HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

MHP Edirne eski milletvekili, il başkanları ve yöneticileri, dün düzenledikleri basın toplantısıyla referandum süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener'in 2 Nisan’da Edirne’de düzenleyeceği ‘Milli İradenin Önemi’ konulu toplantı hakkında bilgi verdi.

Saat 12.00’de, Şapçı Prestige Otel’de başlayan toplantıya MHP Edirne Eski Milletvekili ve İl Başkanı Gürsel Şimşek, MHP Eski İl Başkanları Mehmet Tolga Akalın ve Ömer Demir, Eski İl Başkan Yardımcısı Burhan Başoğlu ile Eski Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Korkut katıldı.

Toplantıda ilk olarak konuşan Ömer Demir, Türkiye’yi karış karış dolaşarak, getirilmeye çalışılan anayasa değişikliğinin Türkiye’nin hayrına olmadığını anlattıklarını belirterek, “Bu referandumun gerçek kahramanları Türk milliyetçileridir. Bu gün baktığınızda ‘hayır’ oranı, ‘evet’ oranının biraz üzerindedir. İnşallah bu artarak devam eder. Bu galibiyetin de mimarı Türk milliyetçileri olacaktır. Biz bu anayasa değişikliğine birkaç yönden karşıyız. Bir kere Türk demokrasisini, parlamenter sistemi geriye götüreceğine dair içerisinde ciddi manada maddeler bulunuyor. Kuvvetler birliğinin bir kişide toplandığı, yargı erkinin kendisine bağlandığı, devletin bütün icra organlarını kendisinin atadığı, hatta parlamentoya ağırlıklı olan iktidar partisinin de genel başkanı olacağı bir sistemin Türk milletine bir mutluluk getirmeyeceğini, parti devleti bir yapının ortaya çıkacağına inanıyoruz. Bunun için ‘hayır’ diyoruz.” dedi.  

ŞİMŞEK: KARARIMIZ ÇOK NET, ‘HAYIR’

Gürsel Şimşek de Türk milletinin, ülkeyi tek adam anayasasına götürecek partili bir cumhurbaşkanının hakim olacağı bir ülke istemediğini ifade ederek, şunları söyledi: “Ben bir Türk milliyetçisi olarak, Türkiye’nin önce özerklik, sonra federasyon üzerinden bölünmesine ve Türk milletinin ezilmesine karşı çıkıyorum. Biz Türk milliyetçileri olarak bu referandumda kararımızı çok net olarak ‘hayır’ belirlemiş ve oyumuzu da sandıkta ‘hayır’ olarak kullanacağımızı ifade ediyoruz. MHP’den ihraç edilen arkadaşlarımız da oldu. Lider noktasındaki kişilerden biri olan Meral Akşener, önümüzdeki Pazar günü Edirne’de olacak. Meral Akşener de, ‘neden hayır’ dendiği konusunda halka bilgi verecek. Ülkemizin bölünmesinin yolunu açacak bu referandum kararım ‘hayır’ olacak. Ülkenin bölünmesine ortak olan süreçte, bende vereceğim oyla bu sürece ortak olmayacağım.”    

AKALIN: EVETÇİLER RÜZGAR EKTİLER, TOPYEKUN MİLLETE FIRTINA BİÇTİRDİLER

Mehmet Tolga Akalın ise 15 Temmuz’da Türkiye’nin ağır bir askeri kalkışmayla yüz yüze kaldığını dile getirerek, “Bu kalkışmayla yüz yüze kaldıktan sonra Yeni Kapı Ruhu ihdas edildi. Bu ruh Türkiye’nin acil birikmiş demokratik problemlerini çözmek için bir başlangıç olarak kullanılmak yerine, bir geçiş süreci olarak değerlendirilerek mevcut krizden fırsat üretmek suretiyle uzun dönemdir sayın cumhurbaşkanının siyasi emellerini süslediğini ifade ettiği başkanlık referandumuyla karşı karşıya kaldı. Peki bizi 15 Temmuz 2016’ya getiren süreç nedir? 2010 yılında Türkiye bir referandum yaptı. Bugün, başkanlık noktasında ‘evet’ yönünde siyasi irade koyan iktidar partisi o gün yanında FETÖ’nün lideriyle birlikte mezardakileri de kaldırarak ‘evet’ istediler. Biz o gün de, yargının siyasi veya cemaat tekelleşmesine girmesinin çok ağır sonuçları olacağı konusunda açık açık uyardık ve hepimiz ‘hayır’ yönünde görüş bildirerek, bunun için çalışma yaptık. 2010 referandumunda ‘evet’ çıkartarak FETÖ’ye teslim ettikleri yargı, Kumpas’tan başlayıp Balyoz Davası’yla TSK’nın milliyetperver subaylarını tefsiye ederek FETÖ’ü subayların önünü açtı ve bir darbe kalkışmasıyla karşı karşıya kaldık. Yani dün evetçiler, rüzgar ektiler, topyekun millete fırtına biçtirdiler ve millet 15 Temmuz gecesi devleti sokaktan toplayarak bu işi bitirdi. Fakat ibret almamış gözüküyorlar. Bu sefer daha da yoğun bir tekelleşmeyle karşımıza geldiler.” diye konuştu.    

İSTİKBALDE BU ÜLKEDE YARGILAMALAR İKTİDAR PARTİSİNİN İLÇE BAŞKANLIKLARINDA YAPILIR

Türkiye’de tek akil adamın Cumhurbaşkanı olduğunu, ancak onun da partili yapılmak istendiğini dile getiren Akalın, şunları söyledi: “Bu bir parti devletine geçiştir. Eğer referanduma bu gün ‘dur’ diyemezsek, istikbalde bu ülkede yargılamalar iktidar partisinin ilçe başkanlıklarında yapılır. İnsanlar bölge mahkemelerine ya da Ankara’da temyize gitmez. Hukuku ilçe başkanlıklarında, il binalarında arar. Hukukun kalmadığı yerde de toplumsal dayanışma ve meşrutiyet kalmaz, o zaman ‘insan, insanın kurdudur’ dediğimiz eski düzene döneriz. Tek parti lideri sabah il, ilçe başkanı atayacak, öğleden sonra kaymakam, vali atayacak, akşam üstüde yargı üyelerini belirleyecek. Şimdi Keşan’ı kim yönetecek? İktidar partisinin ilçe başkanı mı, iktidar partisinin kaymakamı mı? Tüm bürokratik atamaları tek adama veriyorsunuz. Yargı tekelleşiyor. ‘Cumhurbaşkanı yargılanabilecek’ diyorlar. Tabi bunun içinde 400 milletvekiline ihtiyaç var. Velev ki 400 vekil buldunuz, cumhurbaşkanını yargıya yolladınız. Peki bu yargı üyelerini kim atıyor? 12’sini doğrudan kendi atıyor, 3’ünü de meclise seçtiriyor. Davanın hem savcısı, hem hakimi, hem sanığı, hem de avukatı oluyor. HSYK’ya da 6’sını doğrudan kendisi atıyor, 7’sini de doğrudan meclise atattırıyor. Arkadaki ‘hakimiyet milletindir’ yazısı kalkar, ‘hakimiyet sayın cumhurbaşkanınındır’ yazar.” 

Mehmet Tolga Akalın, konuşmasının sonunda 2 Nisan Pazar günü, Edirne’deki Saraçlar Caddesi’nde Meral Akşener’in katılımıyla yapılacak toplantıya tüm halkı davet etti.