AYGÜL KONAR

Basın açıklaması saat 14.00’te İYİ Parti Keşan İlçe Başkanlığında gerçekleştirildi. Şehitlerin anılması ile başlayan basın açıklamasında, İYİ Parti Kongre takvimi ile ilgili bilgi verildi ve gündem değerlendirilmesi yapıldı.

“AZİZ MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞ OLSUN”

İYİ Parti Keşan İlçe Başkanı Zafer Sarıkeçe, şehit haberleri ile ilgili üzüntüsünü dile getirerek şunları söyledi: “Gündemimize şehitlerimizle başlamak istiyorum. Edirne’mizden piyade uzmanımız Bayram Güney’in haberini aldık, kahrolduk. Üç şehidimiz daha var. Acı haberler geldi. Allahtan rahmet diliyorum. Sayın Genel Başkanımızın ‘Gerekirse Esad’la görüşmeye giderim’ cümlesinin bugün daha da önem kavradığını düşünüyorum. Devlet yönetiminde diplomasi çok önemli. Kavga çıkarmak çok kolay. Önemli olan zoru başarmak ve barışı korumak. Tekrar askerlerimize baş sağlığı diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun.”

“HÜKÜMET ORTAKLARININ ALDIĞI YANLIŞ TUTUMLAR MEVCUT”

İYİ Parti’de kongre rüzgarlarının esmeye başladığını belirten Sarıkeçe, ilçe başkanlığına adaylığını koymak isteyen partilileri davet etti ve bir terslik olmazsa, göreve devam etmeyi düşündüğünü belirterek şunları söyledi: “Kongre takvimimiz yavaş yavaş şekilleniyor. İYİ Parti’de de kongre rüzgarları esmeye başladı. İnşallah Şubat ayı içerisinde olağan genel kongremizi gerçekleştireceğiz. Şimdiden aziz milletimize hayırlı olsun. Muhtemelen 2020 yılının sonuna ya da 2021 yılının başına doğru bir seçim atmosferi yaşayacağımızı düşünüyorum.  Enflasyon yüksek, ekonomi bozuk, enflasyon rakamları bize gösterilenlerin çok üzerinde, itham etmek istemiyorum ama 10 ise 20 gibi düşünün. Yumuşak rakamları gösterebilirler ama biz ocaklarda ateş yandığını görebiliyoruz. Bildiğim bir gerçek var bu iş çok fazla uzamayacak. İnsanlarda bir bıkkınlık da olsa, partimize ilgi yüksek. Yolumu çevirip üye olmak istediklerini söylüyorlar. Son dönemde FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılma talebinde, CHP ve İYİ Parti’nin taleplerinin geri çevrilmesinin rolü yüksek, hükümet ortaklarının aldığı yanlış tutumlar mevcut. Yerli milli araç ile Libya gibi olaylarla, suni gündemler yaratıyorlar. Gündemi meşgul ediyorlar. Onlar da sonlarının geldiğini iyi biliyor. Ben inanıyorum ki bu iş çok fazla uzamayacak. 2020-2021 yılında Türkiye’miz hak ettiği rahatlığa ve huzura kavuşacaktır. Dünyada barış politikası uygulanmaya başlayacak ve ülkemiz eski saygınlığını geri kazanacaktır. Ekonomisiyle, üretimiyle, istihdamıyla hak ettiğimiz günlere kavuşacağız. Partimize üye olmak isteyenleri ivedilikle davet ediyor ve ilçe başkanlığına aday olmak isteyen arkadaşlarımızı da davet ediyoruz. Şimdilik ilçe başkanlığına devam edeceğim gibi duruyor fakat nasip olursa.”

“BATAKLIĞA ÇEKİLMEYE ÇALIŞILDIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM”

Sarıkeçe, Libya’ya asker gönderilmesi ile ilgili gündemi ise şöyle değerlendirdi: “Libya’ya asker gönderme talepleri konuşuluyor. Öncelikle kendi coğrafyamızdaki sorunlarımızı bitirmeden, PKK gibi PYD gibi belaları defetmeden, askerimizin Libya’ya gitmesi doğru değildir. Bataklığa çekilmeye çalışıldığımızı düşünüyorum. Çok iyi stratejiler belirlememiz lazım. Siyasileştirmeden, birleşip el ele vermemiz lazım. ‘Ne yapabiliriz?’ diye düşünmek lazım. Biz beş bin yıllık bir kökü olan bir ülkeyiz ve buna yakışır kararlar almamız lazım. Kabile devleti değiliz. Ülkemizde son yıllarda çok büyük hatalar yapıldı. Biz savaştan korkmayan bir ülkeyiz fakat barışı savunuyoruz. Savaşmayı da iyi biliriz fakat bir amaç uğruna savaşmalıyız. Ve bizim üstümüze gelinmediği sürece bu savaşabilme yeteneğimizi kullanmamalıyız. Bu dili kullanmayan bir milletiz. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta barış cihanda barış’ ilkesini uygulayan bir milletiz. Ama damarımıza da basılmasın diyoruz. Şu anda Libya konusu ülkenin içinde bulunduğu dönemde Ortadoğu’nun yangın yeri olduğu bir dönemde ‘çok mu gerekli?’ bence bunu bir düşünmek lazım.”

“İKTİDARI VE MUHALEFETİ İLE BİRLİKTE EL BİRLİĞİ İLE KEŞAN’IMIZI DÜZELTECEĞİZ”

Keşan Belediyesi’nin çalışmalarını yakından takip ettiğini, gerekli yerlerde takdir ettiğini fakat eleştirilmesi gereken yerlerde de eleştiriden kaçınılmayacağını hatırlatan Sarıkeçe, şunları söyledi: “Yerel gündemde, neden eleştiri yapmadığımız soruluyor. Kimse merak etmesin, hafızalarımız kuvvetli. Her şeyi takip ediyoruz. Harcanan bütün paraları biliyoruz. Tek derdimiz Keşanlının cebinden para çıkmaması. Çünkü biz yıllardır boşa harcanan paraların ve emeklerin acısını çektik. Etrafımızdaki il ve ilçeler uçarken biz kasaba görünümünün önüne geçemedik. İnanıyorum ki, iktidarı ve muhalefeti ile birlikte el birliği ile Keşan’ımızı düzelteceğiz. İyi bir iktidar için iyi bir muhalefet lazım. ‘Gelin henüz taze’ diyor ve üstüne gitmek istemiyorum. Böyle zamanlarda biraz ihtiyatlı yaklaşmak lazım. İnanın Muammer Aksoy’dan tutun, Artı Çarşı’da yapılan tüm projeleri takip ediyoruz. Hafriyatında ve dolgusunda kullanılan her şeyi tek tek yazıyoruz. Başkanımızın tebrik edilmesi gereken yerlerde tebrik ediyoruz, ama merak etmeyin eleştirilmesi gereken zamanlar geldiğinde de çıkar gerekeni söyleriz.”

“BIRAKIN BU MEMLEKETİN İNSANLARI GÜZEL GÜZEL YAŞASIN”

Sarıkeçe, son olarak da Kanal İstanbul projesi ile ilgili bir değerlendirme yaparak, açıklamasını şöyle tamamladı: “Kanal İstanbul ile ilgili Gürcan başkanım güzel bir açıklama yaptı. İyi bir proje dedi. Kanal İstanbul’un kötü bir proje olduğunu bütün ülke biliyor. 20 milyon İstanbullunun 15 milyonu kötü bir proje olduğunu biliyor. Bunun ÇED raporlarında belirtilen kısımlarını konuşmaya gerek yok, bilim insanları yeterli miktarda konuşuyor. Ben daha buranın fizibilite çalışmasının net olarak yapıldığı inancını taşımıyorum. Havaalanında gördük. Suni gündemlere gerek yok. İstanbul için sıkıntılı günler olacaktır. Biz kabile devleti değiliz. Biz beş yüz bin yıllık hafızası olan bir milletiz. Referandum yapın, halk karar versin. Ülke kararını verir. Sazlıdere’de gördük, sayın vekilimiz ‘çok yararlı’ dedi. Akıl almaz cümleler. Kulaklarımdan çıkmıyor. Gözümüzün içine baka baka FSRU için ‘çok faydalı’ diyor. Yaşayacağız ve göreceğiz. İleride torunlarımıza verecek bir cevabımız olması için çaba harcıyoruz. Ben başımı önde görmemek için elimden gelen mücadeleyi vermek istemiyorum. Kanal İstanbul’a da FSRU’ya da Kaz Dağları’ndaki talana da karşıyım. Bırakın bu memleketin insanları güzel güzel yaşasın. Patates terörünü hatırlayın. Üreticiye ‘terörist’ dendi. Biz asil bir devletiz. Asil bir devlet, vatandaşına terörist dememeli, saçma sapan itham etmemeli. Hırsızın hiç mi suçu yok? Hep de patatesçiye yüklenmeyin.”