Ulaş DEMİRAY  /  [email protected]

Çok değil. Belki 15 yıl kadar önce   İstanbul Kitap Fuarı, Tepebaşı’nda bir büyükçe binada açılırdı..  Elbette yeterli gelmedi.  Fuar alanı Beylikdüzü’ndeki şimdiki yerine taşındı. Bir keresinde bu geniş fuar alanında gitmem gereken binayı bulabilmek için epeyce zaman harcamıştım. Yani öylesine büyük bir alanda kurulmuştu.   İlginç bir durum ki artık orası da dar geliyor.. Bu yıl hafta arasındaki sıradan bir fuar gününde bir yazara kitabını imzalatmak isteyen bir arkadaşımız, kendisine ancak 2 saatte sıra geldiğini anlatıyor. Hele son cumartesi günü Cem Yılmaz’ın da imza gününe katılacağını duyanların yarattıkları izdihamı TV de izlerken hem şaşıırdım, hem kızdım, hem de mutlu oldum.. Ne kadar büyük olursa olsun, kalabalığın,  kargaşa ve düzensizliğin Kitapla; Okumakla ilgili olduğunu anladıkça zaten kızmak mı, üzülmek mi gerekiyor? Bilemiyorum.

***

Yine bu yıl 10 Kasım Anma Törenlerine katılımda hepimizi şaşırtan büyük bir artış var. Gerçekten bu sevgiyi kendi lehine oy hesabına çevirmeyi umanlar elbette göze batıyor. Ama asıl , samimi artışı ve manzarayı görmeyip de OY HESABI yapanlarla tüm katılanları özdeşleştirip samimiyetsizlikle suçlamak hiç doğru değil.. Kaldı ki bunca yıl Atatürk’e her türlü engellemeye ve yok saymaya karşın sahip çıkmış insanların bu saatten sonra “Aaaa... Meğer bunlar da Atatürkçü imiş” diyerek bu oy hesaplarının tuzağına düşeceklerini düşünmek saflıktır, haksızlıktır.

***

Bir başka gerçek de İmam hatip Liseleri’ne daha büyük imkanlar tanınmasına, daha çok gözetilmesine, sayısının artırılmasına karşın bu liselere olan rağbetin bu yıl önemli ölçüde azalması .. Gençler artık daha gerçekçi kararlarla bu ülkenin geleceğinde daha önemli, daha çağdaş, daha bilimsel  konumlarda hizmet etmeyi arzuluyorlar… Kazanılmış toplumsal değerlere sahip çıkmak ve Atatürk gibi yüzünü BATIYA çevirmeyi arzu ediyorlar… Çağdaş anlayışlarla, toplumsal kurallara uyarak mutlu yaşamak istiyorlar. O nedenle okuyor, kitap fuarlarında dolup taşıyor, Kitap okudukça, dünyayı izledikçe, tarihini sadece kendisine dayatılan resmi ideolojileri aşarak öğrendikçe, Atatürk’ü de bu yolla öğrenip tanıdıkça Anıt Kabiri ve tüm anma etkinliklerinde artık boy gösterebiliyorlar…

Yapılan engellemeler, barajlar, aldatmalar demek ki artık yeterli olmuyor... Su akıyor… Yolunu buluyor…

Galiba gençler artık sahaya iniyor…