Yıldız: “Ne sonuçlar doğurduğunu bile bile bunu istemiyoruz”

SONGÜL KONAR

Yapılan değerlendirmelerin ardından, roman vatandaşların sabit bir yerde ikamet etmeleri kararı alınmış, karar verilen alan ise, Erikli Sahili'ndeki arıtma tesisin arka bölümü olarak ifade edilmişti. Bunun üzerine Erikli Köyü sakinleri ve Erikli Köyü Muhtarı Ercan Yıldız, alınan bu karardan rahatsızlık duyarak, bugün saat 10.00’da Keşan Kaymakamı Nuri Özder ile bir görüşme gerçekleştirdi.

“GÖZ GÖRE GÖRE TEKRARLANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından, Erikli Köyü Muhtarı Ercan Yıldız, basın mensuplarına şu açıklamayı yaptı: “Erikli’de Roman kardeşlerimizin yerleştirilmek istenildiği yeri uygun bulmuyoruz. Burası köy merası olarak kullanılan bir alan. Daha önce de bu denendi. Çevreye verilen zararı biliyoruz. Vatandaşın mülkü zarar gördü. Buğdaylarımız zarar gördü. Yine aynı şeylerin tekrarlanmasını istemediğimiz için kaymakamımız ile görüştük ve bize alternatif bir çözüm bulunacağına dair bir söz verildi. Mecidiye’de yol üzerinde bulunan bu yerin, görüntü kirliliği sebebi ile Erikli’deki arıtmanın arkasına taşınmasını istemiyoruz. Daha önce denenmemiş olsa bir nebze denenmesini uygun bulabilirdik ama ne sonuçlar doğurduğunu bile bile bunu istemiyoruz. Bugüne kadar çok meramızı kaybettik. Artık göz göre göre bunun tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz. Alana dolgu yapılacağı söyleniyor. O alana dolgu yapıldıktan sonra, artık yerleşim alanı oradan kaldırılsa bile orada bir ot yeşermez.”

“BİZE HERHANGİ BİR GARANTİ DE VERİLMİYOR”

Köy sakinleri ise rahatsızlıklarını şöyle dile getirdi: “Meralarımızın daha fazla kullanılamaz hale gelmesini istemiyoruz. Kaymakamımızdan, ‘Valimiz yurt dışından döndüğünde kendisiyle tekrar görüşeceğiz ve alternatif bir yol bulacağız.’ şeklinde bir söz aldık. Biz köy halkı olarak bu durumun gerçekleşmesini katiyen istemiyoruz. Yeterince meramızı zaten kaybettik. Doğabilecek zarara karşı bize herhangi bir garanti de verilmiyor. Her yer buğday tarlası. Allah korusun orada bir yangın çıksa, malımıza zarar gelse bunun zararını kim karşılayacak. Bize böyle bir söz de garanti de verilmiyor. Bize o zaman zarar ziyan karşılanacağına dair bir garanti verilsin. Mazot aldı başını gitti. Bir yıl boyunca tarlamızın gözüne bakıyoruz. Böyle bir riski kabul etmiyoruz. Yetkililerden başka bir çözüm yolu bulmalarını rica ediyoruz.”