BÜLENT SAYLAM

Konuyla ilgili uzun bir açıklama yapan Şen, “Esetçe Belediye Başkanına buradan teşekkür ediyorum. Kendisi haber gönderdi iyileştirme yapalım arkadaşlarımıza. Dün bir ek protokol Esetçe Belediyesi’nde imzaladık. Bir böyle bir bakış açısı var bir de diğer tarafta bir bakış açısı var. Keşan Belediyesine ek protokolle ilgili teklifimizi de yaptık zaten niyet sorun çözmek değil niyet  8000 liraları bir şekilde nasıl ödemem, gasp ederim niyetiydi.” dedi.

Medya Keşan Gazetesinin canlı yayınladığı açıklamayı bir süre Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun da izlediği görüldü.

Seyyanen zam eyleminden sonra DİSK/Genel-İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Salim Şen, Keşan Belediyesi DİSK Genel İş Temsilcileri Kamil Tunca, Murat Karavil’in katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi.

Şen, konuyla ilgili şunları söyledi:

Sizlerin de takip ettiği üzere Keşan Belediyesi'ndeki kadrolu işçi arkadaşlarımızın TİS (Toplu İş Sözleşmesi)’te açıkça yazmasına ve yine TİS masalarında defaten konuşup anlaşmaya vardığımız halde işçi arkadaşlarımıza uygulamak istemeyen ve seyyanen zam ile ilgili geçtiğimiz hafta bir belediyenin önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Ardından yarım gün iş bırakma eylemi yapmıştık. Bizim en haklı talebimize sessiz kalan adeta, imzasını yok sayan sözünü unutan sayın başkanı uyarma amaçlı yaptığımız basın açıklamasının ardından belediye başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun ertesi gün yapmış olduğu canlı yayında kullanmış olduğu bir takım söylemlere karşılık cevap verme gereği hissettik. 

TEK ADAM GÖSTERİSİNE CEVAP VERMEMİZ GEREKİYORDU

Bugün hem bir kez daha üyelerimizin bu konuda ne kadar talepkar olduklarını haklarının arkasında durduklarını gösterme adına belediyenin önünde üyelerimizle birlikte olduk. Ardından da sizlerle sayın başkanın o gün için yapmış olduğu yabancı dildeki tabiriyle ‘One man show’ ‘Tek adam Gösterisi’ndeki bir takım ifadelerine cevap vermemiz gerekiyordu. 

SAYIN BAŞKANIN DİSK’İ TAKİP EDİYOR OLMASI İYİ BİR ŞEY

Öncelikle, ‘Salim Şen, sendika üst yönetimine aday olacak diye işçileri kurban etmiştir, şov yapmıştır’ gibi ifadeler kullandı sayın başkan. DİSK’te ve Genel İş’te siyasette olduğu gibi işler yürümez. Görevlere bizi işçiler getirir. Sendikanın yönetimine şirin görünmek gibi bir takım tabirler kullanmış bunlar doğru tabirler değildir. Dördüncü dönemdir Genel İş Sendikası Trakya Şube Başkanlığını yapıyorum. Yaklaşık 6-7 yıldır da DİSK’in Trakya Temsilciliğini yapıyorum. Dolayısıyla bu tip şovlara ihtiyacım yok. Derdimiz bir tek üyelerimizin haklarını savunmaktır. Sayın başkanın DİSK’i takip ediyor olması iyi bir şey. Seçimlerle ilgili istihbarat aldığını söylemiş, istihbarat filan değil herkesin bildiği seçimler bunlar, her yerde yayınlanan kanun çerçevesinde. Seçim DİSK’te de değil DİSK bizim çatı örgütümüz, konfederasyonumuzdur. Genel İş’in seçimleri var. Bizim buradaki hak arama çabamızı sendika seçimlerine hatta bununla da kalmamış başka seçimlere belediye seçimlerine filan da iliştirmiş. Bunlar doğru doğru şeyler değil.

SAYIN BAŞKANIN 11.400 TL’YE İŞÇİ ÇALIŞTIRMA HAYALİNİN GERÇEK OLMA İHTİMALİ SIFIRDIR

Sayın başkanın  o günkü canlı yayında dehşet verici olarak nitelendireceğim ifadelerinden bir tanesi de 1.400 C.V. var elimizde 11.400 TL'ye çalışacak işçi dolu söylemiydi. Gerçekten işçiye bakış açısını gösteren cümle bu olsa gerek. İçinden mutlaka ah geçiriyordur yani ‘bu sendika olmasa da ne güzel 11.400 TL'ye ben işçi çalıştırırım, iç de başım ağrımaz’ diye. Keşan işçisi uzun yıllardır DİSK’in çatısı altında sendikalı olarak çalışmaya devam ediyor. Dolayısıyla da sayın başkanın 11.400 TL'ye işçi çalıştırma hayalinin gerçek olma ihtimali sıfırdır. Kaldı ki bu rakamlar henüz daha ilk maaşını alan asgari ücretlilerde açlık sınırının altında kalmıştır. Hala bu rakamları savunuyorsa çok bir şey söyleyecek yok. Onu da kamuoyunun takdirine bırakacağım.

‘SENDİKANIN BASKISIYLA ÇIKTILAR’ DEMEK ÇOK BÜYÜK HAKARETTİR

Yine sayın başkanın ilginç söylemlerinden bir tanesi de sendika olarak baskıyla işçileri oraya getirdiğimi aslında işçi arkadaşlarımızın bu basın açıklamasına çıkmak istemediğini söylemiş. Biz cuma günü işçilerimizle bir araya geldik. Sendika olarak her türlü kararımızı üyelerimizle birlikte alırız. Sendikanın kimseye bir baskı yapacak durumu yok. Bu da doğru da değil. Her şeyden evvel kendi çalışanlarına haksızlık ediyorsunuz. Onlar birer bireydirler, demokratik haklarını kullanıyorlar. ‘Sendikanın baskısıyla çıktılar' demek çok büyük hakarettir her şeyden evvel. Ama işi nasıl gördüğünü biliyoruz. Bugün de yaptığımız bu basın açıklamasında da görüldüğü üzere işçilerimiz aileleriyle çocuklarıyla birlikte buraya geliyorlar. Sendikanın baskısı şöyle dursun, tam aksine kendi taleplerine önderlik eden bir sendikayız biz. Bu da doğru külliyen olmayan sayın başkanın söylemlerinden bir tanesiydi. 

BU SENDİKANIN ÇATISI ALTINDA LANLAR HAKLARINI ARIYORLAR

Sayıyı da öğrenmiş sayın başkan. Tek tek saymış demekki. Bu cümleyi kurarken tehdit ediyor. Yani ‘bak ben 40 kişinin katıldığını tespit ettim' diyor. Bu bir tehdittir aslında. Hatta yine kurduğu cümlelerden bir tanesi ‘buradan sonra iş bırakan işçilere kolay gelsin demeye gideceğiz’ diyor. Kendine yakışanı yapıyor. Biz isterdi ki sayın başkan ya benim çalışanlarım demokratik hakkını kullanmışlar demesini isterdik ama bundan sonra ondan böyle bir şeyi beklemek mümkün değil tam aksine insanları tehdide varan açıklamalarla korkutucağını zannediyor. Hayır, bu işçiler on yıllardır bu belediye çalışıyor ve bu sendikanın çatısı altında haklarını arıyorlar. Ne sizin baskınızdan korkarlar, ne de çekinirler. 

BİZ İŞVERİNİN NE SİYASETİNE BAKARIZ NE ANLAYIŞINA BAKARIZ

‘Yukarıdan aldığı mesajları belediyemize uyguluyor’ diyor. Yukarısı dediği neresi nereyi kastediyor bilmiyorum, sendikayı herhalde kast etmiyor. Siyaseti mi kastediyor, neyi kastediyor, onu bilmiyorum. Başkanın kaçırdığım bir şey var. DİSK’e alerjisi var ama takip etmeye başlamış olması önemli Biz DİSK’iz biz Genel İş’iz. Nerede bir işçinin haksızlığa uğradığı bir durum söz konusuysa nerede emeğine saldırı varsa biz oradayız. O işverenin ne siyasetine bakarız, ne anlayışına bakarız, hiçbir şeyine bakmayız. Onlarla dayanışma halinde mücadelesini büyütmeye çalışırız. bizim sendika olarak ilkemiz bunu emrede. Biz bazen cumhuriyet halk partili belediyelerde de işçilerimizin üyelerimizin haksızlığa uğradığı durumlarda alana çıkmaktan, iş yavaşlatmaktan, iş bırakmaktan geri durmayız. Geçtiğimiz yıl Tekirdağ'da yaşananlar ortada halen daha muhtelif yerlerde ama CHP’li belediye ama başka bir belediye hiç farketmez partisine bakmaksızın üyelerimizin hakları için mücadele ediyoruz. Haklarını verenlere de teşekkür ediyoruz. TİS’e imza koyduğu zaman teşekkür ettiğimiz gibi TİS’teki maddeleri yerine getirmeyen belediye başkanını da en güçlü şekilde protesto etmeye devam edeceğiz. 

SAYIN BAŞKANA BİZ YÜK GELİYORUZ

Sayın başkan bir takım rakamlarla bizi yalanlamaya çalıştı. tabi başkanım gözden kaçırdığı bir şey daha var. Ben 20 yıl Keşan Belediyesi’nde mali hizmetlerde çalıştım. Maaş hesaplamayı bilirim. İlk eylemden önceki cuma günü başkan beye bordroyu gösterdik. Merak ediyorsa Temmuz’un 15’inde aldığı bordrolar burada. Biz de basın açıklamamızda bunu söyledik. 17 bin TL civarında 18 bin alan var 16'ya düşen var. Kıdemine göre. Bir arkadaşımız 16.843, 17.110 TL 20-25 yıllık işçiler. Buralardaki maaşlar vardı biz bunu söyledik. ‘6 tane daha maaş alıyor’ diyor. Bu da doğru değil. bunlar tam maaş filan da değil. Kendisinin verdiği bir şey de değil. Devlet tarafından açıklanmış 52 günlük ilave tediye kamu işçilerine bunlar vardır. Bunları da ekleseniz Başkan Bey'in erdiği yere varamazsınız. Mesai mi başka şeyler mi ekliyor bilmiyorum. Biz zaten burada maaşların azlığı çokluğundan ziyade bize verilmesi gereken bir zammın verilmemesinden kaynaklı olarak bir protesto eylemi gerçekleştirdik. TİS masalarında konuştuğumuz şeylerin yerine getirilmemesi kaynaklı protesto eylemi gerçekleştirdik. Yoksa Başkan Bey'in de bugüne kadar bizim toplu sözleşmelerimizde bir kazanım sağladığı filan da yok. Özellikle kadrolu işçi arkadaşlarımızla ilgili söylüyorum şirket işçisi arkadaşlarımıza çok farklı olmamakla birlikte başkan bey geldiğinden beri pozisyonumuzu korumaya, maddelerimizi korumaya çalışıyoruz. Bu TİS’e yeni bir kazanım bir kazanım Mustafa Helvacıoğlu’ndan yeni bir kazanım bugüne kadar sağlamak mümkün olmadı. Tam aksine bir takım maddelerde ısrarlı bir şekilde geri gidiş talepleri oldu. Geçmişten bu yana rahmetli Mehmet Gemici, Mustafa Ürek, Mehmet Özcan’a kadar bu başkanlarımızla elde ettiğimiz kazanımlarımızdır bu TİS’ler. İsterdik ki sayın başkanla da bir adım ileriye gidelim ama sayın başkana biz yük geliyoruz. Bunu da açıkça ifade ediyor bunun farkındayız. 

‘SEYYANEN ZAM SADECE MEMURA VERİLMEMİŞTİR’ DEMEK GARİP BİR ŞEYDİR

Yine ısrarla seyyanen zammın memura verildiğini söylüyor. Devletin memurlar için açıkladığı bir zamdır. Sadece seyyanen zam değil yüzde 17,55 de memura verilmiş bir zamdır. Farklı bir şey konuşmuyoruz ama biz TİS’te ve görüşmelerimizde ne dedik memura gelen zamlar aynı oranda uygulanacaktır. Farklı bir şey demiyoruz ki kaldıki yani 17,55’in işçilere uygulanacağı nerede yazıyor. TİS’te yazıyor. ‘Seyyanen zam sadece memura verilmiştir, işçiye verilmemiştir’ demek garip bir şeydir. İlgili genelgeyi okursanız orada açıkça yazmış. Bunun adı seyyanen zam değil ek ödemedir. Biz enflasyon ve refah payı istemiştik. Onunla da ilgili sayın başkanın açıklamasına bir cevap vermek isterim. 'Biz iki defa yılda zam alsınlar dedik’ diyor. Yine konuyu çarpıtıyor. ‘Aslında’ diyor 'yılda bir sefer zam oluyordu’ diyor. ‘Bu yılbaşında iki kez zam almalarını biz istedik’ diyor başkan. Sözleşme taslağımız dosyanızda duruyordur sayın başkan. Biz size önerdik. Siz bize böyle bir şey önermediniz. Taslağımızda ‘bu enflasyonist ortamda yılda bir sefer zam bize yetersiz kalıyor, sayın başkan, biz bu zammızı ikiye bölelim, temmuzda da bir zam alalım dedik. Sizden gelen talep ‘memura gelen olsun enflasyon çok yüksek çıkart, ben bunu veremem’ gibi ifadeler kullandınız. Memura gelene göre TİS’i çevirdik. Gördük ki onda da vazgeçmenin ya da vermemenin çarelerini arıyorsunuz. Bu olmadı, devlet adamlığında bu böyle olmaz. Biz nasıl imzamıza sahip çıkıyorsak her platformda sizlerin de çıkmasını isteriz. kaldıki seyyanen zam 8.077 TL dediler. Belki şunu açıklayabilir devleti yönetenler. Hiç yüzde vermiyorum diyebilirdi. 12.000 TL seyyanen zam veriyorum diyebilirdi. peki biz bu durumda işçilere seyyanen zam yaptılar. Sana hiç zam vermeyeceğiz mi diyeceğiz yani. Böyle şey olmaz. Vicdana da uymaz adalete de uymaz. Ücretleri size söyledim. 22.500 TL ortalama maaş ödendiğini dediler geçtiğimiz aylarda içerisinde mesaisi varsa başka kazançlar varsa bilemiyorum ama ortalama, 15 Temmuz itibari ile ücretler az önce bahsettiğim ücretlerdir. Kayıtları burdadır.

SAYIN BAŞKAN 8.077 TL’Yİ ALIYOR

Seyyanen zam ile ilgili bir cümle de sayın başkana ben soru sormak isterim. Kendisi seyyanen zam alıyor mu acaba? Sadece memurlara vermiş ya. Başkan, Başkan Yardımcıları alıyor mu almıyor mu 8.077 TL ? Ben cevabını vereceğim. Alıyor. Sayın başkan 8.077 TL’yi alıyor. Memur arkadaşlarım zaten alıyor haklarıdır kanun onlara düzenlendi. Başkan Yardımcıları da alıyor. Size hak da bize haram mı? Bunu mu diyorsunuz bize. Alacaklar ama bizim TİS’i de kapsıyor tıpkı sizinki gibi bize de vermek zorundasınız. 

Veren var mı seyyanen zammı, kendisini Kırklareli Belediyesinin verdiğini hatta oradaki bürokrat arkadaşlarımızın kamu zararı ile ilgili tereddütlerinin olduğunu söylendiği zaman sayın başkanın söylediğini söylüyorum size; ‘Ben TİS'te sizlerle böyle pazarlık ettim. Gidin ne gerekiyorsa yapın. Seyyanen zammı alacaksınız’ dedi. Bir ek protokol düzenlemesi ile Kırklareli Belediyesindeki kadrolu işçi arkadaşlarımıza seyyanen zam verildi. Mesele niyet meselesi.

BİZ İSTİYORUZ Kİ SAYIN BAŞKAN BİZE DEĞER VERDİĞİNİ GÖSTERSİN

2022 yılının başında yaptığımız TİS ile % 26 zam almıştık kadrolu işçi arkadaşlarımız için ve bir yıllıktı o zaman. Enflasyon artı hızını tahmin edemediğimiz beklemediğimiz bir dönemdi. Yılın ortasında enflasyon % 80, % 93 hatta 3 haneli rakamları bulmuştu hatırlarsanız. Gittik başkan beye bu arkadaşlarımız için bir iyileştirme talep ettik. Abartısız söylüyorum tam 2.5-3 ay boyunca başkan beyin arkasında temsilci arkadaşlarımız defalarca gittiler. Gelin bize bir iyileştirme yapın dedik. Bizi oyaladıktan sonra ‘yapmayacağım’ dedi. Bakışı bu sayın başkanın. Bu bakışı bizi üzüyor. 21 Mart'a bu bitmiş kadrolularda, başladığı tarih ekim ayıdır. Bir önceki sözleşme 30 Nisan'da başlamış. Bir önceki yılın ekim ayıdır. 5-6 ay bizi sürüklüyor istiyoruz ki sayın başkandan işçisine, çalışanına değer verdiğini gösteren emarelerdir. Arabulucu aşamasına kalacağız, arabulucu raporunu yazacak ve yine sokağa bizi dökecek. Biz istiyoruz ki sayın başkan bize değer verdiğini göstersin ve bu TİS’i bu kadar bizim için uzatmasın istiyoruz.

MUSTAFA HELVACIOĞLU YOKKEN DE DİSK BURADAYDI

Başkanımızın yine sendikalara ve sendikalı işçilere bakış açısını gösteren bir cümlesi de ‘DİSK gibi sendikalar yıllardır belediye başkanlarını esir etmişler’ diyor. Yani diyor ki ‘bu işçilere sendikalar aracılığıyla bu kadar maaş çoktur’ diyor. ‘Şu sendikalar olmasa istediğim gibi ücret veririm istediğim gibi çalıştırırım’ diyor. ‘Nereden çıktı bu sendikalar?’ diyor. ‘Bu DİSK nereden çıktı?’ diyor. Bu korkunç bir laf, çok anti demokratik bir laf, başkanın dünya görüşünü gösteren bir cümledir. Hiç yakıştıramadım, işçilerinin sendika tercihine saygı duymasını ve onları tam aksine desteklemesini beklemek hayalcilikmiş meğerse ama bir cümle kurayım Mustafa Helvacıoğlu yokken de DİSK burdaydı bu işçiler DİSK’e üyeydi. Mustafa Helvacıoğlu geldikten sonra da burada olmaya devam edeceğiz.

YİNE GÖRÜŞECEĞİZ

Başkanın konuyu kişiselleştirerek bana döndürmesi ‘bir daha Salim Şen’le görüşmeyeceğim, tanımıyorum’ demesi de çok yakışıksız olmuştur. Biz burada kurumlar adına görüşüyoruz. Sayın başkan belediye başkanı olduğu için belediyeyi temsilen görüşüyor biz de buradaki 370 işçinin temsilcisi sendika başkanı olduğumuz için görüşüyoruz. Böyle bir ifade kullanmasını kabul etmem mümkün değil, görüşeceğiz ben 370 insanın sendika başkanıyım benimle görüşmediği durumda 370 insanla birlikte karşı karşıya görüşmek durumunda kalır. Sendikalar bunun için vardır. Yine görüşeceğiz. 

İŞÇİSİNİ HALKIN ÖNÜNE ATMAK BELEDİYE BAŞKANININ YAPACAĞI TAVIRLAR DEĞİL

Kurduğu cümlelerden bir tanesi de şöyle: ‘Bu sendika 320 işçinin hakkını yani şirketteki işçilerin hakkını nasıl savunacak? İşçileri birbirine düşürmeye çalışıyor böyle yöneticilik olmaz. Sanki biz burada kadrolu işçilerin bütün imkanlarını kadrolu işçilere alıyoruz. Şirket işçilerine bir şey kalmıyor ya da onlar için mücadele etmiyoruz. Hiç merak etmesin gelecek haftadan itibaren o arkadaşlarımızın bitirmediği sözleşmesi için arkadaşlarımızın mücadelemizi yine görecek. Bir kurum yöneticisi böyle söylemlerde bulunmaz. Dün nasıl mücadele ettiysek bugün de onlar için mücadele edeceğiz. 370 arkadaşımızla hep beraberdik bugün yine beraber olacağız aileleriyle çocuklarıyla şirketi ile memuruyla gene beraber olacağız. Bu söylemlerden hızla uzaklaşması lazım. Sosyal medyadan maaş paylaşılacağını söylemek telefonda beni tehdit etmeye benzemez, bunlar doğru işler değil, işçisini halkın önüne atmak bunlar belediye başkanının bir yöneticinin yapacağı tavırlar değil tam aksine onlarla oturup konuşup müzakere edip sorunlara çözüm aramak gerekir.

Bizim elimiz hep açıktı hiç yumruk yapmadık ona karşı çünkü yumruk yaparsan tokalaşamazsınız.

Sayın başkan belediye başkanlığı döneminde her sorun karşısında yaptığı gibi her soruna hırçın, kavgacı bir üslupla soruna eğiliyor. Dışarıda söyledim fazla mesailerini gasp ettiniz bu işçi arkadaşlarımızın ona cevap vermedin yapmadılar böyle bir şey yok dersen cevabını bekliyorum ona da vereceğim cevap. Yok, hayır yaptım ödemiyorum diyorsan bunu da kamuoyuna çıkıp söyleyin. Hepsinden önemlisi bir grup arkadaşımız mesai yapıyor bir grup arkadaşımız mesai yapmıyor çifte haksızlık yapıyorsunuz. Hafta sonunda getirip 22,5 saat yazalım 32 saat yazalım geri kalanını yazmayalım mantığı kabul edilir mantık değildir.

ŞEN, PANDEMİ DÖNEMİNDE BAŞKAN HELVACIOĞLU’NA İŞÇİLERE ÖDÜLÜ HATIRLATTI

İşçilere bakış açısının Başkan Bey'in Pandemi döneminde değinmeden edemiyeceğim. Gerçekten de sağlıkçılardan sonra o dönemde en çok çalışan belediye işçilerimizdi. Herkes evlere kapanırken bu arkadaşlarımız sokak sokak, ev ev gezdiler. Görevlerini yerine getirdiler başkan bey de o dönemde ‘ödül vereceğim vs.’ dedi. Pandemi bitti ortada hiçbir şey yok onu da unutmuştur herhalde.

ESETÇE BELEDİYE BAŞKANINA TEŞEKKÜR EDERİM

Gazetemizden Erdoğan Demir de Şen’e ‘Seyyanen zam ile ilgili olarak ek protokol için Keşan Belediyesine bir teklifte bulunduğumuz mu?’ sorusunu yöneltti. Şen de şunları söyledi: Kendisine bu teklifi ilettik. Kendisine Kırklareli örneğini söyledim. Hukukçu arkadaşımıza yapılan ek protokolün örneğini gösterdim Mehmet Siyam Kesimoğlu’yla yapılan. Eğer ki belediyemizdeki bürokrat arkadaşlarımızın bu konuya ilgili tereddütleri varsa elbetteki biz de onların koydukları imzadan dolayı bir sıkıntıya girmelerini istemeyiz. Protokolle daha güçlendirebiliriz dedik. Pek çok belediyede bu tip iyileştirmeler yaptık. Bu soruyu sorduğunuz için söyleyeyim dün Esetçe Belediye Başkanına buradan teşekkür ediyorum. Dedim ya hiçbir zaman biz isim ayırmadık. Kendisi haber gönderdi iyileştirme yapalım arkadaşlarımıza. Dün bir ek protokol Esetçe Belediyesi’nde imzaladık. Bir böyle bir bakış açısı var bir de diğer tarafta bir bakış açısı var. Ek protokolle ilgili teklifimizi de yaptık zaten niyetinin sorun çözmek değil niyet  8000 liraları bir şekilde nasıl ödemem, gasp ederim niyetiydi.