Pazartesi sendromununda bu hafta farklı konularla sizlere birlikte olacağım. Bugün ‘Yunanistan’daki ilginç bir eylem’den, ‘BES (Bireysel Emekli Sistemi)’e dahil olanları ilgilendiren fevkalade bir gelişme’ye, ‘%30 ucuz elektrik faturası ödemek varken neden hala bu fırsattan yararlanamadığımız’dan, ‘doğalgaz kombinizin garanti süresi bittiğinde ne yapacağınızı biliyor muyuz’a gibi konularıyla pazartesi gününüzde olacağız. Güzel bir hafta sizin olsun. Maske takmayı, sosyal mesafeye ve hijyene dikkat etmeyi unutmayınız.

Sağlıklı günleriniz olsun. 

YUNAN VELİLERDEN İLGİNÇ EYLEM

İlk durağımız Yunanistan… Yunanistan ile şu sıralar aramız limoni ben o konulara girmeyeceğim. Farklı bir konuyu aktaracağım. Yunanistan’ın birçok yerleşim yerinde 6 Eylül 2020 Pazar günü bir eylem vardı. Dedeağaç’ın en çok okunan internet haber sitesi e-evros.gr'nin haberine göre sosyal medya üzerinden yapılan bir çağrı ile veliler, Yunan Hükümetinin okullardaki koruma ve refah tedbirlerinin uygulanmasını protesto ettiler. Kısacası bu veliler, öğrencilerin okullarda maske takmalarını istemiyorlar. Eylemin konusu bu. Bu arada Yunan Hükümetinin Sivil Koruma Bakanlığı, yanlış haber yaymak ve koruma önlemlerine karşı kargaşayı kışkırtmak nedeniyle bu facebook grup yöneticilerine dava açıyor. Bugün 14 Eylül 2020 pazartesi açılacak olan okullarda çocuklarının maske takmalarını istemeyen veliler neden böyle bir protestoya gittiler? Bu velilerin eylem nedenini koronavirüs diye bir şey yok, bu tasarlanmış bir oyun diye yorumlayanlar var. Böyle bir gerçeklik olduğunu bu veliler kabul etmiyorlar ve eskisi gibi her şeyin devam etmesi gerektiğini savunuyorlar. Ne diyelim umarız koronavirüsün var olduğunu kabul ederler. Aksi halde bu illete yakalandıklarında doktorlara falan gitmesinler. Çünkü bu bir oyun ya.

Diyelim bu eylem Türkiye’de yapıldı. Sizce durum nasıl olurdu? 

BES’İN Mİ VAR DERDİN VAR

BES yani Bireysel Emeklilik Sistemi. Kredi çekerken size zorla yaptırılan tasarruf sistemi. Herkes BES’i biliyor. Geçen hafta BES ile ilgili önemli açıklama yapıldı. Açıklamayı yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bireysel Emeklilik Sistemi'nde toplanan paranın özel sektöre kaynak sağlayabileceğini söyledi. Hal böyle olunca BES’i olanları aldı bir düşünce: ‘Benim parama ne olacak?’ diye. BES deyip geçmeyin Sözcü Gazetesinin haberine göre Ağustos 2020 itibariyle BES’te 145,2 milyar TL para birikmiş. 6,8 milyon katılımcının olduğu BES’e bir de 2017 yılında başlatılan OKS (Otomatik Katılım Sistemi)’den de 10,1 milyar eklenince BES’in toplam ederi 155,3 milyar TL oluyor. Hal böyle olunca az önce de ifade etmiştik BES’i olanları bir düşünce alıyor. Ve çıkışlar da başlamış. Erdoğan’dan kaynak aktarımı açıklaması geldi ama BES’in özel sektöre aktarımı ile ilgili net bu yasal zemin yok. Şimdilik. Sözcü Gazetesindeki haberdeki cümleyi aynen size aktarıyorum: ‘Ancak uzmanların verdiği bilgiye göre, sistemde biriken para ile uzun vadeli ve düşük faizli kredi olarak finansman sağlanabilmesi mevcut kanun ve fon yapısı ile mümkün değil.’ Kanun değişikliği olmadan bu iş yapılamıyor. Bu arada 155,3 milyar kasada da değil. Yani ha dediğinde alamıyorsun. Paranın yüzde 46'sı kamu tahvil-bonoları ile kira sertifikalarında değerlendirildiği gibi bu para önemli ölçüde zaten kamu kaynağı olarak kullanılıyormuş. Yani BES fonlarının özel sektöre kaynak olmasının, Hazine'nin borçlanma imkanını da daraltacağını söylüyor Sözcü Gazetesinin haberi. BES’i olanlar şu an gelişmeleri takip ediyor. Para kolay kazanılmıyor. BES’in mi var derdin var anlayacağınız.

%30 İNDİRİMLİ ELEKTRİK FATURASI ÖDEMEK İSTER MİSİNİZ?

Yukarıdaki başlığı görenler ‘Kim istemez ki?’ diye içinden geçirmiştir. Peki, neden hala biz %30 ucuz elektrik faturası ödemek varken hala pahalı ödüyoruz? Yeşil Tarife diye bir şey var. Buna YETA diyorlar. Ancak YETA’nın kimse farkında değil. Ben de farkında değildim sevdiğim bir ağabeyim beni bu konuda uyandırmasına kadar. Geçenlerde Keşan’da TREPAŞ’a yani faturaları ödemeye gittiğimiz yere giden sevgili abim YETA’ya başvurmak istemiş. Ancak Keşan TREPAŞ’ta konuya hâkim yetkili yok. O da Anadolu Ajansının 24 Temmuz 2020 tarihinde çıkan haberi üzerine gitmiş. Neyse habere bir bakalım ne diyor haberde. Haberin başlığı şu: EPDK’nin ‘Yeşil Tarife’ uygulaması 1 Ağustos’ta başlayacak. Haberin içeriğinde şu ifadeler var: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kapsamda, yeşil tarife ve dağıtım bedelinin kilovatsaat fiyatı, alçak gerilim, orta gerilim, tek terimli, çift terimli olmasına, sanayi, ticarethane, mesken, tarımsal sulama ve aydınlatmada kullanılmasına göre 79,25 ile 91,46 kuruş arasında farklılık gösterecek.

İletim sistemi kullanıcılarının vergi, fon ve pay hariç kilovatsaat başına yeşil enerji bedeli 69,97 kuruş olarak belirlendi. Görevli tedarik şirketinden enerji alan tüketicilerin yeşil enerji bedeli de dağıtım bedeli hariç 69,97 kuruş olarak hesaplandı. Buradan çağrı yapalım Devletin Haber Ajansının söylediğini size aktardık. Bu tarifeye geçmek istiyoruz. Haydi, TREPAŞ biz de kazanalım.

KOMBİYİ EK GARANTİLETENLERDEN MİSİNİZ YOKSA 

GARANTİLETMEYENLERDEN MİSİNİZ?

Geçen hafta içi çarşıda gezerken 444 ile başlayan kurumsal bir şirketten yetkili beni aradı. ‘Bülent Saylam’la mı görüşüyorum’ dedi. ‘Evet dedim’ buyurun. ‘Efendim 2 yıl önce aldığınız kombinin garanti süresi doluyor. Ek olarak 2 yıl daha uzatmak ister misiniz’ dedi. Ben de ‘peki ne kadar tutuyor garanti uzatmak’ dedim. ‘1.395 TL efendim’ dedi. ‘12 ay taksit yapıyoruz efendim’ dedi. ‘Tamam’ dedim ‘ben bir kartımın durumuna bakayım beni 1 saat sonra arayın’ dedim. Tabii bu sırada yetkili beni ikna çabasında. ‘Beyefendi garanti kapsamı dışında olabilecek arızalarda yüksek fiyatlar ödeyeceksiniz bunu unutmayın’ gibi cümleleri ardı ardına sıraladı. ‘Beni sonra arayınız’ dedim. Neyse o arada doğal gazımı evime döşeyen firmaya gittim. ‘Beni aradılar garantimi uzatmak istiyorlar. Ne yapmam lazım’ diye sordum. ‘Sizi yanıltmak istemeyiz ama gerek yok’ cevabını alınca. Bana dönüş yapan firma yetkilisine şu an için bu ücreti ödemek istemediğimi ilettim ama çok ısrarcı bir satıcı gibi bana bir sürü yeniden aynı nedenleri açıkladı durdu. Benim de işim var uzatıyor da uzatıyor. En sonunda ‘ben bu konuşmayı sonlandırmak istiyorum’ dedim ve ‘siz bilirsiniz beyefendi’ deyip bu zorlu konuşma sona erdi. Şimdi ben de size soruyorum: ‘kombiyi ek garantiletenlerden misiniz yoksa garantiletmeyenlerden misiniz?’