Enseray İnşşat Şirketi sahibi Naci Gülbey, geçtiğimiz Cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında Keşan’ın hava kirliliğine çözüm olabilecek konulardan bahsetti ve kendi projelerinde şirket olarak uyguladıkları yöntemleri anlattı.

GÜLBEY: “7 BİN METREKARE ALANA 800 METREKARE İNŞAAT ALANI AYIRDIK”

Gülbey, 2011 yılında imar değişikliğine gidildiği dönemde çok eleştiri aldıklarını hem kendi adına hem belediye adına ciddi bir eleştiriye maruz kaldıklarını söyledi. Yaptıkları işin öneminin gözler önünde olduğunu altını çizen Gülbey, şunları söyledi: “7 bin metrekare alana 800 metrekare inşaat alanı ayırarak kalan 6.200 metrekare alanı otopark ve yeşil alan olarak değerlendirmiş olduk. Yaklaşık 4 bin metrekare alanını 440 tane çam ağacı dikerek doğaya bir katkıda bulunduk. Yeşil alanın, etraftaki geniş alanların ne öneme geldiğini görmeliyiz. Sonuçta şehir merkezinde nefes alacak alanlar kalmadı, maalesef zaten kış sezonundayız. Şu anda hava kirliliğini de herkes çok net bir şekilde görebiliyor. Öyle bir duruma geldik ki zehir soluyoruz günlük yani bu artık kaçınılmaz herkes bunu çok net görmeli yapılması gereken katkıları herkes sağlamalı ki bu kirlilikten kurtulalım.”

“ÖNEMLİ OLAN PROJELERİN DOĞRU YAPILMASIDIR”

Katılım bedelleriyle ilgili kampanya başlatıldığında gerekli yaklaşımın gösterilmediğini söyleyen Gülbey, her ne olursa olsun herkesin üstüne düşen görevi yapıp bu kirlilikten kurtarmak gereğine vurgu yaptı. Yeni yaptıkları AVM’de doğalgazı taşımalı sistem olarak kurduklarını ifade eden Gülbey,  “Çok da memnunuz maliyetler olarak baktığımızda da bugün doğalgazla taşımalı olmasına rağmen bugün ki kömür maliyetleriyle nerdeyse birebir. Dıştan bakarken yabancı olarak gözlemlediğimizde herkes şöyle bakar bir gazın taşımasıyla kömürümüz varken neden daha fazla ücret ödeyelim herkesin kafasında bu vardır ama önemli olan projelerin doğru yapılmasıdır. Bunu da biz uygulayarak herkese gösteriyoruz bunları burada sadece varsayım üzerinden yürütürsek belki farklı algılar ortaya çıkabilir ama biz bir proje düşündüğümüzde uygulayarak görmelerini sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.

“HEM HAVAYI KİRLETMEYECEĞİZ HEM ÇEVREYİ KİRLETMEYECEĞİZ”

Bugünkü geldikleri noktada Doruk Towers’da da aynı düzeni hazırlayacaklarını söyleyen Gülbey, “Doğalgazla temiz hava temiz çevre” sloganını kullandıklarını kaydetti.  Gülbey, bu uygulamayı birçok kişinin bilmediğini, AVM’de nasıl bir düzen oluşturduysalar burada da aynısını oluşturacaklarını belirtti. Gülbey, şunları söyledi: “Hem havayı kirletmeyeceğiz hem çevreyi kirletmeyeceğiz. Kömür külü, tozu bir şekilde sitenin içine girmeyecek orda bir kirlilik görmeyeceğiz. Bacamızdan siyah duman çıkmayacak. Maliyet olarak bunu herkesin bilmesini isterim ki birileri de belki teşvik eder diye. Biz taşımalı sistemde doğalgazın metreküpünü 1.250 bin lira civarı alıyoruz. Bugün hatla da gelecek olsa 950 bin lira civarında metreküpü Keşan’a satılacak. Yani öngörülenler yaklaşık olarak bunlar çıkar. Arada bu kadar bir fark var. Biz taşımalı olduğumuza rağmen, merkezi sistemli bir düzen kurduğumuz için çok rahat maliyeti aşağıya çekebiliyoruz. Bağımsız daireler kombi düzenine geçerse pahalı olabilir. İnsanlar ısınma sorunu yaşayabilir ama merkezi sistem kullandığımız sürece kesinlikle maliyetin çıkma şansı yok. Gaz kömüre göre % 20 pahalıdır. Toplam maliyete vurduğumuzda kömüre göre gazda işçi maliyeti sıfır olduğu için bu sefer de gaz avantajlı duruma geliyor.”

"HAVA KİRLİLİĞİNE DE SON DİYORUZ ARTIK"

Bu kirlilikten kurtulmanın gerektiğini ifade eden Ensaray İnşaat Sahibi Naci Gülbey, Doruk Towers ve Enseray AVM olarak doğalgazı Keşan’a ilk getiren firmanın kendileri olduğunu söyledi. Gülbey, açıklamasına şöyle devam etti: “Hava kirliliğine de son diyoruz artık. Zaten bunu toplumumuz da görmeli Zirve’de düzeni kurarken de mevcut yapılaşma düzeninin haricinde dumansız hava üzerine bir çalışması vardı. Farklı bir kazan kurdurduk. Bugün bizim bacamızdan çıkan dumanla bitişiğimizdeki diğer bacalardan çıkan duman arasında çok ciddi bir fark vardır. Biz burada havayı temizlesek bile aşağıda maalesef havalar çok kirli. Bu nedenle bunu görmek adına yaptık.”

“ENSARAY HEP İLKLERİN PROJESİNİ YAPMIŞTIR”

İkinci daha farklı bir projeye değindiklerinin altını çizen Gülbey, son olarak proje hakkında şu bilgiyi verdi: “Oluşan üç tane bloğumuzun bir tanesinin üzerini güneş paneliyle kaplayarak ürettiğimiz elektriği TREDAŞ’a veriyoruz. TREDAŞ’tan biz ortak alandaki giderlerimizi mahsuplaştıktan sonra kalan ücretleriyle de tüm buradaki siteye ait çalışan personelin, güvenlikte çalışanların ücretini karşılamış oluyoruz. Bu sebeple de aidat ücreti talep etmiyoruz. Bu da burada yaşayan toplum için bir kazançtır. Kısa vadede rakamlar ufak gözükebilir, bir aidat var ama yıllara vurduğunda çok ciddi bir kazançtır. Bunun da bilinmesi lazım çünkü buda farklı bir projedir, bu da bir ilk adımdır. İlk yapılan projelerin sahibi hep Ensaray olmuştur. Bugün de olmaya devam edecektir. Çünkü biz bir projemiz bir projenin üzerinde olmadığı sürece yola çıkmayı da düşünmüyoruz. Bizim kendimize göre şirket olarak ilkelerimiz var bunun üzerinde hep duruyoruz. Yaptığımız projeler Keşan’a değer katmaya devam edecek etmeli de. Bu nedenle de buna dikkat çekmek istedim çünkü Keşan’da çok kirli bir hava var, kirli bir ortam var. Bunlara katkı sağlamak adına bugün burada toplandık. Sizlerin de görmesi lazım ki buradaki ortamla şehir merkezindeki ortam ve alt mahallelerdeki ortam çok farklı. Bu nedenle herkesin bu konuya dikkat çekmesini istiyorum, bu kirli havadan kurtulalım.”