AYGÜL KONAR

Dinçer, Yayla Sahili’nin sorunlarını yeniden dile getirirken, yerel yönetimlere de çözüm üretmeleri konusunda çağrıda bulundu.

“HALEN YAPILACAK REHABİLİTASYON PROJESİNİN BÜTÇESİNİN NE ZAMAN ÇIKACAĞI BELLİ DEĞİLDİR”

Yayla Sahili denince akla gelen en büyük sorunlardan birinin 1996 yılında yapımına başlanan Balıkçı Barınağı olduğunu belirten Ahmet Dinçer, “İlk kez 43 yıl önce geldiğim, 24 yıldır da ikamet ettiğim Saros Körfezimizin mücavir alanlarından Yayla Sahili'nin sorunlarını çoğumuz biliriz. Önemli olan sorunları bilmek değil, çözümler ürete bilmektir. Elbette ki bu görev öncelikle yerel yönetimlerimize düşmektedir. Bu sorunların çözümü için bizler sade bir vatandaş olarak gözlemlerimizi ve önerilerimizi paylaşmaktan öte bir katkı sunamıyoruz. Yayla Sahili denince akla gelen en büyük sorun 1996 yılında yapımına başlanan masum bir Balıkçı Barınağı projesiyle start almıştır. Yer seçimi ve mühendislik hatası yapıldığı inşaat bitmeden anlaşılmasına rağmen ne yazık ki gerekli proje değişiklikleri yapılmamıştır. Bitim tarihi hatırladığım kadarıyla 2005 veya 2006’dır. Geçen 15 sene zarfında 1 km. üzerinde bir sahil şeridi 30-40 metre genişliğinde kumsalları ve evlerin önündeki yolla birlikte yok olmuştur. Bugün birçok ev sahibi evleri yıkılmasın diye önlerine devasa beton duvarlar yapmıştır. Geçmiş 15 yılda yapılan bu yanlışlığın rehabilite edilmesi için müracaatlar yapılmış üniversiteler tarafından yapılan bilimsel çalışmalarla bir proje hazırlanarak ilgili bakanlığa sunulmuş olup hala bütçesinin TBMM’den çıkması beklenmektedir. 2018 yılına kadar defalarca konu rahmetli CHP Edirne Milletvekilimiz Erdin Bircan tarafından meclis gündemine getirilmiş fakat bir çözüm üretilememiştir. Daha sonrasında bu konuyu yine CHP Edirne Milletvekilimiz Sayın Okan Gaytancıoğlu tarafında defalarca meclis gündemine taşımıştır. 2020 yılı başında AKP Milletvekilimiz Sayın Fatma Aksal, AKP İlçe Başkanı Gürcan Kılınç ve Keşan Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Helvacıoğlu'nun AKP Edirne İl başkanı Sayın Belgin İba ile birlikte bu konuyu Ankara'ya taşıdıklarını ve ilgili bakanlıkla konuştuklarını yerel basından takip ettik. Bugün 17 Mayıs 2021 halen yapılacak rehabilitasyon projesinin bütçesinin ne zaman çıkacağı belli değildir” dedi.

“DOKTORU OLMADIĞI İÇİN ECZANESİ DE OLMAYAN BİR TATİL BELDESİ OLUR MU?”

2019 yerel seçimlerinden sonra Keşan ile ilgili birçok projeye hibe ve devlet yardımı alan yöneticilerin, Yayla Sahili’nin kanayan yarasına bir çare bulamadığını ifade eden Dinçer, şunları söyledi: “Son dönemde Keşan TSO'nun Saros Körfezi’nde Turizmi 4-5 aydan 12 aya çıkarma projesi ve çalışmaları olduğunu duyuyoruz. Bunun için sağlık ve kültür turizminin planları yapılmaktadır. Tam burada mücavir alanların ve Yayla Sahilleri’nin eksiklikleri aklımıza geliyor. Yeterli yol ve sosyal donatı alanı olmayan Sağlık İstasyonu olduğu halde bir doktor ataması yapılmayan, doktoru olmadığı için eczanesi de olmayan bir tatil beldesi olur mu? Sezon boyunca 10 binlerin yaşadığı veya tatil için geldiği bu bölgede bir ortak ATM hizmeti dahi yoktur. Bu konu ile ilgili en son müracaat Keşan TSO tarafından yapılmış olmasına rağmen halen olumlu bir gelişme yoktur. Aslında pandemi nedeniyle bu kış 2 bine yakın kişi 12 ay boyunca burada kalmıştır. Emekli olan bu kişilerin bir ATM ihtiyacı had safhadadır. Önümüzdeki yıllarda bu bölgede 12 ay kalacak aile sayısının hızla artacağı gerçeği vardır. Çünkü bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Evden çalışma ve uzaktan eğitim belki de yaşantımızın bir parçası olarak devam edecektir. Haziran başı itibariyle yeniden gevşeme ve turizm hareketliliğinin başlayacağı tüm mücavir alanlarımız gibi Yayla Sahili’nde de bugüne kadar Tredaş'ın bozduğu yollar bile tamir edilip yapılmamıştır. Yıllardır Yayla Sahili ile Danişment ovası arasındaki yol imar planlarında orman yolu olarak görüldüğünden bir aydınlatma ve alt yapı çalışması yapılmamaktadır. Bu konuda Danişment bölgesinde evleri olan vatandaşlar bozuk yolların yapılmamasından ve aydınlatma olmamasından dolayı büyük bir mağduriyet yaşamaktadır. Yayla ve Danişment’te imar planlarının yeniden yapılma çalışması iki yıldır devam ederken bu yol sorunun da Orman Müdürlüğü ve Keşan Belediyesi arasında bir çözüme kavuşturulması gerekir.”

“ATIK SU ARITMA TESİSİ MERAK KONUSUDUR”

Yayla Sahili’ne 2016 yılında kazandırılan bir Atık Su Arıtma Tesisi olduğunu hatırlatan Ahmet Dinçer,

Söz konusu Atık Su Arıtma Tesisi ve Yayla Sahili’nin su şebekesi için evi olan her vatandaş, 2006 senesi itibariyle Keşan Belediyesine 1.700 TL katkı payı ödediğini ifade ederek, “Zamanında ödemeyenlerden her yıl yeniden değerlendirmeye göre bu katkı payı artırılarak tahsil edilmektedir.

2019 yılında yapılan yerel seçimlerden sonra göreve gelen Keşan Belediyesi yetkilileri 2016 yılında yapılan Atık Su Arıtma Tesisinin kullanılamayacak durumda olduğunu öne sürerek önce kapısına kilit vurmuş sonrasında arızalı ekipmanların değiştirilerek yeniden ilk günkü gibi hizmet verdiğini 2020 yılında yayınladığı bir video ile kamuoyuna sunmuştur. Geçen sene çevreye kötü kokular yayıldığı şikâyeti sezon boyunca devam etmiştir. Sezonun başlayacağı 1 Haziran yaklaşırken Atık Su Arıtma Tesisinin ne durumda olduğu, sorunsuz hizmet verip veremeyeceği merak konusudur. İlk günkü yazımızın başlığında olduğu gibi ‘Mücavir Alan Olmanın Dayanılmaz Hafifliği’ Yayla Sahili’nde yaşayanlar için o kadar kolay değildir. Oldukça uzayan yazımı sonlandırırken diyeceğim şudur. Bölgemizin tüm seçilmiş ve atanmış yöneticilerine sesleniyorum.  Mücavir alanlarda yaşayan vatandaşlarınız da Keşan'ın İspat Camii Mahallesinde yaşayan Mehmet amca ile Cumhuriyet Mahallesinde yaşayan Ayşe teyze gibi TC vatandaşı ve aynı Anayasal haklara sahip kişilerdir. Lütfen siyaset yapmadan birlikte hareket ederek bizlere insanca ve huzurlu bir şekilde yaşayacağımız sağlık hizmetleri ve tüm diğer sosyal ihtiyaçlardan eşit olarak faydalanacağımız günlerin artık geldiğini müjdeleyin. Tüm Saros Sevdalılarına sağlıklı günler diliyorum” şeklinde açıklamalarda bulundu.