“Türkiye AKP eliyle karanlık bir tünelin içerisine sokuldu.
İçerde-dışarıda savaş konsepti ülkemizi adım adım Suriyelileşme sürecine soktu. Savaş her adımında etnik ve mezhepsel ayrışmaları derinleştiriyor. Ülkemiz hızla geri dönülmesi mümkün olmayan bir uçuruma sürükleniyor.
Suriye merkezli yeni paylaşım savaşının ortaya çıkardığı kaos ülkemizi de kuşatıyor.
AKP-Saray rejimi hem bölgede hem de içerde daha fazla savaş politikası ile Suriyelileşmeyi derinleştiriyor.
Cizre’de, Silopi’de, Diyarbakır’da aylardır süren kuşatma geride ölümün indiği kentler bırakıyor. Her bomba, her ölüm ülkenin doğusuyla batısını birbirinden koparıyor. Türk ve Kürt halkı arasında telafisi mümkün olmayacak bir kopuş ortaya çıkarıyor.
ÜLKEMİZE ÖLÜM İNİYOR
Göçlerle, yıkılan-yakılan evlerle şehirlerimize, ülkemize ölüm iniyor!
30 yıldır yapılanları bir kez daha yaparak bir sonuç elde edilemeyeceğini herkes biliyor. Tankla, topla Kürt halkının özgürlük arayışını ve direnişini bastırmak mümkün olmadı, bundan sonra da olmayacak.
Birlikte yaşam ve ülkemizin geleceği için AKP’nin bu saldırılarını durdurmak için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Bilinmeli ki bugün Kürt illerini ırkçı-cihatçı hezeyanlarla kuşatan AKP timleri, halkların birliği ve eşitliğini, birlikte yaşam arzusunu ve ortak geleceğimizi bombalamaktadır.
AKP bu savaşın içinde tüm komşularımızla ülkemizi düşman etti. Milliyetçi demagoji ile Rusya ile soğuk savaşa girerken, bir yandan da ülkemiz ABD ve NATO’yla birlikte Avrupa ülkelerinin askeri üssü haline getiriliyor.
BARIŞ İÇİN GERÇEKÇİ ADIMLAR ATILMALIDIR
AKP’nin içerde ve bölgede savaş konseptine direnmek ve boşa çıkarmak halkların birliğini geliştirmeyi temel alan bir barış siyasetiyle mümkündür. Ancak bugünkü savaş koşullarında AKP’ye karşı demokratik mücadelenin de alanları kapanıyor. Açık ki PKK’nin tercih ettiği şehir savaşları ile demokratik çözüm, birlikte yaşam ve barış imkanlarının çoğaltılması da mümkün olmuyor.
Savaş ve çatışmaların sona erdiği, Kürt illerindeki kuşatmanın ortadan kalktığı ve can güvenliğinin sağlandığı ilk adımla birlikte demokratik çözüm ve barış için gerçekçi adımlar atılmalıdır. Demokrasi ve barış güçleri bu süreci AKP’nin inisiyatifine teslim etmeyecek bir barış iradesi ve inisiyatifini geliştirerek, gerçek bir çözüm imkanının güvencesi olacaktır.
BUNUN İÇİN ÖNCELİKLE ATILMASI GEREKEN ADIMLAR ŞUNLARDIR:
1- AKP Kürt illerindeki kuşatmayı kaldırmalı, sokağa çıkma yasaklarına son vermeli, operasyonları durdurmalıdır. Kürt halkının can ve mal güvenliği sağlanmalıdır.
2- PKK buna paralel silahları susturmalı, şehir savaşını durdurmalıdır.
3- Kürt sorununun demokratik çözümü için parlamento içindeki ve dışındaki tüm güçlerin katıldığı açık bir tartışma süreci başlatılmalıdır.
4- Suriye’ye yönelik savaşçı politikalarından vazgeçilmeli, emperyalist merkezlerin ülkemizdeki askeri konuşlanmasına son verilmelidir. Suriye’nin geleceğine Suriyeliler karar vermeli, tüm dış güçler Suriye’den elini çekmelidir.”
