BÜLENT SAYLAM-ERDOĞAN DEMİR
Keşan Kaymakamlığı, Keşan Belediyesi, Trakya Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi işbirliği ile Keşan’daki 80 kamu kurum ve kuruluşu, STK’lar ve derneklerin katkılarıyla düzenlenen “Keşan 1. Deprem Çalıştayı” dün gerçekleşti.
Selim Sesler Tiyatro ve Konferans Salonu’nda saat 10.30 sıralarında, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylemesiyle başlayan çalıştaya; Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Havsa Belediye Başkanı Aydın Balkan, Yenimuhacir Belediye Başkanı Mustafa Türker, Beğendik Belediye Başkanı Muhammet Örnek, Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı, Keşan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Kaymaz, Keşan Belediye Başkan Yardımcıları; Nuran Uslu, Ali Ünal, Tahir Özçınar, muhtarlar, siyasi parti temsilcileri, esnaf odaları başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
HELVACIOĞLU: “BÜYÜK BİR DUYARLILIK GÖSTEREN
KEŞANLILARA KALPTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Açış konuşmasını yapan Helvacıoğlu, ülkede yaşanan korkunç deprem nedeniyle, bir kez daha geçmiş olsun dileklerini ileterek, dedi.
“ACİL OLARAK ÖNLEMLERİMİZİ ALMALIYIZ, BUNU AKILLA, BİLİMLE VE DENEYİMLE SAĞLAMALIYIZ”
Türkiye’nin büyük bölümü gibi Keşan’ın da deprem kuşağında olduğunu ifade eden Mustafa Helvacıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı
Çalıştay’da daha sonra sunumlara geçildi.
SERHAT HÜSEYİN: “KEŞAN’DAN BAŞLAYARAK
ÇALIŞTAYIMIZI GENİŞLETMEYİ AMAÇLIYORUZ”
6 Şubat depremi ile birlikte ülkede büyük bir afet yaşandığını ve maalesef birçok vatandaşın yitirildiğini belirten Moderatör Doç. Dr. Serhat Hüseyin; “Öncelikle vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına da sabırlar diliyorum. Geride kalanlara acil şifalar diliyorum. Keşan’da Çalıştay’a katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür ediyoruz. Belediye Başkanımızın önderliğinde ilçemizin sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte üniversitemizin de büyük katkısıyla böyle bir Çalıştay planladık. Keşan Hakkı Yörük Yüksekokulumuzda, Acil Afet Yardım Bölümü mevcuttur. Oradaki hocalarımızın da gayretiyle bu konuları tekrar gündeme getirerek afet durumunda neler yapabiliriz, ne eksiklerimiz var bunları değerlendiriyoruz. Bilindiği üzere yaşadığımız bölge, Kuzey Marmara Fay Hattı üzerinde. Sonuçta bu konuda ne gibi önlemler alabiliriz. Bunları planlamak için böyle bir Çalıştay’ı tertipledik. Zemin etüdü açısından, jeofizik ve jeoloji açısından yetkililer tarafından sunumlar yapılacak. Sonrasında da afetlerle ilgili sağlık alanında neler yapabiliriz, iktisadi anlamda neler yapılabilir? Çevresel etkiler konusunda neler yapılabilir? Bunların hepsi tek tek oturum başlıkları altında gündeme gelecek. Bilim adamlarının katkısıyla sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle bu konular tartışılıp bir ön çalışma yapıyoruz. İnşallah verimli sonuçlar alırız. Halkımıza bir model olur. Keşan’ımızdan başlayarak çevre illeri Edirne merkezli olmak üzere Çalıştayı’mızı daha sonra genişleterek büyütmeyi amaçlamaktayız” şeklinde konuştu.
SÜHA ÖZDEN: “SAROS DEPREMSELLİK AÇISINDAN DİKKATE ALINMASI GEREKEN BİR BÖLGE”
Çalıştay’da ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süha Özden, deprem ve yapılması gerekenlerle ilgili şu görüşleri paylaştı: “Öncelikle böyle bir organizasyonun yapılması gerçekten çok anlamlı ve güzel oldu. Keşan Belediye Başkanımız Mustafa Helvacıoğlu ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz. Çok önemli bir dönemden geçiyoruz, Ülkemiz Maraş depremlerini yaşadı. Çok sıkıntılı ve zorlu bir süreçten geçiyoruz. Böylesi bir süreçte deprem ile ilgili birçok bilgiyi, konuyu paylaşmak, paydaşlarımız ile birlikte yeniden tartışmak ileriye doğru yapılacak her türlü çalışmada bizler için önemli. Bu görevi yerine getirmek için bugün buradayız, elimizden geldiğince dilimiz döndüğünce; depremin etkilerini, deprem ile ilgili diğer konuları tartışacağız. Faydalı olacağını düşünüyorum. Bu anlamda tekrar emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Özellikle bu bölge, Saros Körfezi’nden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolu ile ilintili olarak önemli bir alanda yer alıyoruz. Dolayısıyla bu alanda tarihsel dönemde önemli depremler olmuş. Bunları dikkate almak zorundayız. Yine Marmara’nın içerisinden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolu da önemli bir fay hattını oluşturuyor. Güneyde de Biga Yarımadası ile birlikte birkaç tane önemli aktif fayımız var. Dolayısıyla tüm bunları düşündüğümüz zaman bölge depremsellik açısından dikkate alınması gereken bir bölge.”
“KEŞAN ZEMİN AÇISINDAN NİSPETEN DAHA İYİ DURUMDA”
Keşan’ın zeminin sağlamlığı açısından da önemli tespitler yapan Süha Özden, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Keşan ve merkezinde bulunduğu yer, zemin olarak nispeten daha iyi bir durumda yer alıyor. Kum taşları var, sağlam sayılabilecek bir zemindeyiz. Ama her zaman depremlerde hem zemin koşulları hem aktif faya olan uzaklık hem de onun üzerindeki yapılar üçünün birlikte düşünülmesi gereken bir durumdur. Tüm koşulların birlikte değerlendirilmesi gereken bir noktadayız.”
ÖZDEMİR AKBAL: “AFET SADECE DEPREMDEN İBARET DEĞİL”
Keşan’da gerçekleştirilen Çalıştay’ın çok önemli olduğunu ancak oturumlar sonucunda ortaya çıkacak görüş ve önerilerin planlama haline getirilip icraat halinde de ortaya konulabilmesinin gerekliliğine vurgu yapan Trakya Üniversitesi Keşan Hakkı Yörük Sağlık Yüksekokul Müdürü Yardımcısı Dr. Özdemir Akbal ise şunları ifade etti: “Bu çok elzem bir nokta. Bunu başardığımız takdirde hep birlikte tüm kamu olarak o zaman başarılı bir oturuma imza atmışız diyebileceğiz kendimiz için. Plan, öneri ve tanımlamaların mutlak suretle dikkate alınarak ortaya konması ve kamusal anlamda bir organizasyonun ve uygulama planının gerçekten uygulanabilecek seviyede ortaya konulabilmesi çok önemli. Çünkü afet sadece depremden ibaret değil. Pek çok afetle çeşitli yerleşim yerlerinin karşılaşma imkan ihtimali söz konusu. Burada kamuya; vatandaşı korumak görevi elbette ki düşüyor. Deprem bizim hayatımızın kaçınılmaz bir parçası. Deprem olacak burada. Asıl mesele depremin ne zaman olacağı, nasıl olacağından ziyade, deprem anında bizim kamu olarak veyahut yönetim olarak nasıl faaliyet yürüteceğimiz. Bir şekilde bunu ortaya koyabilmemiz gerekli. Bunun haricindeki durumlarda depremin önüne geçilmesi ya da olmasını engellemek pek de mümkün görünen bir şey değil.”
AKYÖN: “KEŞAN’DA ACİL AFET YARDIM BÖLÜMÜ OLMASI AVANTAJ”
ÇOMÜ Çanakkale Sağlık Bilimleri Fakültesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Fehmi Volkan Akyön, bölümlerinin Türkiye’deki kurucu üniversite olduğunu ifade ederek başladığı konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “14 üniversitede bölümümüz var. Ne mutlu ki Keşan’da da Afet Yardım Bölümü var. Bu arada ben de yarı Keşan’lıyım, eşim Keşanlı. Burası memleketimiz. Keşan’a hizmet etmekten son derece memnunuz. 99 depreminden beri pek çok deprem yaşadık. Arama kurtarma ile ilgili problemler yaşandı. 900’ün üzerinde mezunumuz var bizim. ÇOMÜ Acil Yardım Afet Bölümü mezunlarımızın yaklaşık %70 civarı bizzat sahada. 300’ün üzerinde mezunumuz, arama kurtarma faaliyetlerinde görev aldı. Bölümümüzün Keşan’da olması, gelişecek olması, ileride yaşanacak olan bir afette stratejik bir avantaj sağlayacak diye düşünüyorum. Çünkü; arama kurtarma eğitimi almış 200-250 öğrencinin bizzat bir yerde bulunuyor olması büyük bir kaosta, büyük bir afette ilk müdahalede gönüllülerin organizasyonu olsun gelmeden ulaşamadan ya da UMKE müdahale etmeden ilk organizasyon. Yani ilk 72 saat önemli bu noktada. Çok faydaları olacağını sanıyorum. Buradaki bölümümüzün öğrencilerinin de yetişmesi açısından zamanla daha iyi olacaktır. Yeni kuruldu bölümümüz.”
“DEPREMDE İLK ETAPTA KEŞAN KENDİ KENDİNE YETEBİLMELİ”
Afet sonrası ilk 48 ve 72 saatlik periyotta çok iyi hazırlık yapılması gerekliliğinin altını çizen Akyön, “Bizim Keşan’da çok iyi hazırlık yapmamız lazım. Gönüllüler kimler olacak? Nasıl yetiştirilecek? Enkaz riski olan bölgeler nereleri? Bunların ne kadarını deprem olmadan düzeltebiliriz? Ne kadarını toparlayamayabiliriz. İlk 24 saat kriz yönetiminde çok önemli. Bu 24 saatte bazı şeyler planlanamazsa sonrasında tamamen kaosa dönüşüyor, karmaşaya dönüşüyor. Bir de İstanbul’da deprem olduğu zaman neler yaşanabileceğini düşünün..!! Bu gerçekleştiğinde çevre illerden çok büyük bir ekip aslında İstanbul’a doğru yönelecek. Bu durumda Keşan, Uzunköprü ilk etapta kendine yetebilir durumda olması lazım ki en kötü dönemi daha az sıkıntı ve can kaybıyla atlatabilelim. Belediye başkanımıza çok teşekkür ediyorum. İlk arayan belediye başkanlarından biri oldu eğitim ve bilinçlenme için.”
BEKLER: “ÇALIŞMALAR, UZUN SÜREÇLİ DEĞİL, KISA VADELİ, KALICI VE YERİNDE KARARLARLA HAYATA GEÇİRİLMELİ”
ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı, Deprem Araştırma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Jeofizik Mühendisi Profesör Doktor Tolga Bekler de Keşan’da böyle bir Çalıştay yapılmasından dolayı yaşadığı heyecanı aktararak şunları dile getirdi: “Her ne kadar 1. Keşan Çalıştayı adıyla ilk defa yapılacak olmasına rağmen Keşan’daki etkinliği ben oldukça heyecan verici buluyorum. Umarım devamı gelecektir diye düşünüyorum. Çünkü Türkiye'nin genel itibariyle depremselliği çok yoğun bölgelerinden bir tanesindeyiz. Keşan her ne kadar Trakya'nın deprem tehlikesi düşük olan bir bölgesinde olsa da Kuzey Anadolu Fayının, Ganos ve Saros bölgesinden geçen uzantılarına oldukça yakın. Dolayısıyla oldukça değerli buluyorum bu çalışmayı. Hem katılımcılar açısından hem konunun önemi açısından hem de dikkati çekmesi açısından. Bu bakımdan Belediye Başkanımız başta olmak üzere kimler organizesinde destek olduysa hepsine teşekkür ediyorum. Umarım devamı da gelecektir önümüzdeki senelerde…”
Marmara Bölgesi’nin, Kuzey Anadolu fayının varlığı dolayısıyla her zaman tehlikeli deprem üretebilecek faylara sahip olduğunu kaydeden Bekler, “Bu bakımdan sadece Keşan değil, Tekirdağ da daha doğrusu Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm kentler bu bakımdan bu faylardan etkilenebilecek. Depremler açısından son derece öneme haiz. Dolayısıyla yapılacak olan tüm çalışmaların uzun süreçli değil de kısa vadeli, kalıcı ve yerinde kararlarla hayata geçirilmesi hem yerleşik hayat açısından önemli hem mevzuatların yönetmeliklerin hayata geçilmesi açısından önemli hem de sürdürülebilir kent yaşamının sonraki dönemlere aktarılması açısından oldukça önemli.” dedi.
AFAD Keşan Yetkili Ufuk Huni ise depreme karşı alınacak tedbirler noktasında herkesin kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
KEDAK Başkanı Gökhan Yumuşak ise KEDAK olarak 2015 yılında kurulduklarını dile getirerek, “Gönüllülerimizi derneğimize davet ettik. Bugün sadece enkaza girecek gönüllülere değil herkese ihtiyacımız var” diye konuştu.
Çalıştayda konuşan Ali Ünal, 1999 yılı depremi öncesi ve sonrasında Keşan'da yapıların durumuyla ilgili bilgi verirken, şu ifadeleri kullandı: "İspat Cami Mahallesi'nde toplam 1286 yapı var. Bu yapıların 682 tanesi 1999 yılından önce. Buradaki yapısal risk oranımız yüzde 53. Aşağı Zaferiye Mahallesi'nde 1119 tanesi 1999’dan önce yapılmış. Buradaki risk oranımız yüzde 64. Yukarı Zaferiye Mahallesi'nde 946 yapı var. Bu yapıların yüzde 66'sı 1999 yılından önce yapılmış. Yeni Mahalle'de en düşüğü 2, en yükseği 17 olmak üzere 243 yapı var. Bunların sadece 7 tanesi 1999 yılı öncesinde yapılmış. Riskli yapı oranı yüzde 3. Bu mahallemizdeki 17 katlar yüksekti. Ancak 2021 yılında değişikliğe giderek, kat adedinin serbest bırakıldığı kat sayısını 7 ile sınırladık. Mustafa Kemal Paşa Mahallesi'nde riskli konut oranı yüzde 61. Büyük Cami Mahallesi'nde 1685 yapı var ve burada yapı risk oranı yüzde 73'ü riskli. Yenimescit Mahallesi'nde 1345 yapıdan oluşuyor. Burada yapılan yapıları yüzde 70'i yapım aşamasında mühendislik hizmeti almamış. Buradaki risk oranımız yüzde 73. Cumhuriyet Mahallesi'nde 1175 yapı var. 969 tanesi 1999 yılından önce yapılmış ve risk oranı yüzde 82. İzzetiye Mahallesi'nde 1999 yılı öncesince 320 yapı var. Buradaki risk oranı yüzde 68. Paşayiğit Mahallesi'nde 1999 öncesi 480 yapı var. Buradaki yapı risk oranı da yüzde 79. İstasyon Mahallesi'nde de 146 yapı var ve 114 tanesi 1999 öncesinde. Buradaki yapı risk oranı yüzde 76. Yayla sahilinde 1134 yapı var ve bunların 507 tanesi 1999 öncesi olan yapılar. Buradaki yapı risk oranı yüzde 45. Danişment sahilinde 200 yapı var. Burada risk oranı yüzde 10. Ancak burada zemin sorunumuz var. Bunu biliyoruz. Erikli sahilinde 1654 yapı var. Bu yapıların 754 tanesi 1999 öncesi. Buradaki risk oranı yüzde 46. Keşan geneline baktığımızda da 1999 yılı öncesi yapılan 7087 konut var. Yüzde ile kıyasladığımızda, risk oranımız yüzde 67'dir.”
6 oturumdan oluşan çalıştayın 1. Oturumunda; Deprem Araştırma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Tolga Bekler; "Marmara Ve Ege Bölgesi Depremleri; Dünü Bugünü ve Yarını", ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süha Özden "Marmara Bölgesi Ve Yakın Çevresinin Aktif Fayları ve Depremselliği", 2. Oturumunda Trakya Üniversitesi Keşan Hakkı Yörük Sağlık Yüksekokulu Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Elif Ezgi Gürel “Depremlere Medikal Yaklaşım: Crush Sendromu”, Trakya Üniversitesi Keşan Hakkı Yörük Sağlık Yüksekokulu Acil Yardım ve Afet Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tülay Demiralay “Afet Yönetiminde Toplumsal Dayanıklılığın Değerlendirilmesi”, Trakya Üniversitesi Keşan Hakkı Yörük Sağlık Yüksekokulu Acil Yardım ve Afet Yönetimi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Dilek Doruk Kondakcı “Afetlerde Yaşlı Sağlığı”, Trakya Üniversitesi Keşan Hakkı Yörük Sağlık Yüksekokul Müdür Yardımcısı Dr. Özdemir Akbal, “Kamu Politikaları ve Dış Politika İlişkileri Bağlamında Afetlerde Reaksiyon”, 3. Oturumda Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Erdem Öngün “Afet Dönemlerinde Kriz İletişimi Yönetimi”, Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu İşletme Bilgi Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Baynazoğlu, “Afet Süreci ve Sonrasında Dezenformasyon”, Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Dış ticaret, Gümrükleme, Yönetim Organizasyon Dr. Öğr. Üyesi Olgun Irmak Çetin ve Dr. Öğr. Üyesi Aysun Atagan “Afet Sürecinde Sosyal Medya İle İletişim”, Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Uluslararası Ticaret Bölümü Öğr. Gör. Sümeyra Kapsız “Deprem ve Çocuk”, 4. Oturumda Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Doç. Dr. Ali Tolga Özden “Afet Öncesi ve Sonrasında Toplumsal Bilincin Artırılması Yöntemleri”, ÇOMÜ Çanakkale Sağlık Bilimleri Fakültesi, Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Serkan Özden “Deprem Yaşamış Bireylerin Deprem Hakkında Geliştirdiği Metaforlar”, ÇOMÜ Çanakkale Sağlık Bilimleri Fakültesi, Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Öğr. Gör. Dr. Deniz Ünver “Arama Kurtarma Ekiplerinin Fiziksel ve Psikolojik İhtiyaçlarının Tespiti ve Öneriler”, ÇOMÜ Çanakkale Sağlık Bilimleri Fakültesi, Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fehmi Volkan Akyön “Afetlerde Koordinasyonu Sağlamada Bir Model Önerisi”, 5. Oturumda AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) Ufuk Huni “Arama Kurtarma ve AFAD Çalışmaları”, NESAR (Ulusal Acil Durum Arama ve Kurtarma Derneği Genel Başkanı) Hüseyin Deniz Er “Kentsel Arama Kurtarma ve Gönüllülük”, KEDAK Başkanı Gökhan Yumuşak “Afet Öncesi ve Sonrası Gönüllülük Bilinci”, ÇOMÜ Çanakkale Sağlık Bilimleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Feyza Bekler “Afet Farkındalığı ve Gönüllüler”, ÇOMÜ Çanakkale Sağlık Bilimleri Fakültesi, Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Öğr. Gör Merve Uygun “Arama Kurtarmada Sahada Yaşanan Tecrübeler ve Sorunlar”, 6. Oturumda Keşan Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Ünal “1999 Depremi Öncesi ve Sonrası Keşan’da Yapıların Durumu”, İnşaat Mühendisi Ömer Faruk Turgut “Keşan’da Riskli Yapıların Analizi, Kentsel Dönüşüm ve Güçlendirme” konularında sunum yaptı.