MEHMET AYTAÇ

Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’nda düzenlenen basın açıklaması Eğitim-Sen, Eğitim-İş ve Emekli Öğretmenler Derneği temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, bazı siyasi parti temsilcileri katıldı.

Ortak basın açıklamasını okuyan Eğitim İş Keşan Temsilcilik Başkanı Erol Yazla, basın açıklamasına Türk Eğitim-Sen ve Eğitim Bir-Sen Keşan temsilciliklerini de davet ettiklerini ancak katılım sağlamadıklarını bildirdi.

“BİR ÖĞLE YEMEĞİ 30-35 LİRA”

Sözlerine Aziz Nesin’in “Öyle bir ölsem ki çocuklar, size hiç ölüm kalmasa” dizeleriyle başlayan Erol Yazla, derinleşen ekonomik krizle birlikte yoksullaşmanın en çok çocukları etkilediğini belirterek; “Çocuklarımızın yeterli ve dengeli gıdaya erişememesi, çocuklarımızın açlığı okul hayatını etkileyen temel sorunumuz haline gelmiştir. Yetersiz ve dengesiz beslenme çocuğun hem bedensel hem de zihinsel gelişimini etkilediği bir gerçektir. Aynı zamanda enfeksiyon ve kronik enfeksiyonlarında başlıca sebebi yetersiz ve dengesiz beslenmedir. Çocuklarımız yetersiz beslenme nedeniyle öğrenme güçlüğü çekmekte, okul devamsızlığı artmakta, istendik davranışlar geliştirme ve sergilemede güçlük çekmektedir. Son iki yılda yapılan devasa zamlar düşünüldüğünde en az iki çocuğumuzdan biri açlıkla karşı karşıya. Bir öğle yemeği ücreti, 30-35 TL’den başlıyor. Okul kantinlerinde ulaşılabilecek en ucuz besin olan tostun ücreti 15-20 TL’dir. İki çocuklu bir aile için bile çocukların yalnızca okul saatinde ihtiyaç duyduğu beslemenin aylık maliyeti asgari ücretle yaşamaya çalışanların aylık gelirinin üçte birini aşıyor. Geçim sıkıntısındaki aileler ya öğün atlamakta ya da çocukların önüne bir şey koyalım da bu öğünü geçiştirelim derdindeler” dedi.

YETERSİZ BESLENMENİN GELİŞİM BOZUKLUĞUNA YOL AÇTIĞI BİR GERÇEKTİR”

Erol Yazla açıklamasına şöyle devam etti: “Avrupa Birliği'nin yoksunluk tanımından yola çıkarak hazırlanan bir araştırmada, Türkiye'deki 7,5 milyon çocuğun şiddetli yoksulluk yaşandığı, beslenme ve ısınma gibi en temel ihtiyaçlarının dahi karşılanamadığı belirtilmektedir. Derin Yoksulluk Ağı verilerinin de ortaya koyduğu gibi hayat pahalılığı nedeniyle yoksul insanların ucuz gıdaya yöneldiğini, çocukların yetersiz beslendiği ve bunun da çocuklarda gelişim bozukluğuna yol açtığı bir gerçektir. Yetersiz beslenme nedeni ile ileride eğitimine devam edemeyen, eğitimine devam etmekte güçlük çeken bir nesille karşı karşıyayız. Bu yüzden bir an önce tedbirler alınmalı. Özellikle yetersiz beslenme yaşayan aile çocuklarına, düzenli ve güvenli gıda sağlanmalıdır. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer açıklamasında, 1 milyon 796 bin 985 öğrenciye ücretsiz yemek sağlandığı, bu çerçevede şu ana kadar 400 bin okul öncesi çocuğumuzun ücretsiz yemek imkânından faydalandırıldığını belirtmiştir. İlçemizde taşımalı öğrencilerin öğle yemekleri hariç kaç öğrencimiz bu olanaktan faydalandı. Okul öncesi kaç çocuğumuza bu imkân sunuldu?”

ÜCRETSİZ OKUL YEMEĞİ TÜM ÇOCUKLARIMIZA VERİLMELİ”

Açıklamasına, “Yoksul çocuk yoksun çocuktur” diyerek devam eden Yazla sözlerini şöyle tamamladı: “Dezavantajlı bölge okullarımızdan başta olmak üzere çocuklarımıza sabah ve öğle yemekleri ücretsiz olarak verilmelidir. Çocuklarımızın besin yoksunluğundan kaynaklanan sorunların ortadan kaldırılması için bu şarttır. Çocuklarımızın sağlığı ve mutluluğu tüm toplumun sağlığı ve mutluluğudur. Çocuklarımız aç kalmasın. Düzenli ve dengeli beslenme tüm çocuklarımızın hakkıdır. Ücretsiz okul yemeği tüm çocuklarımızın hakkıdır. Ücretsiz okul yemeği tüm çocuklarımıza verilmelidir.”