Konuyla ilgili olarak önceki gün basın mensuplarına festival hakkında bir açıklama yapan Karagöz, festivalin 4-8 Eylül 2013 tarihleri arasında gerçekleştirileceğini belirterek şunları söyledi: “Bu festival ilçemiz için çok önemli. Dikkat ederseniz bu yıl bölgemizde ki birçok belediye festivallerden mümkün olduğu kadar ekonomik nedenlerle kaçtılar. Kırkpınar’ın dışında Edirne bölgesinde bu etkinliği yapan bir başka belediye yok diyebiliriz. Edirne ilçelerine baktığımız zaman İpsala bu konuda çok önde gidiyor. Bunun bir temel nedeni var. Batıya açılan kapı diyoruz. Tarihi misyonu olarak da baktığımız zaman İpsala gerçekten çok eski tarihe dayanan Traklar’a, Odrisler’e, başkentlik yapmış, Osmanlı’ya çok büyük katkılar sağlamış bir tarım ilçesidir. Çeltikle ilgili olduğu için, Edirne’nin en güçlü tarım ilçesidir. Pirinç, dünyada insanların en çok yaralandığı bir besin maddesidir. Her ne kadar zaman zaman diyetisyenler pirinçle ilgili olumsuz şeyler söylese de bugün uzak doğuya baktığımız zaman insanlar orada en çok pirinci tüketiyor. Pirinç soframızdan eksik olmayan çok sevdiğimiz bir gıdadır. Edirne Zirai Araştırma Merkezi’nin de desteğiyle, pirinçte yeni ürünler yeni kaliteler yaratmaya başladık. Örneğin özellikle diyetisyenlere sunulmak üzere hazırlanmış bir siyah pirincimiz var ve her gün de ekim alanları artıyor. Bunun yanında yine bir çeltikçi arkadaşımızın Aromalı Pirinç üretildiğine şahit olmaya başladık. Pirince farklı lezzetler veriliyor. Tüm bunları düşündüğümüzde en derli ürünümüz olan pirincin pazarlanması insanlara ulaşması ve tanıtılması hem ulusal boyutta hem de uluslararası boyutta çok önemli. İşte bu anlamda festival çok önemli. Bu festivalde üzerinde durduğumuz çok önemli diğer bir konu da, İnsanlarımız İnsanlarımızın yaşantılarına etki edecek sosyal faaliyetlere çok ağırlık veriyoruz. Örneğin, Pirinçten yapılan yüzlerce yemek çeşitlerinin yarışmalarını yapıyoruz. Çocuklara ve gençlerimize yönelik etkinlikler yapıyoruz.”dedi.
“ALİÇO PEHLİVAN GÜREŞLERİ VE TRAP ATIŞLARI DA FESTİVAL KAPSAMINDA”
Öte yandan bu yıl özel olarak Aliçopehlivan Güreşleri’ni de festival kapsamı içine aldıklarını da hatırlatan Karagöz, “Güreşleri Aliçopehlivan Köyü’nde yapacağız. Ama çeşitli kuruluşların da desteği olacak. Yani ortak bir çalışma ve dayanışma ile 27 yıl Kırkpınar’da başpehlivanlık yapmış Kel Aliço’yu yaşatmak, Onun değerlerini uzak tutmamak, onun anısına olan saygımız, sevgimizi ortaya koymak için ve bundan böyle de bizden sonra gelenler de bizde görevde olduğumuz sürece Aliço Pehlivan Güreşleri’ni de mutlaka bu festival etkinliği içerisinde gerçekleştireceğiz.” dedi.
“ÜNLÜ SANATÇILAR KATILACAK”
Mehmet Karagöz, festival hakkında şu görüşlere yerdi.” Festivalin bir diğer önemli tarafı da, İpsala artık tarım fuarlarına yöneliyor. Bugün tarımda, ziraatta kullanılan en son teknolojiyi içeren araç ve gereçler İpsala festivalinde sergileniyor, müşteriye sunulup tanıtılıyor. Bu da ekonomik anlamda bir girdilerin çıktıların oluşmasını sağlıyor.
Yine festivalde, İnsanların hiç olmazsa yılda 5 gün çağın streslerinden korunmak, kendi iç dünyalarında, aile dünyalarında, çevrede yaşadıkları sıkıntıları unutmak anlamında 5 gün, 5 gece Sosyal etkinliklerimiz olacak. Sanatçılarımız bu gecelere renk katacak. Bu yıl Gökhan Özen İpsalalılar’ı coşturacak. Yine Türk Sanat Müziğinin dev ismi hemşerimiz Muazzez Ersoy konser verecek. İpsalalılar’ın çok sevdiği diğer bir sanatçımız Onur Akın da konser verecek.”
DİĞER ETKİNLİKLER
Karagöz, festivalin diğer etkinliklerini de şu şekilde sıraladı:
“Bunun dışında Yunanistan ve Bulgaristan’dan çeşitli halk oyunları ekipleri festivale büyük renk katacak. Her yıl İpsalaspor’un sezon açılışının Yunanistan’ın Rodop Dağları’nda yaşayan kardeş belediyelerimizden gelen futbolcu kardeşlerimiz ile birlikte sezon açılışını yapacağız. Festival etkinlikleri içerisinde her yıl olduğu gibi bu yıl da satranç turnuvası düzenliyoruz. Yine küçük çocukların eğitimine katkı vermek için resim yarışmaları yapıyoruz.
Onun dışında şiir okuma ve şiir yazma yarışmaları yapacağız. Sünnet düğünümüz var. Simgemiz olan çeltikle bütünleşen Pirinç ve Kurbağa. Biliyorsunuz İpsala aynı zamanda yurt dışına kurbağa ihraç ediyor. Kurbağa Avrupalıların ve Fransızların çok sevdiği bir ürün. Şimdi biz çeltik ve kurbağayı bütünleştirdik. Kurbağa bizim maskotumuz oldu. Yani İpsala dediğimiz zaman pirinç ve kurbağa çok ayrı anlam ifade ediyor. Çünkü İpsala ovasında çeltik tarlalarının bulunduğu alanda kurbağalar yetişiyor ve bunlar vatandaşımızın hem gelir kaynağı oluyor, hem de yabancıların yediği bir besin maddesi. Bunun dışında festivalimizde çok önemli olan yine tarımla ilgili, tarımı ilgilendiren bilimsel çalışmalar da yapılıyor. Buna bağlı olarak seminerlerle düzenliyoruz.”
