HABER MERKEZİ Ülkenin ekonomik şartlarının ortada olduğunu belirten Çakırlar, “Devletin en üst kademesi bile tedbirler almaya çalışıyor. Dünyada düşmanı olmayan devlet yoktur. Bizim jeopolitik konumumuzdan ötürü biraz daha fazladır. Asıl sıkıntımız; üretim yapamamak ve üreticiyi kollamamaktan geçiyor. Son yıllarda tüm paramızı demir ve çimentoya gömdük. Ama üretime dönük bir şey yok. Şehirler içerisinde tüketime dönük AVM’ler var. Ülkeye döviz sokmamız lazım. Üretimden öte yapacak bir şey yok. Gezdiğim köylerde vatandaş kendi toprağını ekemeyeceğini söylüyor. Girdi maliyetleri çok fazla.” dedi. AİLE EKONOMİLERİNİN GÜÇLÜ OLMASI LAZIM Eğitim konusunda köylerin çok kötü durumda olduğunu dile getiren Orhan Çakırlar, “Bazı yerlerde taşımalı eğitim var. Öğrenci sayısı çok düşük. Karma eğitimin bu zamana kadar ne zararı görüldü. Çocuklar sokakta beraber yürüyor. Ben doğru bulanlardan değilim. Herkes istediği okula gidebilmeli. Asıl sıkıntı bundan sonra öğrencilerin yüksek maliyetlerini aileler ne kadar karşılayabilecek. Kazanamayan bir veli; servis parası, giyimini nasıl karşılayacak? Bunlara bakmak lazım. Aile ekonomilerinin güçlü olması lazım. Kırsal kesimdeki insan para kazanamazsa şehirdeki de kazanamayacak. Küçük esnafın hali ortada. Edirne’de merkez ilçe ve Keşan’a Yunanistan ile Bulgaristan’dan gelenler var. Biraz daha bunlardan dolayı ekonomik olarak rahat olabilir. Umarım gerekli tedbirler alınır. Yeni eğitim öğretim yılının tüm eğitim camiasına hayırlı olmasını dilemekten başka bir şey söyleyemiyorum.”