HABER MERKEZİ

28 Şubat 1947 yılında doğan ve 6 Mayıs 1972 yılında idam edilen Gezmiş adına yaptıkları CHP Keşan İlçe Gençlik Kollarının yazılı açıklaması şöyle:   

“Tarih 10 Kasım 1968... Atatürk’ün ölümünden tam 30 yıl sonra...

Başlarında Deniz Gezmiş’in bulunduğu kalabalık bir devrimci gençlik grubu, ellerinde Türk bayrakları yürüyüş yaparak Ankara’ya giriyor.

Pankartlarında “Tam Bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal Yürüyüşü” yazıyor. 29 Ekim’de Atatürk’ün Kurtuluş Savaşını başlattığı Samsun’dan başlatmışlar yürüyüşlerini.

Ve Anıtkabir’i ziyaret ediyorlar...

Deniz’in başında bulunduğu grup Anıtkabir Şeref Defteri’ne şunları yazıyor:

‘Amerikan emperyalizmine karşı İkinci Kurtuluş Savaşımızda gerçekten izindeyiz. Milli Kurtuluş Savaşımız yok edilemez. Onu yok etmek için bütün Türk milletini yok etmek gerekir.’

Yürüyüş sırasında Türkiye’de yer yerinden oynar.

Sağcı basın günlerce yürüyüşçülerin aleyhine propaganda yapar. Demirel ünlü ‘Yollar yürümekle aşınmaz’ sözünü bu yürüyüş sırasında kullanır. 

Tıpkı Adalet Yürüyüşünde Sayın Kılıçdaroğlu’na dedikleri gibi! 

Peki, nedir bu telaşın nedeni?

Yürüyüşçüler alt tarafı 20-25 kişidir.

Anıtkabir’i ziyaret edenleri ise 300 kişi.

Korkulan sayıları değildir. 68 Haziran’ında on binlerce öğrenciyle üniversite işgali yapan gençlerdir bunlar.

Yani kalabalıktırlar aynı zamanda...

Korkulan gençliğin Atatürk’le buluşmasıdır.

Birilerinin çıkıp “İkinci Kurtuluş Savaşı’ndan bahsetmesidir.

Gençlerin “Atam, gerçekten izindeyiz” demesidir.

Anlaşılan Atatürk üzerine sansür, Atatürkçülük üzerine o sağcı yalan kampanyası Türk milletini ancak 30 yıl oyalayabilmiştir...

Su akar yatağını bulur, derler ya...

Gençlik de Atatürk’üyle buluşmuştur.

Korkulan budur.

Daha sonra faşist cunta yakalar Denizleri.

Mahkemeye çıkarır ama onlar tüyleri diken diken eden bir savunma yaparlar:

“Burada 24 genç değil, Mustafa Kemal’in kendisi ve ilkeleri yargılanmaktadır.” derler.

Deniz’ler o sırada hakimin karşısında dimdik ayaktadırlar. Çünkü Atatürk’ün Bursa Nutkundan cesaret almaktadırlar.

Deniz Gezmiş her fırsatta, devrimciliğini de, anti-emperyalistliğini de Atatürk’ten öğrendiğini söylemektedir.

Yani Deniz Gezmiş halka lanse edildiği gibi bir anarşist değil Mustafa Kemal’in öğrencisi ve askeridir! 

Sonuç olarak Deniz Gezmiş ve yol arkadaşları Emperyalist düzen tarafından kahpece idam edilerek hayatlarına son verilse de, onlar aynı Mustafa Kemal Atatürk gibi bizim kalbimizde yaşamaya devam edeceklerdir.

İyi ki doğdun Deniz Ağabey !”