MURAT ARKAN

Yolda yürürken dahi “nereye baktın diye, niye dik dik bakıyorsun diye” birbirlerini öldüren, yaralayan insanları haberlerden izliyoruz. Her geçen gün sinirli ve tahammülü olmayan insanlar haline geliyoruz. Hayatın zorlukları, çıkmazları bizleri daha saldırgan hale getiriyor. Geçtiğimiz günlerde ters yöne giren araç şoförlerinin tartışmalarına şahit oldum. Biri diğerine:

-“Ya kardeşim ters yöne girdin geri git.” dedi.

Diğeri de ona:

-“Ya sende ters yöne girdin, sen geri çık.”

-“Ee o zaman hadi ikimiz de gaza basalım, bakalım kim geri gidecek” görelim diyor diğeri.

Tartışma alevlendikçe alevleniyor. Belki birisi ısrar etmese de geri çekilse, geçiş hakkı verse otuz saniye müsaade ettikten sonra o da hedefine ulaşacak. Yaşanan tiyatro sahnesi aynen bu şekilde. Kazanan kim oldu diye merak ediyorsanız, orada zaman kaybetmemek üzere kısa olan bu tiyatro sahnesini de yarıda keserek orayı terk ettim. Saygı, sevgi, yok olmak üzere mi?. Altındaki arabasına güvenerek “Hadi gaza basalım” nasıl olsa para var huzur var, arabaları yaptırırız düşüncesi.  Sağlam mal, mülk, para her yolu açar mı?. Daha önce gaza basıp yolu açmış, tecrübe de etmiş ki böyle bir şey söylüyorlar. Ben yoluma yaya olarak devam ederek tüm yollarımı açtım. İki otomobil şoförü gaza basıp kendi yollarını açmış mı hala merak konusu…