BÜLENT SAYLAM

ULUS DEVLETİ KURARKEN KÖKLERİMİZİ UNUTMADIK

Bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Yenimuhacir Keşkek Şenlik’i hakkındaki görüşlerini sorduğumuz Gaytancıoğlu,

acı çekmiş bir toplumun şenliği olduğunu dile getirerek “Bu bölge Osmanlı İmpratorluğunun topraklarıyken Türkiye Cumhuriyeti ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ felsefesiyle Atatürk’ün sayesinde yeniden bir ulus devleti kurdu.”şeklinde konuştu. Gaytancıoğlu, Yenimuhacir Keşkek Şenlik’i hakkında şunları söyledi:  “Acı çekmiş bir toplumun şenliği bu. Niye acı çekmiş? Yerinden yurdundan ayrılmış Osmanlı İmparatorluğu zamanında burada yaşayan insanların kökleri Yunanistan Drama’ya kadar dayanıyor. O zamanlar oraları Osmanlığının coğrafyasının içindeydi. Osmanlı kendi içerisinde çeşitli etnik gruplara ayrıldığı için o gruplar kendi aralarında mücadele yaptığı için de tabiri caizse ‘hasta adam’ denilen Osmanlı bölündü, parçalandı. Ama köklerimiz buralara geldi. Vatan bildi buraları. Buralarda üretime devam ediyoruz ama geleneklerimizi, göreneklerimizi yaşatmaya devam ediyoruz. Ben de her sene düzenli olarak buraya gelemeye gayret ediyorum. Çünkü ben de bir Dramalıyım. Baba tarafım Dramalı, anne tarafım da Bulgaristan Kırcaali tarafındaki topraklardan gelmişler. Bu bölge Osmanlı İmparatorluğunun topraklarıyken Türkiye Cumhuriyeti ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ felsefesiyle Atatürk’ün sayesinde yeniden bir ulus devleti kurdu. Ama bu ulus devleti kurarken köklerimizi unutmadık. Hepimizin bir alt kimliği var. Ama hepimizin üst kimliği Türk Kimliğidir. O yüzden bu gelenek ve göreneklerimizi yaşattıkları için Yenimuhacir Kültür ve Yaşatma Derneğine ve belediye başkanımıza teşekkür ediyorum. Güzel bir dayanışma sergileniyor burada keşkekler pişiyor insanlarla paylaşılıyor. Böyle bir durumda bizler de milletvekilleri olarak halkımızla birlikte bizde burada paylaşıyoruz. Her sene olanaklar olduğu sürece partimizin bir görevi olmadığı sürece buraya gelmeye gayret göstereceğim.

ATATÜRK’Ü YOK SAYAMAZSINIZ

2018 tarihli resmi gazetede ilan edilen Milli Eğitim Bakanlığı eğitim kurumları sosyal etkinlikler yönetmeliğinde yapılan değişiklik ve  Atatürkçülüğün öğretmenler kurullarında ve zümre öğretmenler toplantısında ele alınması konusunda yönetmelikte yapılan değişiklik hakkında ne düşündüğünü sorduğumuz Gaytancıoğlu“İnşallah samimidirler. Samimi olduklarını bekliyorum. Ama yine de inanasım gelmiyor” diyerek AK Parti’nin buna benzer uygulamaları çeşitli bakanlıklarda getirdiğini ancak uygulamadığını kaydetti. Gaytancıoğlu, bayramların yeniden eskisi gibi kutlanması ve müfredata Atatürkçülüğün girmesi hakkında şöyle konuştu: “İnşallah samimidirler. Çünkü ülkemiz zor durumda. Samimiyseler Atatürkçülükle, Atatürk’le bu ülkenin nereye geldiğini görmeleri gerekir. Bu şenlik düzenleniyorsa Atatürk sayesindedir. Geçenlerde 30 Ağustos Zafer Bayramını kutladıysak Atatürk sayesindedir. Atatürk olmasaydı bir ulus devlet bilinci yaşatmasaydı, düzenli ordu oluşturmasaydı, Türkiye Büyük Millet Meclisini kurup en önde yer almasaydı şu anda bu topraklar başkalarındı. Ve bizler eğer yaşasaydık başka isimler altında yaşayacaktık. Dolayısıyla Atatürk’ün toplum sahnesinden, tarih sahnesinden silmeye uğraştı AKP, milli bayramları törenleri basitleştirmeye çalıştı. Çelenkleri koydurmamaya çalıştı. Çok gürültüsüz çocukların bile oynayamayacağı bir şekilde 23 Nisan’ları kutladık. Coşkusuz 29 Ekim’ler kutladık. Atatürk’le ilgili, Kurtuluş Savaşımızla ilgili bilgiler, belgeler, tarihsel dokümanlar kaldırılmaya çalışıldı. İnşallah AKP gerçeği görmüştür. Atatürkçülüğü olsun, Kurtuluş Savaşını olsun milli değerlerimizi yeniden ders kitaplarına koyar. Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize bunlar öğretilir. Niye bunu istiyoruz peki? Atatürk’ü yok sayamazsınız çünkü. 19 Mayıs günü yapılmasa bile 29 Ekim günü milyonlarca insan Ata’sına gidiyor. Anıtkabir’e gidiyor. İnsanların içinde Atatürk sevgisi var. Modern bir ülkede yaşıyorsak Atatürk sayesinde yaşıyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi eğer böyle bir şey yaptıysa özellikle Milli Eğitim Bakanını gerçekten kutluyorum. Ama arkasında durmaya da davet ediyorum. Bundan sonra biz coşkulu bir 29 Ekim kutlayalım. Bundan sonra okullarımızda gençlerimiz Atatürk’ü çok iyi bilsinler. Çünkü tarih tekerrürden ibarettir. Bugün ülkede Sevr bile imzalanmış ama biz Sevr’i tanımamışız yırtmışız, Lozan’ı imzalamışız. Yani bunları herkesin bilmesi ve tarihten ders alması lazım.

GELİN BU GÜMRÜK VERGİLERİNİ ÇIKARABİLECEĞİNİZ SINIRA KADAR ÇIKARTALIM

AKP, bir tezatlar partisi. Böyle diyor ama uygulamalara geldiğinde bunu göremiyoruz. Örneğin bizim bölgemizle olan bir konuyu söyleyeyim. 15 Ağustos 2018 tarihinde Resmi Gazetede Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde 100 bin ton çeltik gümrük vergisi alınmadan Türkiye’ye girecekti. Ayçiçeğinden bahsedelim. % 25’den % 13’e çekildi gümrük vergisi. Madem yerlisiniz, madem millisiniz, madem Türkiye ekonomisini düşünüyorsunuz. Türkiye ekonomisinin düzlüğe üretimle üreticiyle çıkabileceğini düşünüyorsunuz, işte size fırsat. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz size destek veriyoruz. Gelin bu gümrük vergilerini çıkarabileceğiniz sınıra kadar çıkartalım ve üreticimize verelim. Üreticiye yüksek fiyatla ayçiçeği fiyatı verelim, çeltik fiyatı verelim, buğdayı yine yüksek fiyatla alalım. Sütüne değer kazandıralım siz ne yapın, çiftçiye verin, çiftçi de gitsin borçlarını ödesin. Borçlarını ödedikçe inanın, esnafta para olacak, insanların cebinde para olacak ve ekonomi kendiliğinden kalkınacak. Zaten, cebinde dolar insanlar yok. Dolar krizini bu insanlar yapmıyor. Büyük sermaye grupları yapıyor. İthalatçılar yapıyor. Hiç olmadı dar gelirli insanlar etkilenmesin. AKP’ye büyük bir fırsattır bu. Madem milli eğitimde Atatürkçülüğü koydular, tarımda da ekonomide de bunu koysunlar. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak takipçisi olacağız.

YİNE DE İNANASIM GELMİYOR

Yeniden andımızı getirelim. Sabah çocuklar çıksın okula geldiklerinde ‘Türküm, doğruyum, çalışkanım…’ desin. Türk olmak, doğru olmak, çalışkan olmak suç mudur? Herkesin kökeni Türk olmayabilir. Ama kendini Türk hissediyorsa, Türkiye Cumhuriyetinin bir bireyi hissediyorsa bundan da daha güzel bir şey olamaz. AKP bu tip politikalar yapıyorsa biz takipçisi olacağız. Yanında her zaman Cumhuriyet Halk Partisi’ni görür ve desteğini her zaman hisseder ama yine de inanasım gelmiyor.

ÇOCUKLUKLARINI BİLE YAŞAYAMIYORLAR 

LYS ile LGS’de yaşanan öğrencilerin okul yerleştirilmelerindeki adaletsizlikler olduğu konusunda Eğitimci yazar Abbas Güçlü’nün twitter’dan paylaşımını sorduğumuz Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “Aynı fikirdeyim. Şimdi bakın eskiden şu OKS LGS nedir dediler. Bizler bile isimlerini unuttuk. Bir gün AKP genel başkanı çıktı dedi ki ‘Bu sistemi kaldırıyoruz.’ O sistemi savunan 81 milli eğitim müdürü özel bir yerleştirme sistemi bu demişti. Sonra sırf AKP genel başkanı istiyor diye o sistemi kaldırdılar yerine yeni bir sistem monte etmeye çalışıyorlar ama yapamıyorlar. İnsan hata yapıyorsa hata yaptım demeli, özür dilemeli. Bu 81 milyon insandan da özür dilenebilir veya yetişecek çocuklarımızdan da özür dilenebilir. Çocuklar sürekli ders çalışıyorlar. Çocukluklarını bile yaşayamıyorlar. Dolayısıyla velilerin de anlaştığı öğrencilerin de anlaştığı yöneticilerin de anlaştığı bu sistemi herkes kabul ediyorsa tekrar dönülmesinde bir sakınca yok. Cumhuriyet Halk Partisi bunu destekler ama ‘benim torunum bunu yapamıyor bu sistem nedir?’ diye yanlış yaklaşırsanız her şeyi ben bilirim mantığıyla giderseniz o zaman başarılı olamazsınız. Zaten AKP sisteminin de işlemediğini görüyor. Kurduğu Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi halk tarafından onay almış olabilir ama bu sistem işlemiyor. İşlemeyecek. Niye? Demokrasiden başka daha güzel bir sistem var mı? Herkese düşüncesini söyleyecek, eksik de olsa hatalı da olsa fikirler bir araya gelecek, doğru fikir bulanacak.”

2 EKİM’DE BİZ ORADA OLACAĞIZ

Son olarak Keşan’a bağlı Sazlıdere’de yapılması planlanan doğal gaz aktarım iskelesinin 2. ÇED bilgilendirme toplantısının 2 Ekim 2018 tarihinde yapılmasını sorduğumuz Gaytancıoğlu konu hakkında  şunları dile getirdi: “2 Ekim’de orada olacağız. Öncesinde 19 Temmuz vardı onu güzel bir şekilde püskürttük. O toplantının yapılmasını engelledik ama biliyorsunuz bir cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle zoraki yani tek adam rejiminin fragmanını izlemiştik daha önce şimdi gerçeğini gördük. Yani tek adam isterse ‘ben yaparım’ diyor. Çevreyi de batırırım, doğayı da katlederim kimse engellemez benim için önemli olan paradır, benim için enerjiye ulaşmaktır. Halbuki Cumhuriyet Halk Partisi olarak şu güneş hiçbir ülkede yok. Sadece Türkiye güneşten tüm enerjisini sağlayabilir. O yüzden doğayı katletmemeliyiz.  Doğayla gelin hep beraber nasıl beraber üretim sağlarız enerjimizi nereden elde edebiliriz bunu beraberce çözelim. O yüzden 2 Ekim toplantısı son derece önemli o doğal güzelliklerin bozulmaması gerekli biz orada olacağız. Hukuk mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Görüyorum ki çok seviniyorum, bizlere bile kalmadan halkımız bizim önümüzde yürüyor. Biz de onlarla beraberiz. Sonuna kadar da beraberiz.”