SONGÜL KONAR

Uygulamanın daha çok orta ve küçük ölçekli çiftçilere yönelik tasarlandığını söyleyen Yılmaz, tarla, sera ve bahçe yönetimi için ücretsiz bir not defteri, takvim ve hava durumu uygulaması olduğunu söyledi.

İlk ve ortaöğrenimini Keşan’da tamamlayan Yılmaz, Lise eğitimini İstanbul Robert Kolejinde aldı. Üniversite eğitimi için Amerika’ya giden Yılmaz Chicago Üniversitesinden mezun oldu. Yılmaz, burada yüksek lisans eğitimi almayı düşünürken kendi işini kurmak istediği için Türkiye’ye döndüğünü söyledi. Şirketini Tekirdağ’da kuran Yılmaz “Tarım Defterim” uygulamasının ihtiyaçtan doğduğunu söyledi.

KAYIT ALTINA ALINACAK

Küçük ve orta ölçekli çiftçiler için bir uygulama yapmak istediğini belirten Yılmaz, açıklamalarında şu cümlelere yer verdi:“Kendimiz için yola çıktık. Bizim ceviz bahçelerimiz var. Yaptıklarımızı telefona ya da bilgisayara kaydedelim, veriler elimizin altında olsun istiyorduk. Çevremizde ki çitçilerinde böyle bir şeye ihtiyacı olduğunu fark ettik. Türkiye’de benzer bir uygulama var mı? Onu araştırdık. İnsanların bu verileri kalemle yazdığını fakat 10 yıl önce ki verilere bakmak istediğinde kalemin uçtuğunu gördük. İnsanlar kayıtlarını düzgün tutmadığı zaman çalışarak battıklarını görüyorlar. Örneğin geçen sene buğdayı ne zaman ekmiştim? İnsanların bunu hatırlamakta zorlandığını gördük. Onun için geçen yıla göre ben neredeyim? Ne kadar harcama yaptım? Hangi gübreyi kullandım? Üreticiler bunları kayıt altına alacak. Hatta bugün gazetecilerle görüştük diye not alabilirsiniz. Trakya’da çiftçiler geçen yıl buğdayı 2 hafta geç ektiği için hasatlıktan dolayı zarara uğramış bu yüzden verim açısından da önemli bir uygulama. Büyük çiftçilerin ziraat mühendisleri var, muhasebecileri var, bu tür verileri tutan elemanları vardır. Küçük çiftçiler için bu tür uygulamalar daha masraflı olacağı için küçük ve orta ölçekli çiftçiler için bir uygulama yapmak istedim. Kullanımı kolay olması için uzun bir süre uğraştım. Herkesin kullanabileceği şekilde tasarlamak istedim. Çiftçiler faturasının fotoğrafını çekip yükleyebilecek. Sesli kayıt yapabilecek. Tarım defteri böyle çıktı. Bir süre AR-GE çalışmalarını yaptık.”

“BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN ÖZELLİKLE TÜRKİYE’DE KÜÇÜK ÖLÇEKLİ ÇİFTÇİ BU UYGULAMADAN FAYDALANSIN”

Uygulamanın yurt dışında Avrupa’da, Amerika’da ve Avustralya’da da kullanıma açıldığını belirten Yılmaz,“Yaklaşık 1,5 ay oldu kullanıma açalı, yurt dışında Avrupa’da Amerika’da ve Avustralya’da da kullanıma açık. Tarımda dijitalleşme hep konuşuluyor ama daha çok büyük çiftçiler için. Biz buna küçük çiftçileri de dahil etmek istedik. Bizim için önemli olan özellikle Türkiye’de küçük ölçekli çiftçi bu uygulamadan faydalansın. Türkiye’de aile başına düşen tarla dönüm başı 53-54 dönüm. O sebeple küçük çiftçinin ekonomiye katkısı aslında oldukça büyük, tarımda dijitalleşmeye onları da dahil etmemiz gerekiyor” dedi.

“SOSYAL MEDYA AYAĞI OLACAK”

Uygulamanın akıllı ajanda olarak düşünülebileceğinden bahseden Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Uygulamanın sosyal medya ayağı olacak. Burada çiftçiler birbirlerine soru sormaya başlayacak. Kendi verilerini nasıl “Tarım defterim” uygulamasına kaydediyorlarsa soru cevapları da sosyal defterime kaydedecekler. Bu uygulamayı akıllı ajanda olarak düşünebiliriz. Gelir ve giderlerinizi yazdığınızda geçen seneye göre kar zarar durumunuzu görebileceksiniz. Benim liderliğimde 4 kişilik ekibiz. Bir yazılımcı arkadaşımız daha var. Bir yurt içi ve bir yurt dışı tanıtım ayağı olan ilki arkadaş var. Babam Ergün Yılmaz da tarım kısmını bilen biri olarak bize danışmanlık yapıyor.”

BU ÇKS’NİN BİR DEĞİŞİK YÖNTEMİ

Uygulamada kayıtların düzgün kaydedilmesiyle, bilgilerin bilgisayar ortamındaki ofis programlarına aktarıldığını belirten Yılmaz,“Sosyal sorumluluk projesi aslında bizde (ÇKS) Çiftçi Kayıt Sistemi 15-20 yıl oldu hayata geçeli. Örneğin Amerika’da saksıda biber yetiştirmek için bile izin alıyorsunuz. Bu ÇKS’nin bir değişik yöntemi. ÇKS sistemine göre devlet bakıyor kaç dönüm araziniz var. Buna göre hesap yapıyor, ortalama ne kadar mazot harcarsınız. Buna göre destek vermeye çalışıyor. Bir gün eminim Tarım Bakanlığı bizimle ilgilenecektir. Çiftçiden verilerini isteyecek, üretimini görecek, harcamalarını görecek. Ona göre destek vermeye çalışılacak. Bu uygulamada kayıtlarınızı düzgün kaydederseniz bilgisayar ortamındaki ofis programlarına aktarılabiliyor” ifadelerini kullandı.

“SADECE KÖYLERDE DEĞİL, SERALARDA DA KOLAYCA KULLANABİLMESİ İÇİN ÖZEN GÖSTERDİK”

E-pazar denilen platformda insanların ürünlerini birbirlerine daha aracısız daha sorunsuz bir şekilde satabileceklerini belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sonlandırdı: Çiftçiler bu verileri kaydettikleri sürece çocuklarına hatta torunlarına bırakabilir. O yüzden biz önemsiyoruz. Milyonlarca kullanıcıya ulaşmak için biraz zaman ihtiyaç var. Her gün birkaç kişinin uygulamayı indirmesi bizi heyecanlandırıyor. Sosyal medya ayağıyla, insanların soru sormasıyla daha da hızlı gelişecek. Hep kızıyoruz ya portakal üreticide 1 lira markette 8 lira. E-pazar dediğimiz platformda insanlar ürünlerini birbirlerine daha aracısız daha sorunsuz bir şekilde satabilecekler bu program sayesinde. Bir de hizmet alabilecekler. Örneğin herkeste biçerdöver yok, buradan bulabilecekler ya da farklı aletleri buradan satın alabilecek veya kiralayabilecekler. Dolaysıyla 2 ayağı daha var, bu başlangıcı. Altından kalkabilmek için kademe kademe bu yolculuğa başladık. Tasarlama aşamasında sadece köylerde değil, seralarda da kolayca kullanabilmesi için özen gösterdik. Büyük şehirlerin çevresinde seralar yoğun bir şekilde var. Oradaki insanların hizmet noktasında daha meraklı olacağını düşünüyoruz. E-pazar açtığımızda insanlar faydalanacak. Ayrıca projemiz KOSGEB tarafından kabul edildi ve girişimcilik desteği aldı.”