HABER MERKEZİ

Büyükkayhan, açıklamasında şunları söyledi:  

“3 Aralık 1992 yılında Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası bir gün olarak Dünya Engelliler Günü kabul edilmiştir. Her yıl dünya çapında bu gün değişik etkinliklerle kutlanmaktadır.

Dünya engellileri için böyle bir gün belirlenmiş olması engelliler için gurur vesilesi olduğunu söyleyebiliriz. Engellilerini böylesine düşünerek dünya çapında bir gün belirlenmiş olması ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Engelliler sadece 3 Aralık’ta engelli olmadıkları devamlı engelli oldukları acaba düşünülerek değerlendirmeler yapılmakta mıdır?

Yurt dışında engelli belgenizi gösterdiğinizde adeta özel ilgi ve saygı görürsünüz. O özel ilgiden adeta sıkılırsınız. Ülkemizde de başta İstanbul ve muhtelif büyükşehirlerde engelli kartınızı gördüklerinde derhal ilgi gösterilmektedirler. Sağlık kurumlarında size özelmişsiniz gibi ilgi gösterilir. Bakanlıktan alınan engelli kimlik kartınız hemen her yerde size kapıları açmaktadır. Aracınıza özel parklarda bile park etmenize yardımcı olunmakta ücret talep edilmemektedir. Bu tür ilgiler gerçekten de hoş olmaktadır. Allah razı olsun dememek nankörlük olur doğrusu.

Yanılmıyorsam ilçemizde 1995 yılında ilk engelli derneği kurulmuş. Kuranlardan ve sebep olanlardan Allah razı olsun. Engellilerimiz sokağa çıkıp toplum arasına karışmaya sosyalleşmeye başlamışlar. Günümüzde görsel yayın yazılı basın bu konulara sık sık değinmesine rağmen Üniversite bitirmiş cahillerimizin ilçemizde olduğunu görmek bir Avrupa şehirlisine hiç yakıştıramıyorum doğrusu.

Özellikle bilgi sahibi olmayanlara bugün buradan seslenmek istiyorum. Benim bu seslenmeme sebep olanlar inşallah duyarlar da aynı hataları yapmazlar.”

“KİMLER ENGELLİDİR”

Ülkemizde tam teşekküllü hastaneden %40 ve üzeri engelli raporu almış olanlar sağlık bakanlığı tarafından da engelli kabul edildiğine değinen Büyükkayhan sözlerine şu cümlelerle devam etti: “Böyle bir rapora sahip olan vatandaşlarımıza devlet el uzatmakta ekonomik durumlarına göre derhal maaşta bağlamaktadır. Böyle bir rapora sahip olan vatandaş bizim gözümüzde sağlam gibi görünebilir. Hiçbir zaman unutmayalım ki bizim gözümüz bir tam teşekküllü hastane veya üniversite sağlık kurulundan daha iyi karar veremez. Bu konuda resmi verilen kararlara saygı duymalıyız.

Bir üniversite mezunu hele bir resmi kurum görevliysek karşı taraf bakanlıktan onaylı engelli kimlik kartını göstermesine rağmen senin neren engelli diye hakaret edeceğinize o engelliyi orada dövseniz daha iyi olacağına inanıyorum. Unutmayın ki bu insan sağlamken belki de bir doktor veya memleketimize çok güzel hizmet etmiş birisi de olabilir.”

“ENGELLİLER OLARAK İSTEKLERİMİZ”

1-Nitelikli erişebilinir eğitim istiyoruz. Bu konuda önce anneler dâhil engelliye nasıl yaklaşılacağı konusunda onlar eğitilmeli. Onlarla beraber engelli de tam gün eğitim görebilmeli.

2-Herkesle eşit haklara, fırsat ve olanaklara sahip yurttaşlar olarak yaşamak istiyoruz

3-Temsil organlarında sadece engelli sorunları için değil ülke ve dünya sorunlarının çözümüne Katkı sunabileceğimiz içinde yer almak istiyoruz.

4-Toplumsal yaşamda, bilimde, sanatta ve siyasette etkin olarak yer almak istiyoruz.

5-Haklara, hizmetlere ve bilgiye erişimin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.

6-Herkes için tasarlanmış kentler, konutlar, sokaklar, toplu taşıma araçları istiyoruz

7-Herşeyden ücretsiz ve indirimli değil, ilave giderlerimizi karşılayacak gelir veya iş imkânı bekliyoruz.

“ENGELLLİLİĞİ AZALTABİLİRMİYİZ?”

Dünya nüfusunun yaklaşık % 12 si engelli olduğunu düşünürsek bizim ülkemizde de 9 milyona yakın engelli var diyebiliriz. Keşan’da da 8 binin üzerinde engelli olduğunu düşünmemiz gerekir.

Kazalarla gelen engellilik engellileri çoğaltmamaktadır. Kalıtımsal hastalıklardan engelli olanlarla engellilik çoğalmaktadır. Hükümet olarak bu konuda çalışılması gerektiğine inanıyorum. Kalıtımsal hastalıklı kız ve erkek çocukların evlenmeleri dünyada ve ülkemizde engelliği arttırmaktadır. Bilerek veya bilmeyerek yapılan bu yanlışlıkları önleyebilmemiz için istismara da önem vermeliyiz. İstismar bir insanlık ayıbıdır. Çocuk istismarından az olmayan engelli istismarını da gözden kaçırmamalıyız. En az çocuk istismarı kadar engelli istismarına da devletçe önem vermeliyiz. Aileleri bile bu konuda fazla güvenli görmemeliyiz diyorum. Engelli adaylarına buradan seslenmek istiyorum. Şimdiki halinize güvenerek engellilere uygunsuz davranışlarda bulunmayınız. Bugün hâkim, savcı veya yetkili biri olabilirsiniz çevreniz size el pençe divan duruyor olabilir. Engelli olmayacağınıza yarın için bir garantiniz var mı? Unutmayalım ki her birimiz bir engelli adayıyız.”