27 Mayıs darbesinin sebebi olarak bazı çevreler Türkiye’deki maaşlı asker ve sivil kesimin hayatlarından memnun olmadıklarını gösterdiler. Darbe sebebi olabilecek gerekçe olamaz bu yaklaşım. 1960 yılına gelindiğinde döviz rezervleri azalmış. Yatırımlar yapılamaz olmuştu. 

Dönemin başbakanı 1959 Aralık ayında beyaz sarayda yirmi beş dakika bekletiliyor. ABD’nin bu tavrı Menderes’in Demir Çelik Fabrikasını sovyetlerle yapma niyetine tepkidir. 

Menderesin sovyetlere Demir Çelik Fabrikası yapımı ile ilgili gezi planlaması bardağı taşırır. Bugünler de üniversitelerde öğrenci hareketlerinin yoğunlaşması rastlantımıdır?

Darbeden bir hafta önce iki ABD’li gazeteci İzmir’e gider. Emekli olan ve evinde çizgili picamalarıyla kümeste tavuk besleyen Cemal Gürsel’in fotoğrafını çekerler. Amerikan Gazeteleri başlık atar. “İşte Türkiye’nin yeni lideri”

Genel Kurmay Başkanı Rüştü Erdelhun’dur. ABD’de özel eğitim alan subaylar 27 Mayıs darbesini yaptılar. Genel Kurmay Başkanı tutuklandı. Cemal Gürsel başa getirildi.

27 Mayıs 1960 sabahı radyolarda “Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuştur. Natoya bağlıyız diyen Alparslan Türkeş’ti. Darbenin her safhasında ABD vardır.”

Ardından darbecilere karşı ulusalcı subaylar darbe yaptılar. 14’ler diyeanılan bu ekibi ülke dışına sürdüler. Alparslan Türkeş Yeni Delhi’ye sürgün edildi. 

Darbeyi üst rütbeliler yapmadı. Üst rütbeli subayları sonradan içlerine aldılar. Bunu üst rütbelilerin ağırlığını yanlarında görme adına yaptılar.

Darbe sonrası 147’likler adı altında tasfiyeler başladı. Üniversitelerden profesör ve öğretim üyeleri görevlerinden atıldılar. Bu uygulamaya tabi tutulanlar dönüşlerinde 70’li yıllarda üniversitelerde sorumlu tuttukları meslektaşları ile gergin günler yaşadılar.

Darbede İsmet İnönü darbe yanlısı gösterildi. Oysa darbenin bir numarası Alparslan Türkeş, İnönü’yü sevmezdi. 1944’teki tabutluk olayı bunun nedeni olarak gösteriliyor. Celal Bayar, Adnan Menderes CHP’li idiler. İsmet Paşa idamları önleyemedi. Cuntacılar söz dinlemediler. Menderes asılan başbakan olarak tarihe geçti.

Yargılamaların adil olması olanaksızdır. Darbe koşullarında kurulan mahkemeler adil ve bağımsız karar veremezler. Nitekim vermediler. Bunu 71 ve 80 darbelerinde de gördük yaşadık.

Darbe sonrası özgürlükçü bir Anayasa yapıldı. 61 Anayasası Temel hak ve özgürlükler açısından cömertti. Nitekim 71’de Tağmaç “Sosyal uyanış ekonomik uyanışın önüne geçmiştir. Bu gömlek topluma boldur” demek ve 71 darbesini yapmak zorunda kaldı.

1961 Anayasası yapılırken ciddi tartışmalar yapıldı. 1924 Anayasası’nda değişiklik yapılmasını isteyenler epey direndiler. Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Yargıtay çevrelerince hazırlandı 61 Anayasası.

Darbeler ve yanlı talimatlı yargılanmalar 60-71-80’de devam etti. Sanıklara iyi davranılmaması ortak paydalardandı. En önemlisi mahkemelerin yansız ve bağımsız karar verememeleriydi. 27 Mayıs darbesi ile Türk demokrasisi kesintiye uğramıştır. Darbelerin hiçbiri meşru görülemez. Sandıkla gelen süngü ile değil sandıkla gitmelidir. Halkın demokratik talepleri baskı ile ötelenmemeli. Unutmayalım demokrasi silah taşıyanların silahsızların otoritesini kabul etmesidir.