HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Keşan Kent Konseyi ve Keşan Kent Çevre Ekoloji Platformu üyeleri ellerinde ‘Mahallemize taş ocağı istemiyoruz’ yazılı pankart ve dövizlerle taş ocağının önüne yürüdü. Keşan Kent Çevre Ekoloji Platformu Sözcüsü Saliha Kafalı, 20 yıl önce izin ve ruhsatları DSİ ve Karayolları ile özel bir şirkete ait olan taş ocakları şehir içinde kaldığı, çevreye ve insan sağlığına zarar verdiği için belediye başkanlığının müracaatı üzerine ilgili bakanlıkça izin ve ruhsatlarının iptal edildiğini belirterek, “Oysa şimdi aynı taş ocağı hukuk tanımaz bir şekilde BOTAŞ tarafından yeniden aktif hale getirilmeye çalışılıyor. Bu herkes tarafından çok iyi bilinmeleridir ki. Bizler Yeni Mahalle halkı ve Keşanlılar olarak buna izin vermeyeceğiz. Bizleri en çok üzen 02 Mart 2022 günü Edirne Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği Müdürlüğü’nün web sitesinin duyurular bölümünde proje tanıtım dosyasını yayımlayan ve ÇED sürecinin başladığını duyuran Edirne Valiliği’nin 03 Mart 2022 günü ‘ÇED gerekli değildir’ kararını verip yayımlamasıdır. Bu durum ÇED Yönetmeliğine de ilgili yasalara da aykırıdır. Valilik biz Keşanlılara, özellikle taş ocağı çevresinde yaşayan mahalle halkına söz konusu dosyaya itiraz etme bir yana incelememize dahi fırsat vermemiştir. Proje Tanıtım Dosyasına göre izin ve ruhsat 5 yıllığına alınıyor ve bizlerin bu duruma sessiz kalmamız isteniyor. Hele hele taş taşıyan ağır tonajlı kamyonların güzergahı hiç ama hiç kabul edilecek durum değildir. Güzergah BİM market yanından başlayıp Atatürk Bulvarı’ndan, Ali Kale ve Kardeşleri İlkokulu’nun önünden geçerek Sarıkız Konakları yanından ana yola çıkıyor. Bu güzergah aynı zamanda sürücü adaylarının eğitim ve sınav güzergahıdır” dedi.

HAKKIMIZI GÜVENCE ALTINA ALMALARINI BEKLİYORUZ

Bu duruma sessiz ve duyarsız kalmayacaklarını ifade eden Kafalı, “Bu günden başlayarak tüm yasal ve anayasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Yeter artık! Evlerimizin balkonlarında çamaşır kurutamıyoruz. Hastalarımız var. Bebeklerimiz var. Yaşlılarımız var. Sabahın saat sekizinde ekskavatör halk diliyle hilti ve yükleyici kepçe sesleriyle uyanıyoruz. Oysa çoluk çocuklarımızla sessiz, temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz. Bu bizlerin Anayasal hakkıdır. Ancak şu an bu hakkımıza resmen kast ediliyor. Genel ve yerel yöneticilerimizden sessiz, temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak istediğimizi duymalarını ve bu hakkımızı güvence altına almalarını bekliyoruz. Evlerinizin yanında taş ocağı, okul yollarınızda hafriyat kamyonları istemiyoruz, Gürültüsüz, temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz. Tüm Keşanlılara çağrımızdır; haydi Keşan, el ele verelim, sesimize ses, gücümüze güç olalım! Mahallemize taş ocağı istemediğimizi hep birlikte gür bir sesle haykıralım. Mahallemize taş ocağı istemiyoruz, istemiyoruz, istemiyoruz!” diye konuştu.

BUNU BAŞARACAĞIZ

Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz ise taş ocağı konusunda 9 kişilik komisyonun çalışmalarına başladığını dile getirerek, “Sizden ricamız her bloktan bir gönüllü. İmza föyleri hazırlandı. Bu imzaları topluyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na göndereceğiz. İtiraz ediyoruz. Neye itiraz ediyoruz? 2 Mart günü web sitesi duyurular bölümünde proje tanıtım dosyasının yayınlandığını bize bildiriyor, 3 Mart günü ‘ÇED gerekli değildir’ kararı açıklanıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Hiç değilse bu dosyayı okumak için bize 1 hafta-10 gün süre vermelilerdi. Bu ÇED Yönetmeliği’ne de aykırı, çevre kanununa da aykırı. Bu imza föyleri dağıtılacak. Hedefimiz asgari 20 bin imza toplamak. Bu hafta avukatla görüşerek, dosyayı hazırlıyoruz. Yürütmenin durdurulması iptal talepli dava açılacak. Aynı zamanda kaymakamlığa daha önce dilekçe vermiştik. Bilgi edinme anlamında yarın, öbürgün kaymakamlığa dilekçeleri ulaştırmanızda fayda var. Çünkü kaymakamlık bize cevap vermişti. Demişti ki, ‘Evet gittik yerinde gördük, BOTAŞ kaçak taş almaya çalışıyor tutanak tuttuk, cezai işlem uygulayacağız’ Bizde şimdi soruyoruz, hangi cezai işlemler uygulandı, neler yapıldı? Belgeleriyle bizim tarafımıza verilsin. Diğer taraftan kamyonlar son derece ağır tonajlı. Özellikle mahalle sakinlerinden şunu istiyoruz, artık hakkımıza sahip çıkalım, kamyon buradan yüklendiğinde plakasını alıp, 112’ye ihbarda bulunalım. Bu kamyonlar şahsa ait olsaydı 50 kere durdurup, ceza yazarlardı. Ama şu an göz yumuyorlar. Yani nereden tuttuysak dökülüyorlar. Bunu başaracağız. Bu konuda el ele verelim” ifadelerini kullandı.