Köşe başlarımız hiç boş kalmıyor şükür... Mevsimine göre süslüyor seyyar satıcıların tezgahlarını çeşitli ürünler ve yerini alıyor tezgahlar köşe başlarında... Hastane Caddesi’nden Cumhuriyet Meydanı’na kadar her köşe başı dolu neredeyse... Şimdi meyve zamanı... Kirazı, eriği, çileği... Trafik allak bullak... Umurunda mı seyyar satıcıların... Onlar, ‘ne satarsam kâr’ peşinde ve ekmek davasında... Görüntü kirliliğinden, trafik sıkışıklığından, kargaşadan onlara ne... Nasılsa, ‘pişt’ diyen yok... Tezgahına el sürmek, yerinden kıpırdatmak kimin haddine!.. Trafikten de asayişten de onlar sorumlu!.. Hele biri desin; çek arabanı..! Ben dün birkaç kare fotoğraf çektiğim için, ‘ekmeğimle oynuyorsun’ deyip yürüdü üstüme biri... Neyse ki tezgahındakileri kaptıracağından korktuğu için, fazla peşimden koşamayıp gerisin geriye yollandı...
Ben dün bu güzergahtan belli saat aralıkları ile 3 kez geçtim, 3’ünde de seyyar tezgahların aynı köşe başlarını tuttuğunu gözlemledim... Peki, bu güzergahlardan Belediye ilgilileri hiç geçmez mi? Yoksa geçerler geçmesine de, kirazını, çileğini, eriğini alıp, seyyar satıcılara destek verip(!), yollarına devam mı ederler? Trafik akışındaki olumsuzluğu görmezden mi gelirler? Yoksa geçerler ama hiç mi görmezler... Doğru ya; bakmak var, bakmacık var... Ben de amma yaptım ha... Hadi balık olsa suyu ve kokusu olacak, görmeseler de burunlarında buram buram tütecek... Bunların ne suyu var ne de dikkat çeken kokusu... Görmemeleri de çok doğal doğrusu!..