CHP’de Kurultay’ın ilk kademesi olan delege seçimleri çoğu ilçede tamamlandı. Parti büyükleri ve seçimleri kazananlar "Nasıl geçirdik?"

CHP’de Kurultay’ın ilk kademesi olan delege seçimleri çoğu ilçede tamamlandı. Parti büyükleri ve seçimleri kazananlar "Nasıl geçirdik?" diye içlerinde gerçek duygularını yaşarken “Kaybeden yoktur, kazanan partimizdir, demokrasidir” anlamında sözlerle mütevazi, olgun (!) yorumlar ürettiler. Kaybedenlerse itilmişliğin, dışlanmışlığın psikolojisi ile kenara çekilip sessiz kalmayı yeğlediler ya da ağızlarına geleni dışa vurmaktan geri kalmadılar.

***

Benim kanaatim farklı. Bu saçma sapan sistemle CHP kazanmamış, yine kaybetmiştir. Bu sistemin, parti içinde kavga üretmek, partilileri ayrıştırmak, liyakatli pek çok kişiyi dışlamaktan başka hiçbir yararı, hiçbir fazileti yoktur. İnsanların yarışırken kullandıkları sloganlar ve sergiledikleri tavırlara bakılırsa bu açıkça görülebilir. Bu sistem sanki parti içi bir görev alma süreci değil de iktidar partisine karşı açılmış bir cihad gerginliği ile yaşanan traji/komik ucube bir sistemdir.

***

Partiler içerisinde elbette sınırlı da olsa ideolojik farklılıklar olur. Örneğin SHP döneminde Baykalcılar denilen sağ kanat ve bizim de birlikte hareket ettiğimiz sol kanat arasında bu yarışma yapılırdı. Ancak delege seçiminden başlayarak ÇARŞAF LİSTENİN geçerli olması kavgayı değil, birlikte çalışmayı, birbirine katlanmayı, birlikte başarmayı zorunlu kılardı. Dağ gibi birikimli, liyakatli adamların harcanması mümkün olmazdı. Üyenin gerçek iradesi o listelere yansırdı.

***

Artık böyle ideolojik farklılıklar yerine Belediye Başkanlarının etrafında kümelenmiş üyeler arasından büyük ölçüde Belediye Başkanlarının belirlediği kişiler usulen seçime giriyor ve hangileri müsadeye mazhar olmuşsa onlar seçiliyor. Seçilenler yine Belediye Başkanlarının tensip edip uygun gördükleri İlçe Başkanı ve Yönetimini SEÇİMLE (!) iş başına getiriyorlar ki buna ne yazık ki Parti içi demokrasi deniyor. Zaten seçim de 60-70 delege ile yapıldığından ve alım/satım işleri daha kolay olduğundan ömür boyu saltanat sürmek Belediye Başkanları için zor olmuyor.

***

Bu yazdıklarım elbette sadece Enez örgütü için değil. Hatta Enez’de her ne kadar mahçup bir görüntü ile de olsa ortaya çıkan ve kazanamayan grup Enez belediye yönetiminden mutlu olmayan, süreç sonunda değişmesini hedefleyen bir özellikteydi. Gerçek CHP çizgisini sürdüren, hiç kimseye eğilip bükülmesi söz konusu olmayan kişilerden oluşuyordu. Elbette takdir görmediler ve seçilemediler. Seçilenlerse şimdilerde ilçe Başkanlığı için kimlerin işaret edileceğini ve adına seçim denilen atamalarla kimlerin CHP İlçe Başkan ve yöneticisi olacağını merak ediyorlar.

Kendi hür iradesiyle ilçe başkanlığına aday olan Çeribaşı Muhtarı Tezcan Meriç’in bu onurlu çıkışını takdirle karşılamama rağmen acaba yönetim kuracak kadar, kazanacak kadar şansı var mı?

Diliyorum ama sanmıyorum.

***

Sonuç, Enez’de ve her yerde İlçe Başkanlığı ve Yönetim seçimleri tüm üyelerin katılımı ile yapılmalıdır. Yetmez. Üyeler de nitelikli üye olarak eğitilmeli ve sonrasında oy kullanma hakkı kazanmalıdır.

Soruyorum Osman Gülcan'a ve tüm İlçe başkanlarına, kaç üyeniz kendi iradesi ile düzenli olarak ödentisini ödüyor ve bugün delege seçimleri çarşaf liste ile olsa bu seçilen arkadaşların kaç tanesi listeye girebilirdi?

Sosyal demokrasiyi savunan hiç kimse bu çarpıklığı, CHP’ye kurulmuş bu demokratik tuzağı "Demokrasidir" diye savunmasın. Kendini aldatmasın…