SONGÜL KONAR

Köseler açıklamasında, bölgede yapılması planlanan gıda OSB ile ilgili de konuşarak, “Bunu bu zamana kadar niye yapmadılar veya yapamadılar, anlamış değilim” ifadelerini kullandı.

“İNSANLARIN ARTIK SABRI KALMADI”

Bugün kongre yapılan yerlerin kontrolü nasıl alınabiliyorsa, işletmesi açılacak olan esnafın da o şekilde güvenliğinin sağlanması gerektiğini önemle hatırlatan Köseler, sözlerine şunları ekledi: “Haftalar geçtikçe daha da kötüye gidiyoruz. Pandemi sürecince artık bazı şeylerin önemsenmediğini görüyoruz. Bunlar da öncelikle bir araya gelmeler ve özellikle kongrelerdir. Anlam veremediğimiz şekilde toplanıyorlar, kongrelere memleketin her tarafından insanlar gidiyorlar ve memleketlerine geri dönüyorlar. Ne hikmetse, Trakya’da kırmızı oluyoruz, Güneydoğu Anadolu bölgesi mavi görünüyor. Bu hesap nasıl yapılıyor anlamış değilim. İnsanların artık sabrı kalmadı. Bu bağlamda bir şeyler yapılması gerekiyor. Ya şimdiye kadar tamamen kapatacaktık 15- 20 gün kadar ya da bunu bir şekilde haletmeliydik. Baharın gelmesi ve havaların ısınmasıyla ve de insanların ceplerinin boşalmasıyla bir şekilde harekete geçilmesi gerekiyor. Bunun kontrollü bir şekilde yapılması gerekiyor. Bugün kongre yapılacağın yerin kontrolü nasıl alınabiliyorsa, işletmesi açılacak olan esnafın da o şekilde güvenliğinin sağlanması gerek. Bunu uzatmanın âlemi yok. Sıkıntıya düşülmeden esnafın çalışması lazım. Esnafımızın dükkânlarını açması lazım. İhtiyaç sahiplerimiz kazançlarına ulaşması lazım. İnsanlarımızın gerçekten sabrı kalmadı.”

“HALKIMIZ GERÇEKTEN ÇOK UMUTLU, BEKLENTİLERİ YÜKSEK”

Üretime dayalı veya ham maddeye dayalı fabrika ve üretim merkezlerinin kurulması gerektiğini belirten Köseler, Keşan’da yapılması planlanan Gıda OSB’den hala somut bir şey elde edilemediğini belirterek, “Saadet Partisi olarak yapılan araştırmalarda, ekonominin son 10 yıldır iyi gitmediği söyleniyordu. Son 2 yıldır da pandemi var, Türkiye’de bu daha çok hissedilmeye başlandı. Ekonomik olarak bu tür yaptırımlara gücümüz yok. Bu tür hastalıklara ve salgınlara karşı koyabilecek gücümüz de kalmadı. Bunu devletçe ve milletçe bir araya gelip kesinlikle üretime dayalı veya ham maddeye dayalı fabrika ve üretim merkezleri kurulmalı. Bunu daha önce de söyledik, bu bölge tarım bölgesi. Daha önce OSB’nin kurulması ve 5 bin kişiye istihdam sağlanması defalarca söylendi. Defalarca dile getirildi ama hala somut bir şey ortaya konulamadı hala daha konulamıyor. Yer hazır diyorlar, bununla ilgili çalışmalar yapıldı diyorlar, halkımız gerçekten çok umutlu, beklentileri yüksek. Açıklamalar yapılıyor ama devamı getirilmiyor. Yer de hazır, arkadaş burada eksiklik ne? Buraya gelen yatırımcı da hazır diyorlar. Bunu hükümet kanadına söylüyorum, eksiklik ve sıkıntıları giderebilecek güçtesiniz. Bunu bu zamana kadar niye yapmadılar veya yapamadılar, anlamış değilim. Bunun acilen özellikle böyle zamanda yapılması lazım. Tarıma dayalı bir bölgedeyiz, önümüzdeki dönemlerde tarım ve gıda çok daha önemli olacak. Çok iyi yatırım ve planlar yapılması gerekiyor. Çiftçimizi hareketlendirmeliyiz, ama önce hükümet hareketli olarak bunu ortaya koymanız lazım. Bir şey yapamadıktan sonra halka hiçbir şey de veremezsiniz. Hep üretime dayalı şeyler söylüyoruz çünkü ülke büyük. İmkânları bol bir memlekette yaşıyoruz. Siyasiler bunu, bunca zamandır bir türlü ortaya koyamadılar. Özellikle söylüyoruz, sanayi hamlesini yapan tek milli görüştür. Bunun anahtarı buradadır, halk bunu görmeli” dedi.

“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE AÇILMALAR OLABİLİR”

Kontrollü bir şekilde açılmalar için halkın kesinlikle duyarlı olması gerektiğini hatırlatan Köseler, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Halkımızın artık çok duyarlı olması lazım. Önümüzdeki günlerde açılmalar olabilir. Hükümetin artık kontrollü şekilde açması lazım. Çünkü artık onlar da engel olamayacak. Kontrollü bir şekilde açılmalar için halkımızın kesinlikle duyarlı olması lazım. Sosyal mesafe, maske, dezenfektanları artık bunları söylemeye gerek yok. Açılmak için biraz gayret göstermemiz gerekiyor. Hükümetin bu konuda duyarlı olması gerektiğini söylüyoruz. Esnafın dayanacak gücü kalmadı. Esnafın sabrını sınamasınlar. Esnafımızın, çalışanlarımızın evlerine götürebilecek aşları olmalı. Yapılacak olan her şeyi insanımız için yapacaksınız. Yarın öbür gün bir eser bırakırsanız, milletimiz sizi anar, size dualar eder.”