ÖDP (Özgürlük ve Dayanışma Partisi) Keşan İlçe Teşkilatı, dün düzenlediği basın toplantısıyla 16 Nisan’da yapılacak olan referandumda ‘hayır’ oyu kullanacaklarını bildirdi.

Basın toplantısı, saat 13.30 sıralarında, parti bürosunda başladı.

İlçe örgütü adına basın bildirisini okuyan ÖDP Keşan İlçe Başkanı Metin Tanal, AK Parti hükümetinin köylere ve köylülere dönük hesaplarının bitmek bilmediğini belirterek, “2012 yılında çıkarttığı Büyükşehir-Bütünşehir Yasası ile 16 bin köyün tüzel kişiliğini bir gecede ortadan kaldırarak mal varlıklarına, kadimden beri ortak kullandıkları yaylak, otlak ve meralarına, içme suyu kaynaklarına köyün mülkü olan tarla, düğün salonu, kahvehane vb. köyün üzerine kayıtlı ne varsa el konulmuştur. AKP döneminde, borçlu çiftçi sayısı 1,5 milyon kişiden 13 milyon kişiye, borçların toplam tutarı ise 5 milyar liradan, kimi verilere göre 28,5 milyar liraya, kimi verilere göre de 36 milyar liraya yükselmiştir. AKP iktidarında 616 bin kişinin tarımsal üretimin dışına itilmesine hayır. 2002 Yılında, çiftçi kayıt sistemi verilerine göre sisteme kayıtlı 2 milyon 800 bin çiftçi varken, bu sayı 2015 yılında 2 milyon 200 bindir. Yani 13 yılda çiftçilerin %22 ye yakını tarımsal üretimi bırakmıştır. Çalışan nüfus içinde tarımsal üretimde bulunanların payı 2002 yılında %35 iken 2015 yılı itibariyle %19 una düşmüştür.” dedi.

TARIMDA DIŞA BAĞIMLI HALE GELDİK

Türkiye’nin tarım ülkesi olmaktan çıkıp, dışa bağımlı hale geldiğini ifade eden Tanal, şunları söyledi:“AKP döneminde Türkiye buğday, nohut, pamuk gibi geleneksel ürünlerimizde bile ithalatçı durumuna düşmüş, tarıma verilen desteğin (59 milyar lira) 4,5 katını ( 264 milyar Lira) ithalata savurmuştur. 40 milyon ton buğday, 17 milyon ton soya, 12 milyon ton mısır, 10 milyon ton pamuk, 7 milyon ton ayçiçeği, 4 milyon ton pirinç ve çeltik ithalatı yapılmıştır. Çiftçilerin sadece mazotta ödediği KDV+ÖTV miktarı AKP iktidarının tarıma verdiği destekten daha yüksektir. İktidar kaşıkla verdiğini kepçeyle geri almaktadır. Hükümet olduğu ilk yıllarda Irak ve Suriye ile yaşanan gerilimler ve savaş yaş sebze ve meyve ihracatımızda önemli yer tutan Arap ülkelerine ihracatımızı engellemiş, Arap ülkelerine yük taşıyan tırlar gidemez olmuştur. BU ihracat açığı Rusya pazarıyla kapatılmaya çalışılmıştır. Ancak yaşanan uçak krizi nedeniyle Rusya pazarı da kapanmış ve Rusya’ya yapılan yaş sebze, meyve ihracatı %70 azalmıştır.”

TARIM TOPRAKLARI DAĞITILDI

Metin Tanal, 2002 yılında 265 milyon 790 bin dekar olan tarım toprağının, 2015 yılında 239 milyon 488 bin dekara düştüğünü dile getirerek, “AKP hükümeti tarım topraklarını, maden, enerji, sanayi, konut ve turizm yatırımlarına açıp toprak gaspına yol vermiş, tarım topraklarının yok oluşunu hızlandırmıştır. Tarım topraklarını yok eden, suları kirleten, ekolojik dengeyi bozan HES, GES, RES, nükleer enerji, jeotermal elektrik enerjisi, kaya gazı/kaya petrolü yatırımlarına teşvikler vermiş, özel şirketlere bu alanlarda sınırsız haklar tanımıştır. Acele kamulaştırma kararları vererek özel şirketlerin, köylülerin topraklarını ve kullandıkları suları devlet eliyle gasp etmesini sağlamıştır. HES projelerine destek vererek şirketlerin akarsuları hapsetmesine yardımcı olmuş, canlıları ise suya erişimini engellemiştir. Milli olma iddiasındaki AKP hükümeti küresel sermayenin politikalarına uygun olarak suyun metalaştırılması sürecine hız vermiştir. AKP’nin çiftçiyi şirketlerin eline teslim etme girişimleri bitmek bilmemektedir. 1863 yılında çiftçilerin tefecilerin elinden kurtarılması için devlet yardımının gerektiği anlayışı ile kurulan be bu güne kadar gelen Ziraat Bankası milli tarım projesi uygulanacağını söyleyen bir hükümetin bakanlar kurulu kararı ile ‘Varlık Fonu’ adı altındaki bir anonim şirkete devredilmiştir.” şeklinde konuştu.