GÜRKAN ALTIN
“Lamure Kitabevi”nden çıkan ve polisiye roman tarzında olan Duygulu’nun 6. Kitabı 10 günde 1. Baskısı tükendi. 30 Nisan 2018 tarihinde kitapevlerinde satışa çıkan ve 10 günde tükenen 6 Numaralı Oda’yla ilgili olarak 12 Mayıs 2018 tarihinde Keşan Öğretmenevi bahçesinde kitabının imza gününde Duygulu’yla yaptığımız röportajda Duygulu, kitap ilgili düşüncelerini aktardı.
“Bundan önceki 5 kitabımı Edirne Ceren Yayınlarından çıkarmıştım. Bu kitabımın tarzı polisiye roman tarzında oldu. Diğerlerinde aşk temasını işlemiştim. 30 Nisan 2018 günü kitapevlerinde satışa çıktı dün aradığımda kitaplarımın bittiğini söyledi. Bugüne kadar ilk defa böyle bir şeyi yaşıyorum 10 gün içerisinde kitabım tükenmiş. 2. Baskı için bir değişiklik olup olmadığı yayımcım tarafından bana soruldu ben de hazırlıksız yakalandım. Bu şekilde 2. Baskının tekrar basılmasını istedim. Kitapta gizemli bir gencimiz var motosiklet kullanıyor. Kimseye müdanası yok. Korkusuz, pervasız. Birilerinden kaçıyor, bir şeyin peşinde. Deri muhafaza içinde CD’ler var. Zavallı insanların motelinde bırakıyor. Hiçbir şeyden haberi olmayan kendi halinde yaşayan bir karı-koca olayların içinde buluyor kendini. Rus mafyası, Türk mafyası, Arap mafyası böyle birçok mafya işe giriyor. Ortalık karışıyor. Kan gövdeyi götürüyor.”
G.A.: Yeni bir çalışmanız var mı?
“6 Numaralı Oda’da işlediğimi konuya paranormal deniyor normal dışı yani, bu tarzda bir çalışmam daha olacak.”
G.A.: Kitap ile ilgili olarak son olarak ne söylemek istersiniz
“Medya Keşan Gazetesinde Gün Işığı adlı bir köşem var. Ama şu sıralar kitap çalışmam olduğu için ara vermiştim. Kendimi bildiğimden beri yazıyorum. Son 5-6 senedir daha da yoğun bir biçimde yazıyorum. İlk çalışmalarıma baktığımda çok basit yazdığımı görüyorum. Yıllar geçtikçe hayat tecrübesi arttıkça yazılarımın da değiştiğini görüyorum. Zaten insan ben en mükemmelini yazdım. Ya da yarattığım en mükemmeldir bundan sonrası yoktur diyorsa o kişi bitmiştir. Sanatçılar ve siyasetçiler sürekli tatminsiz olacak. Ben artık bu Türkiye’yi mahmur hale getirdim bundan sonra yapacak hiçbir şey yok. Dediği anda o kişi bitmiştir sanatçı da aynı. Kendimden artık şüphe etmediğim anda benim de işim bitmiş demektir. Sürekli olarak kendini eleştireceksin yetersiz göreceksin ve daha iyisini yapmaya çalışacaksın. Şüphecilik olmasaydı insanlık ilerleyemezdi.”
KİTAP İÇİN NE DEDİLER?
Yazar, küçük bir kasabada bulunan sıradan bir otelde birbiri ardına işlenen cinayetleri 6 numaralı odada kurgulamış. Akıcı dil ve anlatımla okunmaya değer bir kitap...
Bilal Özbay – Yazar
***
Emekliye ayrılmış bir çift olan Cahit ve Nedime küçük bir kasabada bir otel işletmektedir. Tatil sezonunun kapandığı bir zamanda otele gizemli ve bir o kadar da garip olan motosikletli bir genç gelir. Bir gece 6 numaralı odada kalan bu genç birden ortadan kaybolur. Daha sonraki günlerde ise otele gelen müşteriler hep aynı 6 numaralı odada kalmak isterler; ne var ki bu odada kalan herkesin sonu ölümdür.
Oteldeki bu esrarengiz olaylar polisin dikkatinden kaçmaz ve otel sahipleri sorgulanmaktan kurtulamaz. Otele gelen müşteriler ve polis tek bir şeyin peşindedir; deri muhafaza içinde gizlenmiş olan esrarengiz cd’ler...
***
Gizem, gerilim ve polisiyenin iç içe olduğu, akıcı üslubuyla okunması gereken güzel bir kitap...
Filiz Serdar – Yayın Yönetmeni
Necmi Duygulu, yeşilin ve mavinin yalın doğasını usta bir ressam gibi adeta fırçasıyla darbeler vurarak kanatıyor...
Nil Didem Şimşek - Öğretim Görevlisi
NECMİ DUYGULU KİMDİR?
Necmi Duygulu, 22 Nisan 1951 yılında Keşan’da doğdu. Babası merhum Veli Duygulu Yukarı Zaferiye Mahallesi’nin eski muhtarlarından, Sebzeci Bakkal ve Manavlar Derneği’nin Kurucu Başkanı ve Esnaf Kefalet Kooperatifi’nin kurucularındandır. İlkokulu Keşan Zafer İlkokulu’nda, ortaokulu Keşan Ortaokulu’nda, Liseyi Edirne Erkek Öğretmen Okulu’nda tamamlayan ve sınıf öğretmeni olarak hayata atılan Duygulu’nun ilk görev yeri Afyonkarahisar İli’nin Çay İlçesi’nin Karamuk Karacaören Beldesidir.
Öğretmenlerinin kazandırdığı okuma ve kitap sevgisi sonucu kitaba ve okumaya hep yakın olduğunu kaydeden Duygulu, bulabildiği her türlü kitabı okumuş ve bunun sonucu olarak da, kendisinde yazma isteği doğmuş. Duygulu, öğretmen okulu günlerinden beri yazmaya gayret etmiş ve ilk görev yıllarında yazdığı şiir ve öykülerini bazı yayın organlarında yayınlandıysa da, birçoğu kaybolmuş. Sonraki yıllar da yazmaya devam ettiyse de; yazdıkları kitlelere ulaşmamış ve hobi tatmininden öteye gitmemiş. Sonra, Duygulu’nun yazım hayatına otuz yılı aşkın bir suskunluk dönemi gelmiş.
Yazma isteğini 2012 yılında aldığı bir diz üstü bilgisayarı ateşlemiş. İçinde birikmiş yazma isteğiyle öykü, şiir ve romanlar ardı ardına gelmiş. Duygulu, yazılmış ve yayınlanmış, yayınlanmayı bekleyen 21 roman, 50’den fazla uzun öykü (yaklaşık 700 sayfa) ve birkaç kitap oluşturacak kadar şiir bırakmış. Öykülerinin arasından seçtiği üç uzun öyküsü “Kiremitte Mantar” adıyla basılmış ve okurlarıyla buluşmuş. Ayrıca, yayınlanmış “Şekibe Hanım’ın Günlüğü”, “Sevdamız”, “Görülmemiş Puroce” ve “Morun Rengi” isimli romanları da kitap raflarındaki yerini almış. Yazma politikası; önce, çok okumak, gözlemlemek ve yazmak üstüne olmuş Duygulu’nun.