BÜLENT SAYLAM

CHP Edirne İl Binasında 11.30’da başlayan basın toplansında CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı ve CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu da hazır bulundu.

CUMHUR İTTİFAKI 3 BİLEŞENDEN OLUŞUYOR

Cumhur ittifakının üç bileşenden oluştuğunu ve birleşme noktasında Süleyman Soylu olduğunu söyleyen Özel, “Türkiye kamuoyundaki en önemli gündem, bir organize suç örgütü liderinin Birleşik Arap Emirlikleri’nden her hafta bir videoyla, daha önce arasının çok iyi olduğu, sembollerini miting meydanlarında yaptığı, onların lehine oy istediği Cumhur İttifakı ve bu ittifakın her iki partiye de çok yakın, kesişim kümesinde bulunan Süleyman Soylu ile ilgili yaptığı açıklamalar. Süleyman Soylu’nun durumunu şöyle ifade etmek gerekirse; Cumhur İttifakı 3 bileşenden oluşuyor. Olimpiyat halkaları gibi düşünürseniz, AK Parti, MHP ve mafyanın 3 halkanın birleştiği nokta da Süleyman Soylu var. Üç tarafla da ilişkisi var ve Cumhur ittifakının birleştiği noktada duruyor kendisi. Kendisi ile ilgili son derece ağır ithamlar var. Tabii bir suç örgütü liderinin söylediği her sözü doğru kabul etmek mümkün değil. Ama bu kadar ciddi iddialar varken, mesela bu iddialardan bir kısmını şimdiki Emniyet Genel Müdür Yardımcısı doğruluyorsa, bir başka iddia başka taraftan haklılık payı taraftar buluyorsa, burada yapılacak iş bu iddiaların üzerine gitmek ve araştırmaktır. Süleyman Soylu bunu yapmak yerine gündemi bulandırmaya, gündemi trollemeye çalışmaktadır.” dedi.

BU PARAYI ALAN SİYASETÇİ KİM?

Mafyadan her ay 10 bin dolar alan siyasetçi kim iddiaları ile ilgili olarak da Özer, şunları kaydetti: “Örneğin ortaya attığı iddia, bir siyasetçinin mafya liderinden ayda 10 bin dolar aldığı iddiasıdır. Bu iddiayı tartışmalar kendi üzerinden gitsin diye ortaya atmıştır. Ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu soruyu Süleyman Soylu’ya her zeminde ve her dakika sormaya devam ediyoruz. Son olarak bütün Türkiye’deki il ve ilçe binalarımızda ‘Bu parayı alan siyasetçi kim?’ diye pankart astık. Bu iddiaların ilk gününde Süleyman Soylu’ya soru önergesi vermiştik, susmuştu. Sonra, meclis başkanı Şentop’a bir yazılı başvuruda bulunarak, Soylu’dan sor bakalım demiştik, Süleyman Soylu susmuştu. Günlerdir bunları ifade ettik sustular. Sayın genel başkanımız Salı günü bu kez meclis başkanını meseleye bir başka şekilde, ustalıkla dahil ederek, onu harekete geçirmek üzere soruyu sordu. O dakikadan itibaren nasırına basılmış Mustafa Şentop, nihayet hareketlenmeye, konuşmaya başladı”

MECLİS BAŞKANI ŞENTOP’A ÇAĞRIDA BULUNDU

10 bin dolar rüşveti alan siyasetçiyi açıklamak için Pazar günü yayınlanacak bir kasete bırakılmaması gerektiğini meclis başkanı Şentop’a çağrıda bulunan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Ağzından çıkan hadsiz, hakaret içeren ifadelerin hepsi Mustafa Şentop’un kendi seviyesini gösterir. Ancak o sırada; ‘Bence de artık bu isim açıklanmalıdır’ diyerek Süleyman Soylu’ya yapması gereken çağrıyı nihayet yapmıştır. Sonrasında da ‘ben zaten yazı yazmıştım’ üslubunda soru sordum demektedir. Eğer bunları yaptığında kamuoyuyla paylaşsaydı, çekinmeseydi, gerilmeseydi Salı günü ‘açtırma kutuyu, söyletme kötüyü’ noktasına gelmezdik. Ama Salı günü kendisinin nasırına basılınca nihayet bir şeyler söylemeye başlamıştır. Çağrımızı tekrar edelim, Türkiye Cumhuriyeti’nde bu 10 bin dolar rüşveti alan siyasetçiyi açıklama için Pazar günü yayınlanacak bir kasete bırakmayın. Bunu, bugünden Süleyman Soylu’nun açıklaması, meclis başkanının da meclisin üzerine atılmış olan bu iftiradan meclisi bir an önce arındırması gerekmektedir” dedi.

SÜLEYMAN SOYLU KENDİNE GÜVENİYORSA MECLİSTE SORUŞTURULMALDIR

Süleyman Soylu’nun mecliste aklanmasını, aklanamıyorsa bunun hesabını mutlaka vermesi gerektiğini savunan Özel, “Ayrıca Süleyman Soylu, bu ismi savcıya söylerim diyor. Biliyorsunuz Anayasamızın 106’ncı maddesine göre bakanları görev yaptıkları süre ve o görevden sonra da o süreyle ilgili savcılar çağıramıyorlar. Sadece ve sadece Süleyman Soylu’nun üstüne düşen suç duyurusu yapmak, bunu yapmıyor. Savcı beni çağırsın diyor, çağıramayacağını bildiği için. Eğer Süleyman Soylu soruşturulacaksa bunu anayasamıza göre soruşturma komisyonu yapacak. Buradan meclis başkanına çağrımızdır, hiçbir partinin soruşturma komisyonu imzasını toplamak için 301 imzası yok. Meclis başkanı eğer samimiyse burada bir soruşturma komisyonu kurulmasının doğru olduğunu, hem ifade edebilir hem de kendi partisine çağrı yapabilir. Biz CHP milletvekilleri olarak eksiksiz soruşturma komisyonuna imza vermeye hazırız. Süleyman Soylu, kendine güveniyorsa mecliste soruşturulmalıdır, aklanabiliyorsa aklanmalı, aklanamıyorsa bunun hesabını mutlaka vermelidir”vurguladı.

ÇOCUĞUNU ALIP DA FETÖ’NÜN OKULUNA VEREN SENSİN

‘Siyasi alzheimer’ söylemiyle meclis başkanın geçmişte yapmış olduğu konuşmaları hatırlatmak gerektiğini söyleyen Özel, “Bu noktada, meclis başkanı sayın Mustafa Şentop’un sayın genel başkanımıza kullandığı ifadelerden bir tanesi de, ‘siyasi Alzheimer mısın?’ olmuştu. Biz buna cevabı şöyle verdik; ‘Siyasi Alzheimer, yapılanları, edilenleri, konuşulanları unutma hastalığı’. Peki Mustafa Şentop, yıllar önce kendi çocuklarını FETÖ’nün okuluna yolladı da, şimdi siyasi Alzheimer’a mı uğramamızı bekliyor. Siyasi Alzheimer dersek, geçmişte FETÖ hakkında yaptığı konuşmalara ve eylemlere bakarız dedik. Şentop açıklama yapmış; ‘Çocuklarımla uğraşıyorlar’ demiş. Bizim uğraştığımız sayın Şentop’un çocuğu değil. Bugün Türkiye’de insanlar; ‘çocuğunu FETÖ’nün okuluna yolladın’ veya ‘FETÖ’nün dershanesinde ücretsiz olarak burs vermiş orada okudu’ diye memuriyetten atılacak, hiçbir şey demeyeceksiniz, insanların çocuklarının bir dershanenin önünden geçmeleri suçlama konusu olacak, hiçbir şey demeyeceksiniz, kendi çocuğunuzun hatırlatıldığı anda ‘çocuklarımla uğraşmasınlar’. Çocukla uğraşılmıyor, 10 yaşındaki çocuğun ne bilinci var? Çocuğu alıp da FETÖ’nün okuluna veren sensin, bunun hesabını verecek olan da sensin. Kendisi açısından bir mağduriyet yaratmaya çalışıyor, eğer öyle bir mağduriyet varsa yıllar önce babasının tercihiyle FETÖ’nün okullarına yollanmış bir sürü insanı, yetmez o insanların eşlerini, kardeşlerini suçluyorsunuz, iş kendinize gelince, ‘aman efendim aileyi karıştırmayın, onu yapan ben değil babamdı’. Kimsenin çoluk çocuk karıştırdığı yok” şeklinde konuştu.

TELEFONLAR BAŞINDA UYKUSUZ GEÇİREN BENİM CUMHURBAŞKANI ADAYIM DEĞİL Kİ SENİNKİ

MHP liderine sert eleştirilerde bulunan CHP Grup Sözcüsü Özür Özel, açıklamasını şöyle bitirdi: “MHP’nin genel başkanı bir süredir ABD Başkanı Biden’a yönelik tepkilerde bulunuyor, bir takım açıklamalarda bulunuyor. Buradan şunu söyleyelim sayın Bahçeli, Biden ile ilgili söyledikleriniz bir kenarda dursun da 14 Haziran’da Biden ile görüşmeye gidecek olan ve bundan büyük memnuniyet duyan, bunun için 6-7 aydır neredeyse yalvar yakar olan, telefonlar başında uykusuz geceler geçiren benim Cumhurbaşkanı adayım değil ki, seninki. Bizim Cumhurbaşkanı adayımız Beyaz Saray’ın kapısında yatmıyor. Görüşme yapabilmek için her yolu denemiyor ama bunu siz yapıyorsunuz ama sen tutup Biden’a laf söylüyorsun. Ayrıca 4 sene önce ‘herkes cumhurbaşkanı adayı olabilir sen olamazsın’ dediğin adamı şimdiden Cumhurbaşkanı adayı ilan etmişsin, eksiksiz bir biat, tam teslim oluş, dün söylediği her sözü bugün bir reddediş, tükürdüğünü yalama, Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihin en ağır hakaretlerinin sarf edildiği kişiye şimdi kayıtsız-şartsız teslim olan Devlet Bahçeli, tutmuş şimdi dünya kadar af söylüyor.”