiniz, bir seferinde meşru bir mazerete binaen istenileni yapamazsınız ve hayır dersiniz. Sizden kötü kimse olmaz. Ulaşabildiği her makama sizi şikâyet eder. İsimli isimsiz her şikâyet liyakatli veya liyakatsiz görevliler tarafından gayet ciddiyetle ele alınır. İmam’a veya müezzine usulden savunma veya ifade hakkı verilir, aslında karar verilmiştir haklıda olsa! Görevli suçludur.” dedi.

Cemil Köpçü, sözlerini şöyle tamamladı: “Sonra birileri oturur: ‘Hocalar ne iş yapıyor sabahtan akşama akşamdan sabaha yatıyorlar’ der.  Mesela bu sözü söyleyen kişinin kulağına ilk ezanı bir din gönüllüsü okumuştur.  Sünnetinde, nişanında ve düğününde duayı da bir din gönüllüsü yapmıştır. Çocukken dini bilgileri ve Kur'an eğitimini de ona yine bir din gönüllüsü vermiştir. Babası veya annesi hastalandığında ve ölüm döşeğinde onların yanında bir din gönüllüsü bulunmuş, Kur'an okumuş ve dini telkinde bulunmuştur. Onların cenazeleri ile ilgili bütün işleri de yine bir din gönüllüsü yapmıştır. Bütün bunları ve daha pek fazlasını unutmuş, din gönüllüsünün yaptıklarını sorgulamaktadır. Din gönüllüsünün arabası, evi, evinin içindeki eşyalar, giysileri, vs. çoğu zaman göze batar ve ona çok görülür. Herkes kendi geliri ile veya konumu ile din gönüllüsünü kıyaslar. Allah muhafaza eğer din gönüllüsünü azıcıkta olsa üstün görürse vay haline din gönüllüsünün.  Koca bir sosyologumuz bile yakın bir zamanda belki de siyasi bir mülahaza ile öğretmenlerle imamları kıyaslamaktan geri durmamıştır. Bütün bu zorluklara rağmen çok güzel bir görevdir Din Gönüllüsü olabilmek. Namazın sonunda cemaate yüzünüzü döndüğünüzde, tepenizde kutsal kubbeyi görüp, karşınızda cemaatinizle kurduğunuz o manevi bağla bütün bu olumsuzlukları unutur, din gönüllüsü olduğunuz için Allah'a şükredersiniz. Öğrencinizin karşınıza gelip: ‘Hocam Fatiha’yı ezberledim’ deyip okumaya başladığında ne yorgunluk ne üzüntü ne de keder kalır insanda ve ‘Elhamdülillah’ der şükredersiniz.

Rasülullah (s.a.s)  ‘Müezzinlerin boyları mahşer günü herkesten uzun olacak’  diye haber verirken, din gönüllüsü olduğunuz için bir kere daha Allah'a şükredersiniz. Bütün kâinata ‘Allahü-Ekber sedaları ile O'nun adını ve büyüklüğünü haykırmanın hazzını duyarsınız.’ halife olmasam müezzin olurdum diyen Hz. Ömer’in gıpta ettiği bir yerde bulunmanın farkına varır ve bir kere daha Allah'a şükredersiniz.  Zordur ama güzeldir din gönüllüsü olabilmek. ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ din gönüllüsü meslektaşlarım için hayırlara vesile olsun inşallah.”