CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Keşan Gençlik Kollarından başlayan ve 12 Eylül sonrası Bülent Ecevit’in kurduğu DSP (Demokratik Sol Parti)’nin uzun yıllar ilçe başkanlığını yapan, siyasi yaşamında milletvekilliği ve İl genel meclisi üyesi adaylığı ile Keşan’ın kendine has siyasi bir figürü olan İrfan Yazgılı, Medya Keşan Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Bülent Saylam’a CHP ve DSP’li yıllarını anlattı.

Konuşmaların ardından Bülent Ecevit bize ‘Trakya’daki örgütlenme sorumluluğu sizinle iletişim kurarak, bu işi organize edeceğiz.’ dedi. 

2 . BÖLÜM

‘Trakya’da Tekirdağ, Edirne, Kırklareli’de bu bölgelerde biz çalışır mısınız?’ dedi

  ‘Çalışırız’ dedikYapacağız dedik

Zaten alt yapımız var, bazı yerlerde çalışmalar yapmıştık oraları organize etmiştik. Yazışmalar geldikten sonra faal olarak çalışmalara başladık. Çok da güzel çalışma yapmıştık. Ön planda örgütlerde bizdik. O zamanlar Kırklareli senato üyesi vardı onunla biraz münakaşaya girdik. Onlar Ecevit’e karşıydılar o zamanlar. Ecevit’in Demokratik Sol Parti’yi kurmasını istemiyorlardı. Çünkü bunlar davet ettiler. ‘Gel Genel Başkan ol’ dediler Bülent Ecevit’e. 

‘Gelirim fakat benim istediğim kişiler olursa başkan olurum. Ortanın solunu ortaya koymamız lazım.’  dedi. Deniz Baykal’a karşıydı Ecevit, ‘Bu şartlar olursa gelirim’ dedi. ‘Olmazsa ben de yoluma giderim’ dedi ve nitekim olmadı o da yoluna gitti. 

DSP AMBLEMİNİ İLK, ECEVİT’İN EVİNDE GÖRDÜM

Parti teşkilatının amblemi nedir biz duyuyorduk güvercin diye. Ecevit’lerin evinden çıkarken bir tane tek afiş gördüm. Güvercin amblemini. Mavi zemin üzerinde güvercin onu gördüm. Ankara’dan çıktık geldik ‘Ya Bismillah!’ dedik. Başladık çalışmalara. Baştan çok güzel bir organizasyonla Keşan’dan başladık. Keşan öncülüğünde İpsala, Enez, Meriç’te çalışmalara başladık. Keşan’da örgüt beni çok sevdi. Meriç, bize çok ilgi gösterdi. Beni ilah gibi görürlerdi. Meriç’te müthiş bir oy çıktı. Ondan sonra Uzunköprü’de örgütlendik. 

BAZI ARKADAŞLARIMIZ KENARDA KALDI, OLUŞUMLARA GÖRE HAREKET ETTİLER

Dişçi Yücel Erciyes hem maddi anlamda hem de manevi anlamda çok yardımları oldu. Bazı arkadaşlarımız kenarda kaldı, uzakta bekleyip oluşumlara göre hareket ettiler. O zamanlar Keşan’da bir şehir kulübü efsanesi vardı. Eskiden beri. Şimdi darma perişan oldu. Kırklareli’ye uzandık. Tekirdağ’da miting yaptık. Edirne’de miting düzenlendik. 

EDİRNE MİTİNGİ MÜTHİŞ OLDU

Miting düzenleyeceğiz elimizde hiçbir şey yok. Ne broşür var ne kağıt var. Bir tane kürsü var. Küplü’de Mustafa ağabeyimiz vardı. Kamyoncuydu. Hasta Ecevit’çi. Telefon ettik kamyonu aldı Edirne’ye geldi. Selimiye camiinin önüne çekti, koskoca kamyonu. Kapalı çarşıdan mavi renk kumaş aldık. Bayağı aldık 50 m mi 100 m mi ne aldık? Kamyonun etrafını çevirdik.  Ecevit’in resimleri vardı, Onları iliştirdik. İlk mitingi Ecevit’in. İlk önce ben konuşuyorum Ecevit’i takdim ediyorum. Keşan ve bizim bölgeden Edirne’ye 255 araç, taksi, kamyonet mitinge katıldı. Kobra yılanı gibi konvoy gidiyordu. O kadar kalabalıktık. Şahane bir miting oldu. 

İKTİDAR OLDUĞUMUZDA ZURNANIN SON DELİĞİ OLDUK

Bu mitingten sonra bir kere daha geldi Ecevit, Hasan Basri Eler’ler vardı. O zaman parti kabuk tutmuştu. Çok da güçlenmişti ama işte o zaman biz iktidar olduğumuz zamanlar biz zurnanın son deliği olduk. 

BANA DİYORLAR Kİ, ‘İRFAN AĞABEY KENDİNİ YAZSANA’

İlk seçimlere girdiğimiz zaman genel seçimlere belediye seçimlerinden sonra Ankara’da Küçükesat diye bir yarışma merkezi vardı. Küçükesat’a müracaatlar var. Seçimler yaklaşıyor. Bir sürü kayıt yazılması, çizilmesi lazım. Ben de uğraşıyorum. Seçim dosyaları hazırlanıyor, Yüksek Seçim Kuruluna isimler verilecek. O zamanlar adam yok yazılmaya kimse gelmiyor. Ankara’da oluşum var da zayıfız. 1987 seçimlere gireceğiz. Ankara’dan döndük Keşan’a geldik. Bakıyorum bir aday çıksın. Bu arada Cavittin Yenal çıktı. Onunla beraber kader birliği yaptık. 

Bana diyorlar ki, ‘İrfan ağabey kendini yazsana’

Ben dedim ‘Cavittin ağabeyi birinci sıraya yazalım.’ ‘Kendimi ikinci sıraya yazayım.’ Edirne’den bir çocuk vardı, Keşan’dan bendim, Uzunköprü’den bir çocuk vardı, bir de Cavittin Yenal. 4 adaydık. Seçime öyle girdik. O dönem milletvekillerini kendimiz yazmıştık. Seçimlere girdik. Fakat seçimlerde %8.5’ta kaldığımızdan dolayı %10 baraj olduğu için seçilemedik tabii ama çok güzel günler gördük. Edirne’nin girmediğim çıkmadığım köyü, girmediğim, çıkmadığım ilçesi kalmadı. En çok sevdiğim yer de Meriç oldu. Meriç beni çok severdi. 1987 seçimlerinde böyle bir şey yaşadık