CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Edirne Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, 8 Nisan 2017 Cumartesi günü Keşan’da, basın toplantısı düzenleyerek, ülke gündemi ve referandum sürecini değerlendirdi. Saat 12.30 sıralarında CHP İlçe Başkanlığı Lokali’nde düzenlenen toplantıya İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli ve partililer katıldı. Toplantıda ilk olarak söz alan Gümülcineli, “Biliyorsunuz daha önce seçim propaganda dönemlerinde, propagandaya yönelik çalışmaların, afişlemelerin propaganda benzeri broşürlerin dağıtımı ile ilgili Yüksek Seçim Kurulu tüm siyasi partilere hangi alanda bunları yapabileceklerini bildiriyor. Yıllardır özellikle Keşan’da 16 Nisan referandum hariç tüm siyasi partiler burada tüm kural ve kaidelere layıkıyla uyuyorlardı. Keşan’da bu anlamda hiçbir şekilde sıkıntı yaşamadık.” ifadelerini kullandı.

AKP İLÇE TEŞKİLATINI KURALLARA UYMAYA İLÇE SEÇİM KURULU’NU DA GÖREVİNİ YAPMAYA DAVET EDİYORUZ

Geçmiş dönem bütün siyasi parti yöneticilerine huzur bozacak seçim çalışmalarına meyil vermedikleri için teşekkür ettiğini dile getiren Gümülcineli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak bugün referanduma yönelik yapılan bu çalışmalarda mevcut AKP iktidarının bu kural ve kaidelere uymadığını görüyoruz. İlçe Seçim Kurulu’nun bize belirttiği alanlarda afişlemelerin yapılmadığını, onların dışına taştığını görüyoruz. İlçe Seçim Kurulu kararlarında şunu der: ‘Siyasi partiler bulunduğu ilçe teşkilatlarının ve seçim bürolarının önüne belli afiş ve vb. şeyleri asabilirler. Bunun dışındaki yerlere asamazlar’ Biz CHP olarak bu kurallara kesinlikle uyuyoruz. Ancak, AK Parti İlçe Teşkilatı buna uymuyor. Bu tür yaklaşımların, bu tür kuralsızlıkların toplumun huzurunu bozacağını, arzu etmediğimiz bir takım gelişmelere sebep olacağını görmekteyiz. Bu konuda mevcut kurallara uymaya devam ediyoruz. Konu ile ilgili İlçe Seçim Kuruluna dilekçe de verdik. İlçe Seçim Kurulu, tüm siyasi partilere propaganda döneminde uyulması gereken kurallar konusunda bir yazı çıkarttı. Ancak görüyoruz ki bugüne kadar herhangi bir işlem yapılmamış. Keşan kamuoyundan ve partililerimizden yönetimimizden eleştiri alıyoruz. ‘AK Parti tüm şehri afişledi, broşürler dağıttı.’ Diyorlar. Biz de kurallar çerçevesinde hareket ettiğimizi söylüyoruz. Gerek mevcut İlçe Seçim Kurulunu gerekse AKP İlçe Teşkilatını kurallara uymaya İlçe Seçim Kurulu’nu da görevini yapmaya davet ediyoruz. Aksi halde bu konu gerginliğe sebep olacaktır. Bugüne kadar Keşan’da hiçbir seçim döneminde bir takım gerginliklere sebebiyet vermeden, seçim çalışmalarını yürüttük. Buna uymalarını özellikle rica ediyorum. Uymuyorlarsa bu anlamda gerekli çalışmalarımızı, gerekli uyarılarımızı yapacağımızı bilmelerini istiyoruz. Referandum da değiştirilmek istenen anayasa maddelerinin ne kadar önemli olduğunu çalışmalarımızda da anlatıyoruz. Kuralsızlık dışı bir takım kanunlar çıkarmaya çalışıyorlar. Burada bunun örneğini yaşıyoruz. Bunlar kural tanımaz, nizamlara uymaz, devletin kurallarına uymaz duruma gelecekler. Kendilerini bir kez daha uyarıyorum, kural uymazsalar biz de gerekli çalışmaları yapacağız.”

EŞİT ŞARTLARDA MÜCADELE ETMİYORUZ

Gümilcineli’nin açıklamasından sonra söz alan Gaytancıoğlu, “Çok değerli ilçe başkanım, çok değerli ilçe yöneticilerim, çok değerli kadın kolları başkanım, çok değerli Cumhuriyet Halk Partililer, çok değerli basının emekçileri. Evet, referandum için son bir haftaya giriyoruz. AKP’nin faşistçe bir baskısı altındayız. Devletin tüm olanaklarını, tüm görevlilerini, tüm parasını referanduma harcama zihniyetinde olan bir parti ile mücadele ediyoruz. Yani biz eşit şartlarda mücadele etmiyoruz. Karşımızda devletin tüm valileri, kaymakamları, bürokratları, din görevlileri var ve devletin tüm bütçesini hunharca kullanıyorlar. Yani uçakları kullanıyorlar, otobüsleri kullanıyorlar, bunu görüyoruz. Ama halkımızın vicdan sahibi olduğunu da biliyoruz. Hayırlar şu anda öndedir, devletin tüm bölgelerinden olumlu haberler geliyor. Halkımız da bunu görüyor. Her türlü baskıya rağmen AKP, bu referandumda ne yaparsa yapsın, tüm medyayı kullansa da halkımız buna hayır diyecek. Bunu onlar da biliyor. Gün geçtikçe ilçe başkanımın da belirttiği gibi, bize baskılar yaparak, olanaklarını daha fazla kullanarak, İstanbul’da seçim çadırlarımızı yıkıyorlar, baskılar yapıyorlar, seçim bürolarımıza saldırıyorlar, hayır pankartı asan araçlarımızın tekerleklerini patlatıyorlar, ama ne yaparlarsa yapsınlar, başarılı olamayacaklar. Sonlarını engelleyemeyecekler. Çünkü bu bir referandum ve biz de halkımıza bu anayasa maddelerini anlatıyoruz, tek adam rejiminin ülkemizi ne hale getireceğini örnekler ile anlatıyoruz. Ve ülkemizin 80 milyon olduğunu, 80 milyonu bir kişinin yönetemeyeceğini anlatıyoruz. Kimseden korkumuz yok. Halkımızda ciddi bir işsizlik söz konusuyken, Türkiye’de terör kol gezerken, ve Türkiye’de sınır ötesi bir operasyon sürerken, ekonomi dibe vurmuşken, insanlarımız borçluyken, bunları görmezden gelen AKP, Türkiye’yi karanlığa götürecek bir anayasayı gündeme getirdi. İnsanların gündeminde inanın ödeyemediği borçlar var. Ekonomi çok kötü. İnsanlar işsizlik ile uğraşıyorlar. Cumhuriyet tarihinin en yüksek işsizlik oranı açıklandı. Her 100 gençten, 13 ü işsiz. Bu gündemden kopup başka işlerle uğraşıyorlar. Halkımız, gerçekleri görüyor, tek adam rejimine de geçiş vermeyecek. Ben örgütüme çok teşekkür ediyorum. Son bir haftada daha sıkı çalışmalar da yapacağız. Biz halka sadece 16 Nisan’da neden hayır denmesi gerektiğini anlatıyoruz. Onlar durmadan köprü yaptık, yol yaptık diyorlar. Hastanelerde kuyruk yok diyorlar. Evet yok, çünkü insanlarda para yok. Hastanede para almıyorsunuz ama eczanede alıyorsunuz. İnsanlar ciddi bir yaşam standardına erişmedi. Türkiyenin 120 milyar dolar olan iç ve dış borcu, 800 milyar dolara çıktı. Şimdi, üreten bir ülke miyiz yoksa tüketen bir ülke miyiz? Bizim çocuklarımız kaç yıl bu dış borçları ödemek için uğraşacak? Böyle bir enkaz devralacağız. Enkaz devralacağız diyorum çünkü artık AKP’nin sonunun geldiğini biliyoruz. Kimsenin çocuğunun kayrılmasını istemiyoruz. Eşitliğe ihtiyacımız var. Sevgiye ihtiyacımız var. Halkın gündemini görmezden gelen AKP’yi 16 Nisan’da halkımız da görmeyecek ve sandıkta hayır’lar patlayacak diyorum.” dedi.

ÜLKEYİ GÜNLÜK POLİTİKALARLA YÖNETMEYE ÇALIŞIYORLAR

Konuşmasına, gündemde asıl olması gereken konunun referandum değil de, tarımdaki sıkıntılar, iç dış borçlar, çiftçiler, öğrenciler diyerek devam eden Gaytancıoğlu, “Buğdaylarda ciddi bir sararma var. Türkiye, buğday üreticisi bir ülkedir. 22 milyon tona yakın bir buğday üretimimiz var ama biz ithal ediyoruz. Bizim bunları konuşmamız lazım. Yarın ekmek 1 lirayı geçtiğinde, birden bire ne oldu diyecekler. Bunun sorumlusu AKP’dir. AKP’nin bir türlü bitmek bilmeyen hırsıdır. AKP, ne tarımı yönetebiliyor, ne ekonomiyi yönetebiliyor, ne de tarımda ciddi bir altyapı, bir ıslah programı yapabiliyor. Ülkeyi günlük politikalarla yönetmeye çalışıyor. Buğdaylarda neden sararma var? Çünkü, bu bir bitki. Bitkiler dışarıdan etki alabilir. Kuraklık var, gece ve gündüz ısı farkı var, soğuk geçen bir kış var. Peki ne yapmak lazım, tarımı destekleyip ürünü garanti altına almak lazım. Bu durumdan bazı buğday çeşitleri etkileniyor bazıları etkilenmiyor. Ama bizim çeşitlerimiz fazla olduğu için biz etkileniyoruz. Halbuki gelişmiş tarım bölgelerinde bir veya bilemediniz iki çeşit buğday vardır. Bu çeşitler de 50 yıl, 100 yıl kuraklığa, soğuğa dayanıklı olur. Fakat bizim çeşitlerimiz hemen etkileniyor. Neden? Çünkü tarımda açık hava fabrikası söz konusu ve bu durum, Türkiye’nin buğday üretiminde ciddi bir sorun oluşturuyor. Geleceği düşünmeden yanlış kararlar alınıyor. Rusya’dan ithalatı durdurdular. Peki ihtiyacımızı nasıl karşılayacağız? Sizin bir ayçiçeği bir buğday üretiminiz var mı? Yok. Bu gündemi açmak istememin nedeni ise, Temmuz ayında, buğday fiyatlarının hükümet tarafından, yüksek belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Üreticinin mağdur olmaması için. Çünkü buğdaydaki sararma önümüzdeki günlerde daha da artacak ve eğer yağmurlarla beslenmez ise ciddi bir verim kaybı olacak. Bu kaybı da çiftçi gelir kaybı olarak ödeyecek. Bunun önleminin alınmasını istiyorum. Ama AKP’nin böyle bir tarım projesi yok. Eğer CHP iktidar olmuş olsaydı ciddi ve nitelikli bir tarım politikamız olurdu. CHP iktidar olursa, buğday 1 lira 30 kuruş olacaktır. Biz muhalefette de olsak, hükümet ile raporlarımızı paylaşırız. Yararlanırlarsa Türkiye kazanır. Yararlanmazlar ise şimdiki durumlar gibi durumlarla karşı karşıya geliriz. Geçen sene 12 lira olan fındık bu yıl 9 liraya düşmüş. Yazıktır, günahtır. Hem kuraklık var, hem de tarımı yönetemeyen bir ülkeyiz. Hükümet artık bıraksın tek adam rejimini, gerçek gündem ile uğraşsın. 17 milyon çiftçi ile uğraşsın, 11 milyon emekliyi düşünsün, 6 milyon esnafı düşünsün, ev hanımlarını düşünsün, öğrenciyi düşünsün, atanamayan öğretmenleri düşünsün. Nasıl dünyaya mal satarız bunları düşünsün. İnsanları gereksiz gündemlerle oyalamayı düşünmesin.” diyerek açıklamalarını sonlandırdı ve ardından esnaf ziyareti yaptı.