Özkan, Suriyelilerin Türkiye’de özel bir statüye tabi olduğunu ifade ederek, “Suriyeliler ülkemizde Türk vatandaşlardan daha üstün bir muamele görüyor. Bir aylık Bağ-Kur borcu olan bir kişi sağlıktan faydalanamazken bugün 3 buçuk milyon Suriyeli istediği sağlık hizmetini bedava alıyor. Bunlara Türk vatandaşlığı ve TOKİ’den ev verilmesi konuşuluyor. Biz bunları doğru bulmuyoruz. Türk vatandaşlığının bir bedeli, kazanılmışlığı vardır. Bunlar uluorta konuşulacak konular değildir. Parti olarak bu konuda en başından beri tavrımızı ortaya koyduk. Biz en başından beri Suriye’nin toprak bütünlüğünün bir şekilde sağlanması ve onların hayatlarına orada devam etmesi yönünde bir proje geliştirilmesini savunduk. Göç başlamadan önce orada bir tampon bölge oluşturulması yönünde yaptığımız çağrılar yanıt bulmadı. Hatta söylediklerimiz ‘ti’ ye alındı. Sonradan kendileri de bu yola geldiler ama hayat bulmadı. Bu 3 buçuk milyon Suriyeli ülkede asayiş bozukluğuna ve istikrarsızlığa neden oldu. Her gün farklı yerlerde olaylar olmakta ve bombalar patlamakta. Bu iş yarın öbür gün daha büyük sıkıntılar yaşatacak gibi duruyor. Bir sürü işsizin olduğu yerde Suriyeliler bu kadar iltimas gösterilmesi sıkıntılı bir durumdur.” diye konuştu.

TÜRK VATANDAŞLIĞI HAK EDİLİP VİCDANLARDA KABUL GÖRMELİDİR

Daha önce Türkiye vatandaşlığı isteğinde bulunan Özbekistan, Afganistan, Ahıska Türkleri, Kafkasya’dan gelenler için zamanın başbakanının “4-5 kişiden bahsetmiyoruz” şeklinde sert bir çıkışı olduğunu hatırlatan Özkan, “4-5 kesimin müracaat etmesine rağmen zamanında bunlara Türklük verilmedi. Şimdi 3 buçuk milyon Suriyeliye Türk vatandaşlığı verilmesi konuşuluyor. Türk vatandaşlığının bir bedeli, şanı ve sorumluluğu var. Türk vatandaşlığı hak edilip vicdanlarda kabul görmelidir. Türk Milleti, tüm Türk vatandaşlarının müşterek vücut verdiği, canlı tuttuğu, nefes verdiği, tarihi, sosyolojik ve kültürel bir varlıktır. Bunu herkes böyle bilecek ve kabul edecek. Suriyeleri içimize sokarak ülkemizin demokratik yapısını bozmak; bunlar doğru şeyler değildir. Türklüğe şaşı bakan bir zihniyet ile karşı karşıyayız. ‘Türk milleti’ yerine ‘Türkiye milleti’ ifadelerini kullanan bölücü bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Bu milli şuur yoksulluğudur. Bunlara müsaade etmemek lazımdır. Türk vatandaşlığı sokakta bulunmadı. Bu olay kimsenin tekeline bırakılamaz, oy ve rüşvet uğruna kullanılamaz. Türk vatandaşlığı ne cumhurbaşkanı ne başbakan ne de herhangi bir siyasi partinin tekelinde değildir. Bu topraklar tarihte her zaman Türktü ve ilelebet de böyle kalacaktır. Aksi duruma Türk milliyetçileri hiçbir zaman müsaade etmeyecektir.” şeklinde konuştu.

GAZİLERİMİZ KİRADA OTURUYOR

Gazi ve şehit ailelerinin çoğunun eski, derme çatma evlerde oturduğunu ancak Suriyelilere TOKİ’lerden ev verilmesinin planlandığını belirten Özkan, son olarak şunları söyledi: “Gazilerimiz kirada oturuyor. Çok büyük hasar alan ve kirada oturarak perişan olan gazilerimiz var. Şehit yakınlarının da çoğunun evleri eski. Sen, devlet olarak bunlara ne yaptın bugüne kadar, şimdi kalmış Suriyelilere ev veriyorsun. Eğer devletin böyle bir imkânı varsa öncelikle şehit yakınları ve gazilerimiz yararlanmalıdır. Türkiye’de açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca insan var. Bunlara neden ev verilmiyor. Kendi insanımızı reddediyorlar.”